Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nazarbayev’in dış politikadaki başarısı
Kazakistan’ın Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in devlet ve millet inşa sürecindeki başarısına paralel bir başka alan ise dış politika. Rusya, Çin ve ABD’nin nüfuz mücadelesi içinde olduğu Orta Asya’nın en geniş topraklarına (toprakları itibariyle dünyanın dokuzuncu büyük ülkesi) sahip Kazakistan, Rusya ve Batı arasındaki ilişkileri yürütmekte pek de başarılı olamayan Ukrayna gibi ülkelere örnek niteliğinde. Ukrayna’nın başına gelenler belki de bir Nazarbayev’i olmamasından dolayıydı; çünkü Ukrayna’da bir Nazarbayev olsaydı bu ülke bir yandan Rusya ile yakın ilişkilerini sürdürüp öte yandan da Batı dünyasına açılabilirdi. Başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin Rusya karşıtı kışkırtmalarını ihtiyatla karşılayabilirdi.

Haberin Devamı

Kazakistan Rusya’nın dostluğuna ve ittifakına kendi coğrafyasında şiddetle ihtiyaç duyan bir ülke. Özellikle geniş topraklarına rağmen nüfus yoğunluğunun göreceli olarak çok düşük olması (18 milyon) Çin gibi devasa bir nüfusa ve izafi olarak dar bir yüzölçümüne sahip devletlerin iştahını kabartabilir. Dolayısıyla Orta Asya’nın gelecekteki jeopolitiği Kazakistan ve Rusya’yı müttefik kılıyor; ancak aynı zamanda Kazakistan Rusya ile birlikte Şangay İşbirliği Örgütü’nün kurucu üyesi. Yani potansiyel endişeler ve bunlarla ilgili alınan tedbirler mevcut gerçekler üzerinden dış politika yürütmeye mani olmuyor ve Çin ile ilişkiler başta ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda olmak üzere hızla geliştiriliyor.

ABD’nin özelikle 11 Eylül olaylarının ardından Özbekistan ve Kırgızistan’dan üsler alması ve bunların bölgede Amerikancı etnikleştirme politikalarının uzantısı olarak kullanılacağı endişesi bölge ülkelerinin pek çoğu gibi Kazakistan’ı da endişelendirdiği için ABD’nin Orta Asya’da yürüttüğü nüfuz mücadelesinin dengelenmesine ihtiyacı var. Bunu da bir yandan Rusya ile yürüttüğü yakın dostluk ve müttefiklik öbür yandan da Çin ile Şangay İşbirliği Örgütü içinde geliştirdiği işbirliği ile dengelemeye çalışıyor. Üstelik bunda oldukça başarılı olduğuna şüphe yok; ama aynı ABD ile başta ekonomik ve ticari alanlar olmak üzere kapsamlı bir işbirliği yürütmekten de geri durmuyor Kazakistan.

Haberin Devamı

Kazakistan’ın ve Nazarbayev’in Rusya nezdinde büyük bir prestije sahip olduğuna şüphe yok ve bu prestiji her zaman Türkiye lehinde kullandığını biliyor ve görüyoruz. Türkiye’nin 2015 yılı Kasım ayında Suriye krizinden dolayı Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından yaşanan Türkiye-Rusya geriliminin çözülmesi için bilge lider Nazarbayev’in nasıl dikkatli ve itinalı hareket ettiğini, Rusya lideri Putin’in uzlaşmak için öne sürdüğü şartları özde aynı kalsa da şekilde nasıl yumuşattığını ve Ankara-Moskova ilişkilerinin yeniden toparlanmasına büyük katkılarda bulunduğunu konuyu yakından takip edenler gayet iyi bilirler.

Uzakta bir mesele gibi görünse de Suriye krizi ve radikal İslamcılığın yükselişi diğer Orta Asya Cumhuriyetleri gibi Kazakistan’ın da yakından takip ettiği bir sorun. Suriye’ye Müslüman ülkelerden ‘cihat’ yapmaya gelen ve Batılı basında ‘cihatçı’ diye tanımlanan, kendi ülkeleri tarafından da ‘terörist’ olarak kabul edilen gruplara Orta Asya’dan belki de en az katılım Kazakistan’dan oldu; ancak bu, sorunun önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Diğer Orta Asya ülkeleri gibi Kazakistan da bu sorunu yakından izliyor.

Haberin Devamı

Suriye krizinde çözüme yönelik işbirliği modelleri geliştirmek amacıyla oluşturulan ve Cenevre Süreci’nin teknik olarak bir parçası kabul edilen Astana Süreci Kazakistan’ın konuyla ilgisinin bir başka boyutu. Türkiye’nin Suriye krizinde politikasının ne olduğunu anlamaya çalışan ülkelerden birisinin de Kazakistan olduğunu söylersek yanlış olmaz. Kültürel, ekonomik ve ticari alanlarda geçen hafta bir dizi ikili anlaşmaya imza atarak ülkesine dönen Türk Dünyasının Aksakallısı’nı Ankara’nın Rusya ve Suriye politikaları başta olmak üzere pek çok konuda sıklıkla dinlemesinde yarar olduğuna hiç şüphe yok.

BİTTİ