Fethi Heper

Kupa maçı öncesi Eskişehirspor kötü giden talihini çevirmek için bütün ümidini Trabzonspor
maçına bağlamıştı.

Hem 3 puan hasretini giderecek, hem de moral kazanacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Trabzonspor ilk 3 dakikada 3 mutlak gol fırsatı yakaladı. Kaleci Boffin’in tutup bıraktığı top ise Eskişehir kalesine birinci gol olarak yazıldı.
İkinci yarıda yine kırmızı-siyahlılar, birinci devredeki gibi pozisyonlara giriyor ama bir türlü golü bulamıyordu. Bu arada gelişen bir kontratakta Trabzon ikinci golü attı. Her şey bitti denilirken iki tane penaltı Eskişehir’i ümitlendirdi. Erkan Zengin’in golleriyle beraberliği yakaladılar. Maç iki takım için de her an değişebilirdi ama ele geçen fırsatları değerlendiremeyen oyuncular
2-2’lik bu skora razı oldular. Zevkli ve keyifli bir maç izledik. Umarım Es-Es, kupa maçında daha da başarılı olur.

Her şey çok güzel başladı. Hava güzel, seyirci güzel, Eskişehirspor azimli. Ama eksik olan bir şey var; gol yok. Gol şansı yaratılamıyor. Bugünkü maçta 4-5 tane pozisyonda bir türlü golü bulamadı Eskişehirspor. Son dakikalarda gelen golle de Antalya’ya avantajı altın tepside hediye etti. Şimdi ben anlamıyorum. Gol atamayan bir takım, tek santfor ile nasıl oynar? En azından oyuna başlangıçta Kamara ve Necati başlamalıydı Bienvenu ile. Ve Eskişehirspor verkaç bilmiyor. Bunlara çalışmak lazım.
Eskişehirspor yan top oynuyor... Halbuki ileri oynamalı gol atmak için. Antalyaspor, küme düşmemek için mücadele eden bir takım. Ama dün akşam daha üstündü. Çok iyi mücadele ettiler. Haklı bir şekilde, 1-0’lık bir avantajı şehirlerine götürüyorlar. Antalya’da ne olur? Eskişehirspor gol atamazsa hiçbir şey olmaz. Gol atmayı öğrenmemeliler. Kaybedilen bir şey yok. Bunların hepsi telafi edilebilir diye düşünüyorum.

Geçen hafta galibiyet hasretini dindiren Eskişehirspor tekrar puan dağıtmaya başladı. İlk yarıda Beşiktaş en az 6 mutlak gol pozisyonunu değerlendiremedi. Sağlı sollu ataklarla Beşiktaş gol kovalarken, Eskişehirspor ise ne yaptığını bilmeden sahada dolandı.
Yan ve geri paslar yapıldığı sürece gol pozisyonuna zor girilir. Nitekim Eskişehir de zor girdi. Yakaladığı bir pozisyonu ilk yarıda harika vuruşla gole çevirdi. Ancak ilk yarının uzatmalarında biraz da ofsayt gibi düşünülen pozisyonda Beşiktaş beraberlik golünü attı, ilk yarı 1-1 bitti.
2. yarıda Eskişehirspor’dan daha etkili, daha arzulu oynamasını bekliyorduk ancak Beşiktaş fizik güç olarak daha üstün olduğu için ikili mücadelelerde hep topun sahibi oldu. 76. dakikada iki savunma oyuncusu adeta Pektemek’e ne olur gel at dediler ve ikram ettiler. Beşiktaş da galibiyet golünü attı. Eskişehir’in mutlaka revizyon yapması gerek. Son 2 maç bakalım ne gösterecek. Çarşamba günü önemli bir kupa karşılaşması var... Kupa maçında daha arzulu oynamaları gerekir diye düşünüyorum.

Birinci yarıda heyecanlı geçen maçın içinde Erkan’ın direkten dönen topu gol olsaydı... Kamara Volkan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirebilseydi... Fenerbahçe kaleci Boffin’in hatasını gole çevirebilseydi... Alper gelen ortada topu elle değil de göğsü ile kaleye doğru vurabilseydi... Golden hemen sonra Webo golü kaçırmasaydı, çok daha zevkli, çok daha gollü bir maç izleyebilecektik.
Maç kalitesi yönünden gerçekten çok yüksek, her an her şeyin olabileceği bir karşılaşmada Fenerbahçe attığı tek golle hedefine ulaştı. Şimdi sırada Eskişehir’de kupanın yarı finali var. Herhalde Eskişehirspor bu maçtaki kaybını çarşamba akşamı kupada telafi etmeye çalışacaktır. Yorgun Fenerbahçe karşısında Eskişehirspor’un 1 puan almasını bekliyordum ama bu futbol!
Futbolda her türlü sonuç mümkündür ancak çarşamba günkü maçın telafisi olmayacaktır. O maçta da her iki takıma başarılar diliyorum. Fenerbahçe’yi de aldığı 3 puandan ötürü kutluyorum.

İlk 17 dakikada futbol adına kayda değer olumlu hiçbir şey yoktu. 17. dakikada Alper’in müthiş şutunu Sivas kalecisi Borjan aynı güzellikte kurtararak maça biraz hareket getirdi. Bu pozisyondan sonra Sivasspor yakaladığı kontrataklarda inanılmaz 2 gol kaçırdı. Hele birinin direkten dönüp kalecinin kucağına gitmesi Eskişehir için şanstı. Sivas ataklarında gol adeta “geliyorum” demesine rağmen, savunmada müthiş boşluklar veren Eskişehirspor 45+1’de golü kalesinde gördü. İlk yarıda Eskişehirspor takım tertibinin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Ne olursa olsun Necati ve Kamara gibi iki futbolcu yedek kulübesinde otururken, çok ağır olan Nuhiu ile gol şansı yakalamaları çok zordu.
İkinci yarıda Necati’nin oyuna girişi ve Erkan Zengin’in çalışkan futbolu kırmızı-siyahlıları hareketlendirdi ve beraberlik golünü buldu. Bu sefer ilk yarının aksine Sivasspor’un kapanması Eskişehir’in ikinci golünü davet etti. Nitekim bu kez Nuhiu’nun asisti ile Kamara’nın şık golü kırmızı siyahlılara 3 puanı getirdi. Bu galibiyet gerçekten Eskişehirspor için hem kupa maçı hem de kalan 6 lig maçı öncesinde önemli bir moral olacaktır.

Galatasaray rakibini biraz küçümseyince Eskişehirspor canını dişine takarak çok üstün bir mücadele ortaya koydu.
İlk yarıda mutlak üç gol pozisyonu yakalayan kırmızı - siyahlılar maalesef net fırsatlardan yararlanamadı. Galatasaray ne ilk ne de ikinci yarıda gol pozisyonu yaratabildi. Buna karşın, Eskişehir’de 2. yarıda hele son dakikalarda Nuhiu’nun vurduğu 2 topun, biri bir direkten, diğeri iki direğe çarparak dışarı çıkması kırmızı - siyahlıları 3 puandan yoksun bıraktı. Büyük isimlerden oluşan Galatasaray tek gol pozisyonunu hakemin verdiği frikikle yakalamaya çalıştı.
Son saniyede Drogba’nın vurduğu top az farkla auta çıkınca maç başladığı gibi berabere bitti. Sahada müthiş bir atmosferle iki takım taraftarlarının centilmence takımlarını desteklemeleri Türk futbolu adına memnuniyet verici bir olaydır.

İki kırmızı - siyahlı takımın mücadelesinde Eskişehirspor şeytanın bacağını kırarak deplasmanda Gençlerbirliği’ni 2-0’lık bir skorla geçti ve ligdeki iddiasını devam ettirdi. Başa baş, dişe diş geçen karşılaşmada ev sahibi takımın ataklarını son günlerin başarılı kalecisi Boffin engelleyerek rakibine bir an olsun fırsatı vermedi.
11. dakikada Diego’nun uzak bir mesafeden kaydettiği gol Eskişehirspor için umut ışığı oldu. Gençlerbirliği bu gole cevap vermek için çok uğraştı ancak 83. dakikada 10 kişi kalmaları tüm ümitlerin sona ermesi gibiydi. Oyunun kontrolünü tamamen geline geçiren Eskişehirspor bu moral gücü ile Necati’nin ayağından ikinci golü bularak maçı kopardı.
Şimdi önümüzdeki hafta Eskişehirspor, Kayserispor maçında üç puan arayacak ve Mersin İdmanyurdu karşısında da kupada finallere kalma şansı için mücadele edecek. Yani iki kulvarda da hedefler sürüyor.

Eskişehirspor ve Mersin İdmanyurdu karşılaşma boyunca gole yaklaşsa da bir türlü ağları havalandırmayı başaramadı. Kırmızı-siyahlılar, özellikle son dakikada Veysel ile bir pozisyona girdi. Veysel, kaleye vurmak yerine topu arkaya çıkarmayı becerebilse ev sahibi üç puana uzanabilirdi.
Bunun dışında Mersin İdmanyurdu, Eskişehirspor ile sahanın her yerinde dişe diş mücadele ederek rakibine oynama fırsatı vermedi. Konuk ekip ayrıca üç net pozisyon da yakaladı. Hele hele Nobre arkadaşının ‘alda at’ dediği topu dışarı göndererek büyük bir hata yaptı. Bir paragraf da Eskişehirsporlu Nuhiu için yazmak gerekiyor. Nuhiu iyi bir futbolcu. Ancak 90 dakika oynatılması yanlış. Maçın son 15-20 dakikasında oyuna alınsa daha faydalı olabilirdi. Ayrıca maçın hakemi çaldığı çok sayıda düdükle mücadelenin soğumasına neden oldu.