Ebru Erke

Ebru Erke

erke.ebru@gmail.com

Tüm Yazıları

Kirli Hanım, sürk, kolot, kargı tulum… Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’nin en özel peynirleri Bodrum’daki Slow Cheese Bodrum festivalinde görücüye çıktı

Slow Food, yani Yavaş Gıda hareketi 1986 yılından bu yana çıkış noktası olan Torino’dan hızla dünyaya yayıldı. Zaman içinde iyi, temiz ve adil gıdanın, dürüst üreticinin en büyük destekçisi oldu. Hareketin temelini oluşturan konviviyum’lar yani yerel birliklerin, lokal farkındalıkları tetiklemek üzere yaptığı çalışmalar iyi gıda bilincini uyandırdı, elimizdeki değerlere sahip çıkmanın önemini tekrar hatırlattı. İşte Slow Cheese festivali de bunlardan biri. Bodrum Yaveş Gari Birliği’nin organize ettiği festivalin üçüncüsü geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşti.

Haberin Devamı

Bodrum’daki festivalde, Oasis AVM meydanında kurulan stantlarda ziyaretçiler hem farklı çeşitlerle tanıştı hem de özlemini çektiği iyi peynirle buluştu. Bunun yanında Dr Yavuz Dizdar okullarda “Sağlıklı Beslenme ya da Fast Food” başlıklı söyleşi yaparak genç beyinlere doğru mesajları iletti, İtalya’dan gelen üretici mozzarella, Kıbrıs’tan gelense hellim yapımını gösterdi, geleneksel mutfak ekipmanları sergisi kuruldu, Giritli bir aşçı ada mutfağından örnekler hazırladı, Kısmet Lokantası ise festivale özel, peynirle hazırlanmış türlü yemek servis etti.

Peki her üretici bu festivale katılabiliyor mu? Tabii ki hayır. Ürünlerin geleneksel yöntemlerle, güvenilir şekilde, sağlıklı ham madde ile üretiliyor olması gerekiyor. Damak, kendini geliştirir ve her zaman iyiyi kendine referans alır. İyi ürünü tanıyan tüketici onu aramaya başlar. Talep arttıkça ürün kıymetlenir, üretici para kazanır ve üretime devam eder. Yani bir festival deyip geçmemek gerek. Başta Ömer Hıfzı Kayalıoğlu olmak üzere tüm Bodrum Slow Food ekibini tebrik ediyorum. Umuyorum sonrakilerde daha fazla insana ulaşırlar, sadece yerli halk değil Türkiye’nin her yerinden hatta yurt dışından ziyaretçiler gelir ve bu özel peynirler Bodrum’u bu en güzel mevsimlerinden birini yaşamaya vesile olur.

Bodrum’da  peynir geçidi

Özel peynirlerden bazıları:

Haberin Devamı

Kirli Hanım Peyniri: Gömeç’te üretilen bu peynirin mazisi 200 yıla dayanıyor. Meşakkatli üretim şekli nedeniyle yıllar içinde unutulmuş. Şu an Özem Mandıra tarafından tekrar üretiliyor. Koyun ve inek sütü karışımıyla yapılıyor, bir ay açık havada kurutulduktan sonra fırınlanıyor.

Kütük peynir: Fransız bouche (büş) peyniri tekniğiyle, sadece keçi sütü ve doğal şırdan mayası kullanılarak Beyşehir’de bir aile işletmesi olan Madalı Çiftliği’nde üretiliyor.

Sürk: Antakya’nın geleneksel sürk peynirini, Lale Kuseyiroğlu’nun sahibi olduğu Pales markası altında tattık. Lale Hanım ayrıca yörenin en özel mezelerini ev mutfağı titizliğinde üreterek satıyor.

Çorum Kargı tulumu: Çiğ koyun ve inek sütü karışımından şırdan mayasıyla hazırlanıp koyun derisi içinde olgunlaştırılan kargı tulumunun iki veteriner hekim tarafından hazırlanmış bir örneğini gördük.

Divle Obruk: Türkiye’nin en pahalı peynirlerinden biri olan bu peynir Karaman’da üretiliyor, obruklarda tulumlar içinde bekletilerek kırmızı küflerin peynire olan infüzyonu ile olgunlaştırılıyor.

Haberin Devamı

Bodrum’da  peynir geçidi

Bodrum Notları

İki sandal: Beylerbeyi İnciraltı meyhanesinin ortaklarının açtığı mekan bence şu an Bodrum merkezdeki en iyi meyhane. Mezelerin çoğunluğu tarih kitaplarından çalışılmış, uygulanmış. Mesela balık turşusu. Marianna Yerasimos’un 500 yıllık Osmanlı tarihi adlı kitabından uyarlanan tarif balık hariç içindeki defne yaprağı, tarçın, turunç yaprağı sirke, bal gibi 15 malzeme ile hazırlanıyor. Tat dengesi bir turşudan beklenenin çok daha ötesinde. Dalak dolması, beyin kızartması gibi sakatatları keşke daha çok yerde görebilsek. Bodrum listenize mutlaka alın burayı.

Bodrum’da  peynir geçidi

Kısmet Lokantası: Bir Bodrum klasiği. Sahibi Orhan Dumanlı aktif bir slow food destekçisi. Yörenin yemek kültürüne ve malzemelerine hakim. İdealist bakış açısıyla Bodrum restoranla-rında bir mutfak devrimi yaratmanın peşinde. Çok başarılı olacağına inanıyorum.

Zai Bodrum: Aslında bir kütüphane. Ama bahçesi, felsefesi, bahçesindeki sanat eserleri ile kahvenizi içip vakit geçireceğiniz müthiş bir yaşam alanı.