Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

GAZETE sayfaları, televizyon ve bilgisayar ekranları, “İzmir geyikleri” ile doldu, taştı.
Yazılan cümlelerin çoğunda, Erdoğan’ın söz ve eylemlerine gönderme yapılmıştı.
O cümleleri haber yapanların, bir de ortak düşünce veya beklentisi vardı:
“Erdoğan, İzmir’e çok kızacak.”
Mümkündür.
Kızabilir.
Kızmalı da.
Ama hedefinde İzmir değil, kendisine kılavuzluk edenler olmalı.
Örneğin seçimden çok önce, araştırma yapması için İzmir’de kamp kurdurduğu, reklamcı danışmanı Erol Olçak’ a...
Adayları belirlemesi için özel yetki vererek defalarca İzmir’e gönderdiği İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’na çok kızmalı.
Eee.
“Eşrefpaşalı’nın tokadı, Davos’tan duyulur” lafı, memleket sathına yayılıyor dalga dalga.
Birileri bunun hesabını vermeli, Sayın Başbakan’a.
* * *
Mesela İzmir milletvekillerinin tümünü karşısına alıp, kimine Bergama’nın, kimine Ödemiş’in, kimine Buca’nın, kimine Aliağa’nın hesabını sormalı.
Hele iki bakanı, Vecdi Gönül ile Mehmet Aydın’ı... Hele hele Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hanım’ı, artık yere mi koyar, yoksa yerin dibine mi sokar bilmem ama...
“Daha da İzmir’e gelme” sözü, nasıl olur da Kadifekale’ye bayrak yapılacak hale düşer AKP; birileri bunu, Sayın Başbakan’a anlatmalı!
* * *
Bir geyik de var ki, durun hele.
“Arseneği sek içer , yine  de İzmir’i vermeyiz” demek, ne demek?
Belki çılgınız.
Ama aptal değil.
İlle de arsenikli bir şey yazılacaksa, “Ne arsenik içeriz, ne İzmir’i veririz” deyin olsun, bitsin!
Ve Deniz Baykal’ın geyiklerden nasibini almamasını ise esefle karşılıyorum.
En azından şu kadarı, söylenebilirdi:
İzmir’in kızı deniz, erkeği mecburen Baykal!

Haberin Devamı

Tek karelik ense traşı 

İzmir geyikleri...

Teğetini seveyim!
AYLARDAN Ocak, Şubat, Mart..
Yılın ilk çeyreği.
Kurulan şirket sayısı , yüzde 30.75 azalarak 10 bin 715’e geriledi.
Tasfiye edilen şirket sayısı  da, yüzde 15.94 artarak 4 bin 7’ye yükseldi.
Buna benzer yığınla veri ile Sayın Başbakan bıkmadan, usanmadan “Kriz bize teğet geçti” demesi arasındaki orantının tersliğini, ancak Himalaya Dağları’ların zirvesi ile Lût Gölü’nün dibi arasındaki mesafe izah eder!
Neymiş?
Otomobilde, beyaz eşyada, bilgisayarda, mobilyada vergi oranları indirilmiş.
Milyonlarca insanın cebinde kuruş yok, kuruş.
Otomobili bedava versen, nafile.
İndirilmiş vergisini bile ödeyecek hal kalmamış millette!