Ege açılımı!

SAYIN Başbakan bugüne kadar, milletin anasını ağlatıyordu.
AKP’nin son grup toplantısında salonun haline baktım...
Her fırsatta zaten ağlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başta, çok sayıda milletvekili de ağlıyordu!
Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi?
Takdir sizin.
İyi olan şey ise...
“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun son verilerine göre bankalarda 1 milyon ve üzerinde tasarrufu bulunanların sayısı kriz döneminde 4 bin kişi arttı. Türkiye geçen yılın eylül ayında küresel krize yakalandığında 23 bin milyonere sahipti. Bugün ülkemizdeki milyoner sayısı 27 bine ulaştı.”
Sayın Başbakan mı demişti, başka biri mi, hatırlamıyorum ama “krizi fırsata çevirmek” sözünü gerçekleştiren, tam 4 bin kişi var demek ki!
Eğer o 4 bin kişi, sabahları gevrek satıp, geceleri taksi şoförlüğü yaparak; yani canını dişine takarak çalışmış ve olağanüstü başarı hikâyelerine imza atmışsa...
Helâl olsun onlara.
Yok.
Paralar “abrakadabra yöntemi” ile el değiştirmişse, yani toplanan paralar fakirlerin iyice fukara edilmesinden sağlanan hâsıla ise bu kez onlara bu fırsatı sağlayanlara...
Ne olsun?
* * *

Bu arada en iyisini Cumhurbaşkanı Gül yaptı.
Güroymak “out” dedi.
“İn” olan, Norşin’di!
Yani...
Attı kuyuya bir taş, millet onu tartışıyor şimdi.
Kendi ise “Kürt açılımı” faslını gerisinde bırakıp “Ege açılımı” yapmaya karar verdi!
“Ege açılımı” da ne derseniz?
Tekneye binip, Çeşme’den, Göcek’ten, Bodrum’dan, Marmaris’ten mavi sulara yelken açılır var ya; buna “mavi yolculuk” adını verir çok kişi.
Yok artık.
“Mavi yolculuk” dönemi bitti.
Devir, “Ege açılımı” devri.
Tıpkı Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaptığı gibi!


SAY’lar bizim
HAYAT hızlı yaşanıyor. Boş lafa yer yok. Cümleler kısalıyor, kelimeler kodlanıyor.
Hele gençlerin SMS ve MSN’deki yazışmalarını anlamak için şifre uzmanı olmak gerekiyor.
Bugünlerde bizi en çok ilgilendiren kodlar ise şunlar:
SAY-1, SAY-2, SÖZ-1, SÖZ-2, EA-1
Özellikle dün SAY-1’le kalktık, SÖZ-1’le yattık.
Sadece İzmir’de 70 bin 48 genç insan ama mutlaka onlardan çok analar, babalar, amcalar, teyzeler; o kodları umutla çözmeye çalıştı.
Gerçekten sevinen, herhalde çok azdı.
O mutlu azınlığın arasına girenler, mutlaka çok çalıştılar ve hak ettiler sevinmeyi.
İşte SAY-1 puan türü birincisi Gülşen Yücel...
İşte SAY-2 birincisi Çağatay Ermiş...
İkisi de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdiler.
Hem kendileri, hem de bizi sevindirdiler.


Tek karelik kabus