Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Obezitede Avrupa birincisiyiz. Obezite şişmanlıktan da ileri bir durum olup tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Tek başına sebep olduğu çeşitli problemlerin yanı sıra başta kalp damar hastalıkları olmak üzere birçok kronik hastalığa da zemin hazırlar

 

Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Türk Diyabet ve Obezite Vakfı iş birliğinde kasım ayında gerçekleştirilen 10. Ulusal Obezite Kongresi’nde Türkiye’nin obezitede Avrupa birincisi olduğu açıklandı. Bu maalesef övünülecek bir birincilik değil. Türk mutfağı birbirinden lezzetli yemekleri barındırır. Belki bu özellik bizi iştahlı olmaya itecektir. Ancak obezitenin çok ciddi hatta çocukluğa kadar inen bir mücadeleyi gerektiren sağlıksız beslenmenin sonucu olduğunu unutmamalıyız. Obeziteyi bu kadar tehlikeli yapan en önemli nedenlerinden biri  doğrudan yaşamı tehdit eden kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri; hipertansiyon, diyabet ve hiperlipideminin başlıca nedenleri arasında olmasıdır. Hipertansiyon kalp damar hastalıklarının yanı sıra aynı zamanda beyin kanamasına da yol açarak inmeye sebep olabilir. Göz ve böbrek fonksiyonlarına zarar verir. Diyabet de benzer şekilde zamanla böbreği ve gözü bozar. İnsana hayat boyu şekerli şeyleri yemeyi yasaklar. Obezite aynı zamanda bazı kanser türleri, kemik-eklem sorunları,  uykuda solunumun duraklamasıyla seyreden obstrüktif uyku apnesiyle de yakın alakalıdır.

Haberin Devamı

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre Avrupa ve Orta Asya’da 51 ülkenin yer aldığı listede ilk sırada yüzde 32.1 oranla Türkiye yer almakta. Malta yüzde 28.9 ile ikinci, İngiltere yüzde 27.8 ile üçüncü sırada yer alıyor. Dünyada 650 milyon, Türkiye’de ise 20 milyon obeziteli birey bulunmakta. Bu oranın cinsiyete göre dağılımında ise kadınlarda görülme oranı erkeklere göre iki kat daha fazla. 18 yaşına kadar çocuklarda obezite ve aşırı kilo oranı yüzde 21. Maalesef çocukluk dönemlerinde başlayan obezite hızla artmakta.

Sağlık sistemine aşırı iş yükü getiren birçok kronik hastalığın da temelinde yatan obeziteyle mücadele etmek sağlık için olduğu kadar ülkelerin ekonomisi için de önem taşımakta. Bu nedenle obeziteyle mücadele küresel bir sorun olarak ve bakanlıklar düzeyinde ele alınıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu mücadelede etkili ortak çalışmaları mevcut.

Haberin Devamı

Ülkemizde Sağlık Bakanlığımız ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliğinde “Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” yürütülüyor. Bu program kapsamında okul kantinlerinde sağlığa faydası şüpheli gıdaların satışının yasaklanması, beslenme dostu okulların oluşturulması, gıdalara “okul gıdası” logosunun konulması gibi önlemler yer alıyor. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalarda, hazır gıdalarda tuz oranının azaltıldığını, lokanta ve pastanelerde satılan gıdalardaki tuz  ve şeker oranının azaltıldığını, aile hekimleri aracılığıyla kronik hastalıklara yönelik risk taramalarının yapıldığını, Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde bu konuda destek ve rehberlik hizmetlerinin verilmesinin sağlandığını duymak obezite konusunun ciddiyetle ele alındığını bize gösteriyor. 

Haberin Devamı

Hayatı sözde kolaylaştıran teknolojinin ilerlemesiyle artan hareketsiz yaşam, zamansızlık bahanesiyle tüketilen fast food, yanlış beslenme ve sonuçta obezitenin korkutucu artışı bu mücadelede destek olmak üzere hepimize görev düştüğünü söylüyor.