Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, bazı gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri için düzenlediği akşam yemeğinde görüşlerini aktardı, sorularımızı yanıtladı.
Abbas’ın verdiği yanıtlardan, Filistin sorununun önce Hamas’la El Fetih arasında çözülmesi gerektiği izlenimi edindim. El Fetih ile Hamas’ın bir araya gelmesi, sanki İsrail’le Filistin’in bir araya gelmesi kadar zor, belki ondan da zor görünüyor.
‘Ya siyasetçi, ya direnişçi ol’
Mahmud Abbas’ın söylemi Gazze faciasından Hamas’ı sorumlu tuttuğuna işaret ediyor.
“Yani” diyor Filistin Devlet Başkanı Abbas, “önce şunu anlayalım, direniş nedir?”. Sonra yanıt veriyor:
“Acaba direniş, birkaç işe yaramayan füzeden mi ibarettir? Hamas binlerce füze attı. İsrail tarafında 3 kişi öldü, onların da 2’si Filistinliydi. Direniş bu mudur? İşe yarıyor mu?”
Sonra da ekliyor Abbas:
“Herkes direnişi seçebilir. Ama, hem siyasetçi hem direnişçi olmak imkansızdır.”
Abbas, açık bir biçimde Hamas’ın füzelerini direniş saymıyor, ya siyasetçi ya direnişçi olun, diyor.
‘Hamas hatalıydı’
Abbas, Hamas’ın iki hatasından söz ediyor: “Hamas” diyor, “Ateşkes süresi bittiğinde uzatmayı kabul etmeliydi. Etmedi.”
İkinci hatayı, “Hamas demokrasiye bir defalık sandı. Bir daha seçim istemedi. Oysa bölünmüşlük bile demokrasiyle çözülür.”
Abbas’ın Hamas’a yönelttiği bir de suçlama var. Bu Abbas’ın gözünde “hata”dan çok bir skandal. Şöyle diyor Abbas:
“Savaştan önce biz Hacdaydık. Gazze’de de 2500 kişi Hacca gitmek için hazırlanmıştı. Mısır da otobüsleri hazırlamıştı. Biz bekliyorduk. Hamas bu insanlara izin vermedi. Onlara ateş açtı. Tarihte üç kez Hac engellenmiştir. Birincisinde Peygamberimiz gitmek istemiş, Mekkeliler engel olmuş; ikincisinde dönemin yöneticileri Kabe’yi kapatmışlar; üçüncüsü ise Hamas’ın yaptığı engellemedir ve bu İslam dünyasında büyük skandaldır.”
‘Çıkarsa, eyvallah’
Mahmud Abbas en kısa zamanda seçim istiyor. Bu amaçla bir milli teknokrat hükümeti kurulmasını öneriyor. Bu hükümetin Filistin’i hem başkanlık hem de milletvekili seçimine götürmesini istiyor.
“Eğer” diyor, “Seçimden Hamas çıkarsa, eyvallah. Sandıktan ne çıkarsa, ona saygı duyacağız.” Abbas, Hamas’ın seçimleri kazanması halinde onlara her türlü yetkiyi tam olarak vereceğini de vurguluyor.
‘Gazze’ye gitmem’
Abbas, “Gazze’ye en son ne zaman gittiniz, bugün gitseniz bunları orada da söyleyebilir misiniz, nasıl karşılanırsınız?” sorusuna, “Gazze’ye gitmem” diye karşılık veriyor.
“Orada” diyor, “Darbe yaptılar.” Abbas, “darbe yaptılar” sözüyle, Hamas’ın El Fetih mensuplarını tutuklamasını kast ediyor.
“Gazze’ye” diyor Abbas, “en son Haziran 2007’de gittim.”
Abbas’ın yardımcısı ise bir anketten bigiler vererek, Abbas’ın Gazze’de de desteklendiği mesajını veriyor. Seçim isteminin de bu bilgilere dayandığı anlaşılıyor:
“Gazze’de yapılan ankete göre yüzde 62 Abbas’ın devam etmesini istiyor, yüzde 71 Arap Planı’nı savunuyor, yüzde 82 milli birlik istiyor, sadece yüzde 7 Hamas’ın zafer kazandığını düşünüyor.”
Acaba Mahmut Abbas, Başbakan Erdoğan’ın Hamas’ı savunan sözlerinden rahatsız mı?
“Hayır” diyor Abbas, “Erdoğan’ın Hamas’ı savunmasından rahatsız değiliz. Hamas da Filistin halkının bir bölümünü temsil ediyor. Biz sayın Abdullah Gül’ün de Sayın Tayyip Erdoğan’ın da Filistinlilere eşit mesafede durduklarını anladık.”
