Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’i, CNN Türk’te Ankara Kulisi programında Murat Yetkin’le birlikte konuk ettik.
Şahin, kamuoyunu meşgul eden adli konularda önemli açıklamalar yaptı. Adalet Bakanı ile yaptığımız sohbette, kamuoyunun vicdanına sığmayan konularda çok duyarlı davrandığını gözledim.

Adli Tıp
Bunlardan biri Adli Tıp Kurumu’yla ilgili olarak yapılan tartışmalar. Zaman zaman Adli Tıp raporları hakkında kamuoyuna hâkim olan güvensizlik duygusu Şahin’i de rahatsız etmiş görünüyor.
Örneğin Hüseyin Üzmez olayında Adli Tıp’ın verdiği rapor, Şahin’i de tatmin etmemiş. Adalet Bakanı, o kadar rahatsız olmuş ki, bu kararla ilgili inceleme de yaptırmış.
İnceleme sonucunda çıkan rapor, Adli Tıp Kurulu’nda disiplin açısından bir kusur görmemiş. Ancak Bakan, bu raporu da yeterli görmemiş. Üzmez vakasına da bakan aile ve ahlak suçlarıyla ilgili kurula yeni atamalar yaptırmış. Özelikle pskiyatr olan öğretim üyeleri arasından yaptığı atamalarla, kamuoyunda kuşku uyandıran heyeti değiştirmiş.
Şahin’in gösterdiği bu duyarlılığın ve yaptığı atamaların kamuoyu vicdanında da takdir toplayacağı kesin.

Zamanaşımı
Adalet Bakanı Şahin’i rahatsız eden bir diğer konu da zamanaşımı. Bazı mahkûmların zamanaşımı nedeniyle cezalarını çekmekten kurtulmaları, haklarındaki kamu davalarının düşmesi, kamuoyu vicdanı gibi Şahin’in vicdanını da yaralamış görünüyor. Son örnek kamuoyunun Jet Fadıl olarak bildiği Fadıl Akgündüz davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesi.
Şahin, bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti. Bu rahatsızlık nedeniyle çok daha önce yasa değişikliği yaptıklarını ve zamanaşımı süresini 15 yıla çıkardıklarını kaydetti. Ancak Akgündüz davasının eski olduğunu bu nedenle eski yasadaki zamanaşımı süresine bağlı olduğu için bu sonucun doğduğunu vurguladı. Bununla birlikte zamanaşımı kararının da temyizinin mümkün olduğunu belirtti.

Gökçek’e yanıt
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, dün benim de adımı geçirerek asılsız bir iddia ortaya attı. Gökçek, Aydın Doğan’ın, gazete ve televizyon temsilcileriyle Ankara’da yediği bir yemekte, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın “Yamyamlara para yetiştiremiyorum” sözlerinin üzerine gitmediğimizi, “Melih Gökçek böyle bir şey yapsaydı manşetten indirmezdiniz” dediğini, buna karşılık benim de, “Çankaya’ya da yüklenelim de orayı da mı kaybedelim, elimizde son bir kale kaldı” diye yanıt verdiğimi iddia etti.
Aydın Doğan Bey’le böyle bir sohbetimiz olmadı. Bu tarz konuşmalar benim üslubum değildir. Gökçek Aydın Bey’e de sorabilir. Benimle böyle bir konuşma yapmadığı yanıtını alacaktır. Bu bir. İkincisi, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın bu sözlerinin üzerine en fazla giden gazetelerden biri Milliyet’tir.
Bizzat araştırdığım bu konuyla ilgili manşet haber, 29 Eylül 2008 tarihli Milliyet nüshasında duruyor. Gökçek’e bu haberimi okumasını tavsiye ederim. Orada göreceği gibi, Eryılmaz’la ilgili olarak CHP lideri Deniz Baykal’a, “Ne yapmayı düşünüyorsunuz?” diye sordum.
Baykal’ın “Yolsuzluğun partisi olmaz. Kim olursa olsun sonuna kadar gideceğiz. Başkan’ın ve belediye meclisi üyelerinin ifadesini alacağız. Heyet oluşturdum” yanıtını içeren manşet haberdeki imza benimdir.
Bunları dün telefonla konuştuğum Melih Gökçek’e de söyledim.