Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları

Son zamanlarda içme sularının pH değerleriyle ilgili reklamlara sık rastlıyorum. Bu yüzden pH konusunda sizleri bilgilendirmek istedim.

Genel olarak pH’ı ilk duyduğumuz yer, kimya dersleri olur. pH terimi, belli bir ortamdaki hidrojen iyonlarının yoğunluğunu temsil eder. Hidrojen iyonları artarsa pH düşer ve sıvı asidik olur. Tam tersi, hidrojen iyonları arttığında pH yükselir ve ortam alkali hale gelir. pH, 0’dan 14’e kadar bir skalayla ölçülür. 0 tamamen asidik, 14 tamamen alkali, 7’yse nötr kabul edilir. İnsan vücudunun iyi çalıştığı pH düzeyi, 7.4 seviyesinde ve hafif alkali. Vücudun asitleşmesine yol açan faktörler bu nedenle hastalıklara da yol açabilir.

Vücut için tehlike zamanı
pH dengesiyle ilgili tezleri savunan en önemli bilim insanlarından biri, Antoine Bechamp’dı. Bechamp’a göre, pH dengesi bozulduğunda normalde vücutta bulunan mikroskobik organizmalar hastalık üretmeye başlar. İnsan vücudunda pH seviyesi 7.36’nın altına düştüğünde asit zehirlenmesi (asidoz), 7.42’yi geçtiğindeyse alkaloz denilen durum başlar. Başlıca iki asidoz bulunur. Respiratuar (solunumsal) ve metabolik.

Haberin Devamı


Respiratuar asidoz, akciğerler bedenden yeteri kadar karbondioksiti atamadığında ortaya çıkar. Metabolik asidozsa böbrekler asidi yeterince hızlı işlemden geçiremediğinde oluşur. Asidoz böbreğin iflas etmesi, diyabet ve ciddi yetersiz beslenme sorunuyla ortaya çıkar. Daha hafif durumlarda belirtileri yorgunluk, hızlı soluk alma, mide-bağırsak sorunları ve dalgınlıktır.

Asit yağmurları gibi
Asidin vücudumuza nasıl zarar verebileceğini asit yağmurlarını düşünerek hayal edebiliriz. Kimyasal atıklar sülfürdiyoksit ve nitrojenoksit, havadaki su buharıyla tepkiye girip aside dönüştüğünde bitkilerle hayvanlara zarar verir.


Düzenli alkali besinler yiyerek vücudumuzdaki asit oranını azaltabiliriz. Sebzelerin çoğu alkali, özellikle yeşil yapraklılar bu gruptan. İçecekler arasındaysa ilk sırada su yer alır. Bunu da sebze suları takip eder.


Yemek yerken hangi gıdaların asidik ya da alkali olduğu sorusu aklınıza gelirse, yazacağım basit listeden faydalanabilirsiniz.

Haberin Devamı

ASİDİK YİYECEK VE İÇECEKLER

Mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, mısır, çavdar, pirinç, un, tereyağı, peynir, süt, ceviz, fındık, muz, yaban mersini, üzüm, portakal, şeftali, erik, ananas, çilek, kırmızı et, tavuk, balık, hindi, alkollü içecekler, kahve ve şeker.

ALKALİ GIDALAR

Zeytinyağı (sızma), kuşkonmaz, brokoli, kabak, kereviz, karnabahar, sarımsak, havuç, yeşil salata, soğan, kuru fasulye, biber, ıspanak, avokado, limon, domates, bezelye, mercimek, soya fasulyesi ve badem.

pH tezine karşı çıkan bilim insanları, asidik gıdalardan; yoğurt, bazı ekşi meyveler ve domatesin, insan vücudu üzerindeki olumlu etkilerine değinir. Bir de tabii insan vücudunun pH konusunda doğal bir terazi olduğu gerçeği ve asitli tarafa kayıldığında çeşitli müdahalelerle bu dengeyi sağlaması, pH tezini zayıflatan diğer bir gerçek.
Ancak alkali tarafta kalarak beslenmenin vücudumuza ek yararlar getireceğini de unutmayalım.