Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları

Yorgan gitti kavga bitti” derler ya. VOB’da öyle olmayacak; VOB gitti ama kavgası bitmeyecek gibi görünüyor.
İTB Başkanı Işınsu Kestelli’nin “VOB’un İzmir’de kalması için Don Kişot gibi tek başıma savaştım ama sonunda pes ettim” demesi kendi adına çok doğru bir tespit.
Kestelli’ye bu kavgasında bir tek İzmir basınının sahip çıktığını söyleyebilirim. Onun dışında başta odalar, siyasiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere VOB’un İzmir’de kalması için aslanlar gibi savunan ve savaşan kimse olmadı.
Hatta çok rahat, VOB İstanbul’a gitsin, Kestelli başarısız olsun diye düşünen birçok aymazın bu şehirde yaşadığını söyleyebilirim. VOB borsaların tek çatı altında toplanması kararı doğrultusunda İstanbul’a gidiyor haberi İzmir’e ulaştığında zil takıp oynayanın çok olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.
Bu kıskanç ruhlar bir İzmirlinin Türkiye çapında bir göreve gelmesini hazmedemezler ve buldukları her fırsatta bu kinlerini iğneleyici cümlelerle ifade ederler.
Mahmut Özgener’i hatırlayın. Futbol Federasyonu Başkanlığı döneminde İzmir’den bazı kendini bilmezler onu da olur olmaz konularda eleştirmişlerdi. Doğru düzgün bir stadı olmayan İzmir’e milli maç vermiyor diye Mahmut’a laf sokmaya çalışmışlardı. Işınsu Kestelli’de böyle bir kıskançlık sürecini çok farklı bir biçimde yaşadı.
Kestelli’yi en çok yaralayan cümlelerden birisini de tahmin ediyorum VOB’un kurucu başkanı Tuğrul Yemişçi etti. VOB’un İzmir’den gitme sürecini kastederek “VOB’un haklarını koruyamadılar. İşlem hacmi düştü, İstanbul’a taşınması konusunda doğru mücadele verildiğine inanmıyorum” diyerek Kestelli’yi hedefe oturttu. Bana göre bu söylemin altında 4 ay sonra yapılacak İTB seçimleri yatıyordu.
Burada insana sorarlar siz bir dönem önce iktidar milletvekiliydiniz, hem o dönemde hem de sonrasında nasıl bir çalışma yaptınız da buna rağmen bu başarısızlık geldi diye? “VOB’un yöneticilerini ben ilgili bakanlarla bir araya getirdim” derseniz bu bir hüner değil. Herhangi bir İzmir milletvekili de bu görüşmeleri sağlayabilirdi.
VOB’un işlem hacmi düştü iddianıza da hiç katılmıyorum, bu olayı çok basite indirmek olur ki oda size yakışmaz.
Çünkü rakamlar sizi yalanlıyor.
2005 yılındaki 3 milyar liralık işlem hacmi yıllar içinde öyle bir süratle artmış ki 2011’de 439 milyar lirayı geçmiş, 2012’nin Ekim ayına kadarda bu miktar 330 milyar lirayı bulmuş.
VOB konusunda tek bir gerçek vardır, oda siyasi irade bunu İstanbul’a götürme kararı almış ve bunu uygulamıştır.
İzmirliler bu konuda gerekli direnci göstermiş midir? Ne yazık ki hayır!

Haberin Devamı

35 sarışın kadından Reina’ya

Haberin Devamı

İzmirli AKP’liler bir alem. Bunun son örneği İzmir Milletvekilleri Rıfat Sait. Reina ve Cumhuriyet Meyhanesi konularına girmeden önce bir hafıza tazelemek istiyorum. Bir yıl önce yine birkaç AKP’li, 35 Sarışın Kadını Ankara’ya götürüp Başbakan ile görüştürmek için proje yaptı.
O dönemde AKP İl Yönetim Kurulu üyesi olan Nilgün Gürel ile AKP Güzelbahçe İlçe Yönetim Kurulu üyesi Filiz Çetiner, aynı Rıfat Sait gibi AKP’ye karşı ön görüşleri yıkma adı altında İzmirli 35 Sarışın Kadın aradılar.
Nilgün Gürel projesiyle ilgili o kadar iddialı laflar etti ki, İzmir’den gidecek olan 35 sarışın kadın Başbakan’a içki yasağını hatta mini eteği bile soracaklar dedi. Fakat kumral ve esmere bile razı olmalarına karşın Ankara’ya gitmek isteyen 10 kadın bulamadılar.
Sonra AKP’li bu iki esmer kadın öyle bir tepki aldılar ki hatırladığım kadarıyla Nilgün Gürel partideki görevinden bile ayrılmak zorunda kaldı.
Şimdi 35 Kadın projesinin başına gelenleri unutan Rıfat Sait “50 Barcı” projesini gündeme getirdi. Gerekçe yine aynı “İzmirlilerin algısını” değiştirmek...
Sait’de bu projesiyle İzmirlilerden çok büyük eleştiri ve tepki aldı. Partisi AKP’den ona sahip çıkan olmadığı gibi birde üstelik dalga geçenler oldu.
Şöyle bir düşünün bir otobüs dolusu 35 sarışın kadın ve 50 barcı önce İstanbul’a giderler vur patlasın çal oynasın eğlenirler arkasından Ankara, parti üst yöneticileriyle sohbet ve ikna çalışmaları.
Şaka bir yana AKP İl yönetimi bu tip partililere sahip oldukça İzmir’de işleri oldukça zor. Birini tutsalar öbürünün freni patlıyor.
Yalnız Rıfat Sait’in Hürriyet Gazetesi’nde Banu Şen’e söyledikleri muhalefettekilere bir cevap olabilir ama kendi partisinin mensupları “beni yanlış anlayanlar zavallı ve sığ” tanımlamasını nasıl kabullendiler anlamış değilim.

Haberin Devamı

Volkan Konak Ben TV’de

İZSİAD’ın geleneksel hale gelen 10 Kasım Atatürk’ü anma gecesi bu yıl yine muhteşem olacak. Atamızı şarkı ve şiirlerle hiç unutmadığımızı ve kimsenin unutturamayacağını bir kez daha Karşıyaka’dan dosta düşmana tüm dünyaya haykıracağız.
Volkan Konak en güzel eserlerini ilk kez senfoni orkestrası eşliğinde seslendirirken dev orkestrayı ünlü şef İbrahim Yazıcı yönetecek. Bu özel geceyi ayrıca şiirleriyle Kenan Işık renklendirecek.
Yarın 20.30’da başlayacak olan bu muhteşem etkinlik BEN TV’den naklen yayınlanacak.
Bu geceyi www.kanalben.com sitesinden veya IPHONE IPAD’den BENTV ücretsiz uygulamasını indirerek www.facebook.com/KanalBen sayfasından CANLI izleyebilirsiniz.