Hükümet af eşiğini atlayacak mı, atlamayacak mı?
Atlayacaksa nasıl atlayacak?
Bu soruların yanıtları hükümetin kaderini belirleyecek önemde.
DSP'nin gönülden destek vereceği çözüm, kamuoyunda
"Haluk Kırcı" maddesi olarak bilinen af yasasının 11. maddesinin 2. fıkrasının tümüyle çıkarılması.
Ancak MHP'nin bunu kabul etmesi mümkün görünmüyor.
Af yasası bu noktada düğümleniyor.
Düğümün çözülmesi için iki seçenek var:
1- Ya af yasasından tümüyle vazgeçilecek,
2- Ya da orta bir yol bulunacak.
MHP'nin birinci seçenekle ilgili düşüncesi şu:
"Af yasası bizim gündeme getirdiğimiz bir yasa değil. Eğer af çıkmazsa bunun sorumluluğu affı gündeme getirenlere ait olur. Bize ait olmaz. Ayrıca şimdi yasadan çıkarılması istenen 11. maddenin 2. fıkrasına DSP daha önce oy verdi. Eğer Cumhurbaşkanı veto etmeseydi, yasa bu haliyle yürürlüğe girmiş olacaktı. Bu durumda DSP'nin önce oy verdiği hükmü şimdi yasadan çıkarmak istemesi çelişkidir."
DSP'nin bu yaklaşıma yanıtı ise şöyle:
"Af yasasına bu hüküm sonradan MHP'nin gayretleriyle eklendi. İlk uzlaşma noktasında bu fıkra hükmüne giren nitelikteki suçlular için bir af öngörülmüyordu. Ancak Meclis'teki aşamalarında eklendi. Bir çeşit fırsatçılık yapıldı. Şimdi bu madde yüzünden MHP af yasasını tıkıyor, engelliyor."
İkinci seçeneğe gelince...
Bir orta yol bulunabilir mi?
11. maddenin 2. fıkrasındaki düğüm, aynı maddenin aftan sonraki koşulları düzenleyen 3. fıkrasıyla çözülebilir mi?
3. fıkra aftan yararlanacakların memnu haklarının iadesi için
"iyi hal süresi"ni belirliyor.
Bu sürenin, iki parti arasında sorun olan Haluk Kırcı ve benzeri durumdakiler için uzun tutulması, bir uzlaşma formülü olabilir mi?
Bu yönde teknisyenler düzeyinde bazı fikir jimnastikleri yapılıyor.
Henüz iki parti arasında atılmış bir adım yok.
Ama konu ölçülüp tartılıyor...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
