Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir savcıya neden soruşturma açtın veya açmadın diye yazılı emir yoluyla müdahalesinin söz konusu olamayacağını, El Kadı olayında da, genel olarak da 1.6.2006'dan itibaren böyle bir yetkinin bulunmadığını söylemişti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, El Kadı olayıyla ilgili sorumuzu yanıtlarken, "yazılı emir" yetkisinin bulunmadığını anımsatmıştı. Çiçek, uyum yasaları çerçevesinde yapılan yeni düzenleme ile eski yasada bu yetkinin yeni yasa ile kaldırıldığını vurgulamıştı. El Kadı dosyasının yeniden açılması yolunda başvuruda bulunan CHP'nin hukukçu milletvekillerinden Atilla Kart ise yeni yasanın bakanın bu yetkisini kaldırmadığı görüşünde.Kart, eski Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (CMUK) 343. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen yazılı emir yolunun, yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 309. maddesinin 1. fıkrasında korunduğunu belirterek şu bilgiyi verdi:"Eski kanunda, hâkim veya mahkemeler tarafından verilen ve Temyiz Mahkemesi'nce tetkik edilmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde kanuna muhalefet edildiğini haber alırsa Adliye Vekili, o karar veya hükmün bozulması için Temyiz Mahkemesi'ne müracaat etmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı emir verebilir, hükmü vardı.Bu hüküm yeni kanunda, hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesine geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanı o karar veya hükmün Yargıtay'ca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak bildirir, biçiminde yer alıyor. Yani bu bakanın bu yetkisi kalkmış değil. Devam ediyor. Dolayısıyla El Kadı olayında da bu yetkisini kullanabilir."Kart'a iki hükümde de hâkim ve mahkeme kararından söz edildiğini, ancak savcının dava açma veya takipsizlik kararı vermesinden söz edilmediğini, dolayısıyla savcılık kararlarının hüküm dışında olup olmadığını sorunca şu karşılığı verdi:"Çoğun içinde az da vardır. Hâkim ve mahkeme kararı konusundaki yetki, savcı kararı için de geçerlidir. Nitekim uygulamada örnekleri vardır. Mehmet Ali Ağca olayı da bir savcılık kararıydı ve Ocak 2006'da yaşandı. Bakan, bu olayda bu yetkisini kullandı." Kart: Yetki var Kart'ın bu yorumuna karşın, tartışmaya katılan bazı hukukçular ise Mehmet Ali Ağca olayında infaz savcılığının yine mahkeme kararına dayanarak düzenleme yaptığını, konunun mahkeme kararına geçtiğini ve bu nedenle bakanın yetkisi dahiline girdiğini savundular. El Kadı olayında ise savcılık kararının söz konusu olduğunu, konunun mahkeme kararına yansımadığını savundular. Bu itibarla Çiçek'in yazılı emir yoluyla ilgili "yetkim yok" değerlendirmesinin El Kadı olayı için doğru olduğunu belirttiler.CHP'li Kart, El Kadı olayında dosyanın yeniden açılması için Adalet Bakanı'na yaptıkları başvurunun yanı sıra Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) başvuru yapacaklarını kaydetti. Kart, Yüksek Kurul'a, El Kadı hakkında takipsizlik kararı veren iki savcı hakkında disiplin cezası yönünden 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na dayanarak başvuru yapacaklarını duyurdu.Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu ile El Kadı hakkında CHP'nin girişimleri devam ederken, Çiçek'in yetkisiyle ilgili tartışmanın da gündemde olacağı anlaşılıyor. fbila@milliyet.com.tr Karşı görüş