Sağlıklı yaşamın 11 kuralı
Bugün 11 Kasım! Benim doğum günüm. Sağlıklı bir kalbe, beyne, cilde yani sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olmanın 11 yolunu sizlerle paylaşıyorum.
Hep duyarsınız, okursunuz ya, sağlıklı bir beyne ve hafızaya sahip olmanın 5 yolu, sağlıklı bir cilde sahip olmanın 8 yolu, sağlıklı bir kalbe sahip olmanın 10 yolu… Bu uzar gider. Belki de bazı şeyleri maddeler haline getirince hatırlaması kolay oluyor. Bir de bu maddelerin bazıları olmazsa olmaz, birkaçı da hani yaparsanız iyi olur gibi söylenir. Bazen de mümkün olduğunca az veya mümkün olduğunca sık diye ifade ederiz. Nedir bu mümkün olduğunca olan miktar?
Bugün on bir Kasım, 11.11 benim doğum günüm. Fransızlar bu tarihi birinci Dünya savaşının bitişi olarak kutluyorlar. Armistice yani ateşkes demek olan barış mütarekesinin imzalandığı gün aynı zamanda resmi tatil olarak kabul edilmiş. Paris’te yaşadığım günlerde yaş günümün resmi tatile denk gelmesinden memnundum. 2011 yılından beri ise trafik kazasında babamı kaybettiğim gün olması nedeniyle benim için kutlanacak gün olmaktan çıktı. Maalesef, bazen de insanlar sağlıklı olduğu ve sağlıklı yaşadığı halde trafik kazasında ya da başka bir kaza ile hayatlarını aniden kaybedebiliyor. Bu yazdıklarıma uyarsanız hem sağlıklı bir kalbe, hem beyne, hem de cilde daha doğrusu sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olursunuz:
- Sigara ve tüm tütün ürünlerinden uzak durun. İçmeyin, içilen ortamlarda bulunmayın.
- Az yiyin, çok hareket edin. Doğal beslenin, katkı maddesi içeren hazır gıdalardan uzak durun. Yiyecekleri taze alıp tüketin. *Meyvenin suyunu değil, kendisini tüketin. Meyve ve sebzelerde renk çeşitliliğine önem verin. Farklı renktekiler farklı antioksidanlar içerir.
- Kızartmalardan uzak durun. Trans yağların zararlarından daha önce bahsetmiştim. Tükettiğiniz yağlara dikkat edin. *Yemeklerde, salatalarda zeytinyağı tüketin. Yalnız unutmayın zeytinyağı da kızartmada kullanıldığı ve yandığı zaman zararlı hale gelecektir.
- Şekeri azaltın. Burada işte o meşhur cümleyi kullanacağız. Mümkün olduğunca az tüketin. Bunun anlamı şudur; Mümkünse hiç tüketmeyin ama biliyorum ki şeker olmadan hayat çok tatsız olacak. Hiç tatlı, çikolata, pasta, dondurma tüketmeyecek miyiz şimdi? Dediğinizi duyuyorum. En azından ben bu yiyecekleri sevdiğim için kendi adıma da böyle düşünüyorum. O zaman geliyoruz ikinci maddeye. Az tüketin, çok hareket edin. Şeker kilo artışı ile birlikte vücutta bazı zararlı metabolik olayların başlamasına sebep oluyor. Hareketi artırmak metabolizmayı da artırarak hem kilo kontrolüne hem de olayı lehimize çevirmemize yardımcı olur.
- Alkolden uzak durun. Genelde karaciğere zararlı bilinen alkol beyin ve kalbi de bozar.
- Uykuya önem verin. Programınızı iyi yapın. Vaktinizi iyi kullanın. Uykuya yeterli vakit ayırın. Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız bunun üzerine gidin. Çözüm yolları araştırın.
- Tuzu az tüketin. Özellikle tansiyon hastalığınız varsa iyi takip edin ilacınızı düzenli kullanın.
- Stres yapan her sebebi sorun haline değil bir oyun haline getirin. Her olayın iyi bir tarafını bulup çıkarmaya çalışın.
- Yeterli miktarda su için. Limon ekleyerek alkali hale getirdiğiniz suyu tüketin.
- Sağlık kontrollerinizi aksatmayın. Kolesterolünüzün, şekerinizin, tansiyonunuzun, kan sayımınızın kaç olduğunu, karaciğer, böbrekle ilgili kan değerleriniz normal mi bilin.
- Dostlarla iyiyi de kötüyü de paylaşın. Etrafınızdaki insanlara yardım edin. Çoğu kıymetinizi bilmese de her zaman bir bilen mutlaka vardır.
