İstanbul’un sesleri

25 Temmuz 2013

Mars Sinemaları çok büyük bir ödül aldı, Bienal’e girişin ücretsiz olacağı duyuruldu, Lisa Stansfield’a İstanbul yolları göründü... Her telden şehir haberlerini takdimimdir

Mars group’un büyük başarısı
Dünyanın en büyük sinema birliği (tam 33 bin sinema salonunu temsil ediyorlar) UNIC (International Union of Cinemas) her yıl prestijli bir ödül veriyor. Bu yıl ödül Mars Entertainment Group’a verilmiş. Mars, sinemacılık sektörüne katkısı, gösterime sunduğu 3D konserler, futbol derbileri ve canlı yayınlanan operalar, IF İstanbul Uluslararası Bağımsız Film Festivali’ni sahiplenmesi, son teknolojiyi takip etmesi gibi kriterler bakımından bu ödüle layık görülmüş. Bu sayede sinema sektörünün ulaşabileceği en büyük ödül de ilk kez Türkiye’ye gelmiş oluyor...

Güzel sesli kadın vokal
90’ların soul ve pop divası Lisa Stansfield, Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında 18 Eylül’de Harbiye Açıkhava’da sahneye çıkacakmış. Onunki de ne kadife sestir! ‘All Around The World’, ‘Never, Never

Yazının Devamı

YENi, HEYECAN VERiCi MARKALAR

23 Temmuz 2013

Moda tasarımının heyecan verici markaları, isimleri... Türk genci hayatın her alanında hepimize ilham vermeye devam ediyor

NAZLI BOZDAĞ

Gardırobumdan asla elemeyi düşünmeyeceğim tek bir malzeme varsa o da deridir. “İndirimden kış için ne alıp köşeye kaldırayım” diyenlere de “Deri ceket ve deri pantolon” cevabını veriyorum hemen.
Bir süre evvel gördüğüm gül kurusu, yüksek belli, ne uzun ne mini, baldır boylarında biten deri eteğin aklımdan çıkmadığını geçenlerde fark ettim. (Maalesef modaya meraklı olanların böyle bir defosu var; üzerinden uzun zamanlar geçse de bayıldığımız ve sahip olamadığımız bir parçayı hatırlar dururuz.) Sonrasında bir ‘Marie Claire’ çekimi için bir araya geldiğimiz o güzel kızın bu eteğin tasarımcısı olduğunu öğrenmemle, markaya olan merakım körüklendi. Kendisi Nazlı Bozdağ imiş.
Bence Türk moda dünyasının üzerine dikkatle eğilmesi gereken, şu an sadece deri koleksiyonu hazırlayan genç bir yetenek, Bozdağ... Ailesinin de deri üretimi-konfeksiyonu üzerine çalıştığını duydum, çok hoşuma gitti. Beğendiğimiz yabancı markaların önemli bir kısmının ikinci, üçüncü nesil tarafından yönetiliyor olması; gelenekle çağdaş tasarımın bir araya gelmesiyle

Yazının Devamı

NE VAR NE YOK

18 Temmuz 2013

Ramazan sakinliğine bürünen şehrin ‘nezih’ muhitleri hafta sonu tatiline gidenleri takiben, artık bomboş...

ŞiMDi BUNLAR KONUŞULUYOR

Sedef Adası artık bir avuç şanslı İstanbullu’nun sırrı bir yer olmaktan çıktı. Club Ada ve Elio Sedef tesisleri sayesinde... Hafta sonları Büyükada Maden’deki istirahat mekânımın tam karşısında yer alan Elio’nun parti sesleri bana kadar ulaşıyor. Belli ki talibi çok bu hafta sonu partilerinin. Elio Sedef bu talebin karşısında programına ünlü DJ’leri de eklemiş. 20 Temmuz Cumartesi DJ Murat Tokuz, 21 Temmuz Pazar günü de ülkemizin medar-ı iftiharı aranjörlerden DJ Ozan Çolakoğlu çalacakmış. Saat 15.00’den itibaren... “Beach club göremedim”, “Güney’e gidemedim” diyenler için Elio Sedef’e, Kartal ve Adalar’dan kendi servisiyle ya da Bostancı’dan püfür püfür motorla gidildiğini hatırlatalım.

ORANTISIZ FİT OLMANIN YOLLARI

* Hareket olsun diye spora gidenlerin sayısı giderek azalıyor. Zaten bir Madonna, Hugh Jackman olma ideali olmayanlar için “Günde 10 bin adım atmak yeterli” diyor uzmanlar. Ama bu spor işi virüs gibi, vücutta yarattığı farkı görenlerde çok hızlı bağımlılık yaratıyor, kimse dozunda fit olmak istemiyor. Spor salonunda

Yazının Devamı

YETENEKLİ TASARIMCILAR İÇİN ER MEYDANI

16 Temmuz 2013

Bir moda markası yaratmaya çalışıyor olsam, ne yapıp eder bu yılın başında hayata geçen Fashion Incube projesine dahil olmaya çalışırdım

Genç tasarımcılar, yolun başındaki markalar artık “Bu ülkede tasarımcıya destek yok” söylemini bir kenara bıraksın! Geçtiğimiz günlerde showroom’unu ziyaret ettiğim Fashion Incube, bir şans arayan yetenekler için diyebilirim ki rüyaların tamamını gerçek kılacak yer olmuş.
Projeyi İstanbul Moda Akademisi’nin de direktörü olan Seda Lafçı’dan dinlerken, “Bunu da mı yapmışlar?” diye içimden sessiz sessiz şaşırmaya devam ediyorum. “Fashion Incube ne demek?” diye konuya giriyoruz...

İngiltere modeli
Burası Türkiye’nin ilk moda girişimcilik merkezi; yani işin yaratıcı kısmını halletmiş ama malını nasıl pazarlayacağını bilemeyen, mağazası olmayan, kısaca nasıl markalaşacağı konusunda desteğe ihtiyacı olan tasarımcılar için yaratılmış bir platform. Arkasında İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’yle (İHKİB) İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği var. 2013 yılı başından bu yana aktif olan, Nişantaşı’nın göbeğinde pek şık bir showroom’da faaliyetlerini gerçekleştiriyorlar.

Yazının Devamı

İnönü Stadyumu’na veda

11 Temmuz 2013

26 Temmuz’da konser vermeye hazırlanan Iron Maiden, İnönü Stadyumu’nun yıkılmadan önce ağırlayacağı son grup olacak

İnönü, konumu yüzünden hep haklı tartışmalar yaratmış, öte yandan İstanbul’un güncel hayatının temel direği olmuş adreslerinden. Yıkılıp yeniden yapılacak olsa da, ‘bildiğimiz İnönü’yle vedalaşacak olmak insanda hüzün yaratıyor. İnönü Stadyumu’ndaki son konserin başka bir ikona; Iron Maiden’a ait olması da iyi geliyor. İnönü’ye vedayı heavy metalseverlerle birlikte; üzerimde mutlaka Iron Maiden tişörtü ve siyah jean pantolonumla yapmayı sabırsızlıkla bekliyorum.Bu arada konser Vodafone İstanbul Calling kapsamında yapılıyor. Vodafone, bu yaz için İstanbullular’a hediye niyetine ne muhteşem konserler düzenleyecekti; olamadı. Canım şehrimize renk katacak bu girişimlerini İstanbullu müzikseverler yine de unutmayacak.

Sana bir terastan baktım aziz Taksim!
Mama Shelter, dünyanın en hip otel markalarından biri. Konsepti, dünyanın en meşhur endüstri tasarımcısı Philippe Starck’a ait. Elbette şehrin göbeğinde otel açmaya soyunan her akıllı insan gibi, o da manzarayı hedef almış ve terası kapatmış.
Tarihi Yarımada’yı mı istersiniz, çepeçevre kent manzarasını mı?

Yazının Devamı

Muhteşem bir gösteri

9 Temmuz 2013

Dünyanın tüm tasarımcılarının yaptığı defileler bir yana, Chanel’in haute-couture şovları bir yana... Karl Lagerfeld, Chanel couture koleksiyonunu izleyeni yarı düşte gibi hissettiren yıkık dökük bir tiyatro ortamında sunarak herkesi şaşırtmayı başardı

Dünyanın en büyük moda markasının her sezon yaptığı en şaaşalı gövde gösterisi. Chanel’in couture şovlarından bahsediyorum. Markanın tasarımcısı olmaktan öte beynine dönüşmüş kişisi Karl Lagerfeld, bence couture defilelerinde kıyafetten çok yaratacağı ambiyans için kafa yoruyor. Bugüne dek yaptığı dekorlar, unutulmaz filmler gibi yer etmiş moda takipçilerinin zihinlerinde... Sanki Lagerfeld asıl heyecanı, kıyafet- lerden değil bir sahne tasarımcısı gibi çalıştığı bu sunumlardan duyuyor. 2013 sonbahar-kış defilesi için kendisinin tercihi yıkılmış, sanki bombalanmış gibi görünen bir tiyatro yaratmak olmuş. Le Grand Palais’nin içinde inşa ettikleri tiyatro dekoru o denli gerçekçi ki, arada sarayın cam kubbesine bakıp nerede olduğumu hatırlamam gerekiyor.
Karl Lagerfeld’in sunumlarına defile demek bence şahsına hakaret. Defileyi izlerken yanıbaşımdaki moloz yığınlarına bakıyorum, oturduğumuz açılır-kapanır ahşap sandalyeler ve

Yazının Devamı

Burada adamlar hep duruyor

4 Temmuz 2013

Duran adamlara bir selam da Paris’in en şık mücevhercilerinin sıralandığı gösterişli meydanı Place Vendome’dan geliyor

Okuduğunuz yazıyı yazarken Paris’te, Place Vendome’daki ‘duran adamlar’a bakıyorum. Parisliler işin acemisi. “Bakın! Duran adamlar!” dediğimde, bana bu insanların tesadüfen orada dikildiğini iddia ediyorlar. Neden sonra bir performans izlediğimizi anladıklarındaysa, hayli şaşkınlar. Kiminle konuşşam bana “Taksim!” diyor. Memleketin hal ve gidişini belli ki Avrupalı komşularımız günü gününe takip etmiş. Türkiye’yle ilgili bugüne dek dar görüşlü davrandığını kabul eden insan çok; bu memleketin sadece AKP seçmenlerinden oluşmadığını nihayet kabul ediyorlar. Ne yazık ki yaşam tarzımızı, kültürümüzü burnumuzun dibindeki komşuların bile anlamamış olduğunu fark ediyorum bir kez daha. Üstelik konuştuklarım, iş-güç vesilesiyle İstanbul’la hep iletişimi olanlar... İtalyanların soruları ve alakaları bir başka. ‘Marie Claire’ dergisindeki görevim münasebetiyle bana ters çalışma tempolarına alışmakta zorlandığım İtalyanlar, haziranda Gezi’de ne olup bittiğine o kadar hakim ve o kadar duyarlılar ki... Hüzünle kendi cumhuriyetlerinin geçirdiği badirelerle kıyaslama

Yazının Devamı

GALATA’DAN BİR KEŞİF

2 Temmuz 2013

İstanbul’un bağımsız, özgün küçük mağazalarının yanyana sıralandığı tek semti Galata’dan bir hoş adres daha

Nikol, bir konsept-dükkan. Hani içinde yemek de yiyebildiğiniz, evinize ve kendinize alışveriş de yapabildiğiniz, hediyelik de bulabildiğiniz cinste bir adres. Galata’nın, üzerinde Doğan Apartmanı’nın bulunması nedeniyle en cazip sokağı olan Serdar-ı Ekrem’in yeni hoşluğu, burası. Ev yapımı çikolatalar, pastalar hazırlıyorlar; cam mumluktan takıya, mobilyaya dek uzanan geniş seçenekte ürün sunuyorlar.
Ben, yanı başlarındaki herkese açık ofiste çalışırken ‘zihnim açılsın’ diye çikolatalarından aldım. Keşifle, çalışmayla geçen bereketli bir Galata günü oldu benim için. Her milletten insanla renklenen, İstanbul’un aslında nasıl olması gerektiğinin ne yazık ki mikro bir örneği olan Galata’ya gitmeniz için yeni bir neden olabilir Nikol... Club sandöviçmiş, hamburgermiş derken benim gibi en sevdiği öğün kahvaltı olanlar için de zengin mönüleri olduğunu hatırlatayım.

NISHMODA.COM’UN SEMPATiK ÖNERiLERi

Gazetemiz yazarı Melodi Türker’in yarattığı nishmoda.com’un keşiflerine her hafta merakla bakıyorum. “Kağıttan takı tasarımları da neymiş?” diye siteye

Yazının Devamı