Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları

Yeni bir tedavi yöntemine ilişkin ilk klinik araştırmanın Rönesans dönemi cerrahı Ambroise Pare tarafından 1537’de yapıldığı kabul edilir

Kayıtlarda bulunan ilk tıbbi araştırma Tevrat’ta ortaya çıkmıştır. Danyal Peygamberin 2. Babil Kralı Nabukadnezar’ın (M.Ö. 605-562) önerdiği şarap ve et yerine bakliyat ve su diyeti uyguladığı diğerleri hastalanırken kendisinin sağlıklı kaldığı anlatılmaktadır.
Yeni bir tedavi yöntemine ilişkin ilk klinik araştırmanınsa Rönesans dönemi cerrahı Ambroise Pare tarafından 1537’de yapıldığı kabul edilir. Pare savaş yaralarının enfekte olmaması için terebentin, gülyağı ve yumurta sarısından oluşan bir karışım kullanmış çok da etkili olduğu bildirilmiştir.
Bir başka araştırmacı 1747 yılında kontrol grubunda kullanmıştır. İskorbüt hastalığı olan denizciler arasında diyetine turunçgiller eklenenlerin sirke, deniz suyu ve Hindistan cevizi eklenenlerden çok daha hızla iyileştiğini göstermektedir. İskorbüt hastalığı uzun süre denizde kalan denizcilerin meyve ve sebze yemedikleri için oluşan bir diş hastalığıdır. 1948’de Streptomisinin tüberküloz tedavisinde kullanım konusunda kontrol grubu uygulanması yapılmıştır.

Tuskage çalışması

Tıbbi araştırmaların amacı hastalıkları iyileştirmek, hastalıkları önlemek, yaşam kalitesini koruyarak hayatı uzatmak esasına dayanır.
Araştırma etiği, özellikle 2’nci Dünya savaşı sırasında Nazi doktorlarının çalışmaları nedeniyle gündeme gelmiş ve 1947 yılında Nuremberg Kodu’yla ilk kurallar oluşturulmuştur. ABD’deyse araştırma ahlakını gündeme taşıyan en önemli çalışma Tuskage çalışmasıdır. Çalışma siyahların yaşadığı bir Tuskage kasabasında 1930’lu yıllarda başlamış ve 1970’li yıllara kadar sürmüştür. Yani dikkatinizi çekiyorum ilaç araştırması için ya Yahudi esirler ya da Amerika’da zenciler seçilmiştir. Amerika’daki çalışmanın konusu tedavi edilmeyen sifilisin doğal seyri olan çalışma sürecinde antibiyotikler bulunmuş olmasına rağmen çalışmayı etkilememesi için bu tedavi edici antibiyotikler kullanılmamış. Hatta araştırmacılar tarafından hastaların başka yerlerde tedavi edilmeleri engellenmiştir. Böyle insanlık dışı bir davranış düşünebiliyor musunuz?

Haberin Devamı

Devlet adına özür

Çalışmaya 399 siyah Amerikalı alınmış. Bazen hastalara tedavi ediyoruz diye hiç etkisi olmayan ilaçlar verilmiş, hastalara yanıltıcı mektuplar gönderilmiştir. Çalışma 40 yıl sonra sona erdiğinde 74 hasta hayatta kalmış, 28’i Sifilis’ten, 100 hasta da çeşitli komplikasyonlardan hayatını kaybetmiştir. Çalışmanın 1972 yılında basına yansıması sonucunda sona erdirilmiş ve tazminat davaları söz konusu olmuştur. İşte bilimsel araştırmaların tarihinde yatan utanç tabloları... Bu çalışma Amerikan kamuoyunda büyük yankı yapmış ve hasta hakları, etik kurullar ve araştırmalarda uyulması gereken kurallar konusunda düzenlemeler yapılmış, ABD Başkanı Bill Clinton bu araştırmalarda sağ kalan 5 kişiyi Beyaz Saray’a davet etmiş ve onlardan devleti adına özür dilemiştir.
Bu çalışmalarda çalışma sonuçlarından faydalanması beklenen kimlerse çalışma katılımcıları da o kişilerden oluşmalıdır. Belirli bir grup insanı riske atmamak için çalışmayı mahkumlar, azınlıklar ya da başka ülke insanları üzerinde yapmak adalet ilkelerine de insanlığa da aykırıdır.

Haberin Devamı

Araştırma haberleri

Zaman zaman bizim basınımızda da bu konularla ilgili haberlere rastlarız. Yabancı ilaç firma temsilcileri “Eğer Türkiye isterse dünyanın en önde gelen araştırma ve geliştirme (Ar-ge) merkezi olabileceğini ve milyonlarca dolar gelir elde edilebileceğini” bizim hayrımıza konuşuyor gibi söylerler. Benim bu insanlara tavsiyem bu araştırmaları kendi ülkelerinde ve hatta kendi akrabaları arasında yapmalarıdır. Daha yararlı olur kanısındayım...
l KAYNAK: FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON -
DR. SALİM GÖKER