Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Başkanlığı’na seçilen Barack Obama görevi devralmadan Bush yönetimi, Irak hükümetiyle bir anlaşmaya vardı. ABD askerlerinin Irak’tan çekilmesini öngören takvimi Irak hükümeti kabul etti. Ancak, bu anlaşmanın geçerli olabilmesi için Irak Parlamentosu tarafından da kabul edilmesi gerekiyor.
ABD ile Irak hükümeti arasında varılan mutabakata göre, ABD askeri, 2011 yılına kadar kademeli biçimde Irak’tan tamamen çekilecek. Obama da seçim kampanyasında, ABD askerlerini cephedeki komutanlara danışarak Irak’tan çekeceğini ve ağırlığı Afganistan’a vereceğini açıklamıştı.

İki sorun
ABD’nin Irak’tan çekilmesi kuşku yok ki, Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konu. Türkiye açısından yakın gelecekte iki sorun ortaya çıkacak:
1- ABD ile Irak hükümetinin vardığı anlaşmaya göre, Irak hava sahasının 1.1.2009 tarihinden itibaren Bağdat’ın kontrolüne geçecek olması.
2- ABD askerlerinin Irak’tan nasıl tahliye edilecekleri.
Birinci konu, Türkiye’nin sınır ötesi hava ve kara harekâtları ve istihbarat paylaşımı açısından önemli. Türkiye, ABD ile vardığı mutabakata dayanarak PKK’ya karşı Kuzey Irak’a sınır ötesi hava harekâtı yapıyor. Keza Şubat 2008’de kara harekâtı da yaptı. Hava sahasının kontrolü Irak yönetimine geçtikten sonra Türkiye bu operasyonları nasıl yapacak? ABD ile yaptığı gibi Bağdat yönetimiyle yeni bir mutabakat yapabilecek mi? Bağdat yönetiminde ABD’nin desteğiyle ağırlığı olan Bölgesel Kürt Yönetimi bu konuda bir engel çıkarır mı?
Ankara, kısa vadede bu sorulara yanıt arayacaktır. ABD ile Irak yönetiminin vardığı anlaşmanın Türkiye’yi etkileyeceği ilk konu bu olacaktır.
İkinci konu, ABD askerlerinin Irak’tan tahliyesinin Türkiye üzerinden yapılıp yapılmayacağıdır. Irak savaşı sırasında ABD’nin talebi üzerine İncirlik Üssü, yaralıların tahliyesi için kullanılmıştı. ABD, bu kez askerlerin ABD’ye dönüşlerinde yine İncirlik Üssü’nün kullanılmasını talep edebilir. Türkiye’nin önüne gelebilecek ikinci konu da bu olur. Ankara, ABD’nin bu talebini büyük olasılıkla olumlu karşılayacaktır.

Asıl sorun
Türkiye açısından asıl sorun, ABD’nin Irak’tan çekilmesiyle ortaya çıkacak yeni koşulların neler olacağıdır.
Türkiye, Irak Savaşı’nın başından beri kırmızı çizgilerini şöyle belirledi:
1- Kuzey Irak’ta bağımsız Kürt devleti kurulması,
2- Kerkük’ün statüsü,
3- Türkmenlerin can güvenliği,
4- PKK’nın faaliyetleri.
Bu açılardan bakıldığında ABD’nin çekilmesi, Türkiye açısından yeni sorunlar doğurabileceği gibi, yeni olanaklar da doğurabilir.
Bu, büyük ölçüde ABD’nin hangi koşullarda çekileceği ve çekilme planında Türkiye ile nasıl bir ilişki geliştireceğine bağlıdır.
ABD’nin çekilmesinden sonra Kuzey Irak’ın güvenliği konusunda Türkiye’den yardım istenmesi olasılık dışı değildir. Kürt yönetiminin tutumu da bu konuda önemli olacaktır.
Güvenlik konusunda Türkiye’nin doğrudan işlev üstlenmesi yerine, Birinci Körfez Savaşı’ndan Irak Savaşı’na kadar geçen sürede olduğu gibi İncirlik Üssü merkezli “Çekiç Güç” benzeri bir mekanizma da gündeme gelebilir.
Tabii, Türkiye açısından çok önem taşıyan bir konu da PKK’ya karşı Bölgesel Kürt Yönetimi ve ABD’nin alacağı tutumdur.
Türkiye’nin, ABD’nin çekilmesinden doğacak boşluk nedeniyle ortaya çıkacak sorunların çözümüne katkıda bulunması, Bölgesel Kürt Yönetimi ile ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmesi, bunun karşılığında da PKK’nın etkisiz hale getirilmesi yeni bir formül olarak gündeme gelebilir.
ABD’nin gerekli önlemler alınmadan çekilmesi, Irak’ı daha büyük bir kaosa ve en kötüsü bir iç kargaşaya sürükleyebilir.
ABD’nin çekilmeyi bu riskleri ortadan kaldıracak biçimde gerçekleştirmesi konusunda sorumlu olacağı unutulmamalıdır.