Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CNN-Türk’te Hande Fırat’ın sunduğu “Neler oluyor” programında, önceki akşam, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikteydik. Aynı saatlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Diyarbakır’da yaptığı konuşmanın ardından Haber-Türk’te canlı yayındaydı.
Erdoğan, Diyarbakır mitinginde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a seslenerek, “Beşir bey, Beşir bey, burada o afişi asmışlar” diye seslendi. “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için Evet” yazılı afiş bir gün önce İstanbul’da ortaya çıkmıştı. Erdoğan’ın mitingi sırasında da Diyarbakır’daydı. “İşte” dedi Başbakan Erdoğan Diyarbakırlılara, “Benim başı örtülü bacılarımı rahibeyle bir tutuyor. İşte CHP bu!”

Afiş kimin?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın bu sözlerini CNN stüdyosunda dinlerken hayret içindeydi. Hiç tereddüt etmeden “bu provokasyon” dedi, “Bizim böyle bir afişimiz yok. Zaten kiraladığımız reklam panosu da yok.”
Kılıçdaroğlu, CHP’nin aleyhine kullanılan bu afişi kimin astırdığını Başbakan Erdoğan’ın, hükümetin ortaya çıkarmasını istedi.
Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin’in “peki bu afişi asan ve astıran CHP’li çıkarsa” diye sorunca da tereddüt etmeden yanıt verdi:
“Partiden ihraç ederiz.”
Ardından yayına CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer bağlandı. Afişin Başbakan’ın mitinginden kısa süre önce asıldığını ve mitingten sonra da kaldırıldığını söyledi. Pazartesi günü savcılığa suç duyurusunda bulunacağını da ilân etti. İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ise daha önce suç duyurusunda bulunmuştu.

Atalay’ın açıklaması
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bu satırların yazılmasından sonra dün akşam saatlerinde afişlerin CHP’li İstanbul Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci tarafından astırıldığını tespit ettiklerini söyledi. İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek de bu durumu kabul eder bir ifadeyle Değirmenci’nin işgüzarlık yaptığını söyledi. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun verdiği sözü tutması gerekiyor.

Ağır suçlama
Kılıçdaroğlu, programda diplomatik yönü bulunan çok ağır bir suçlamada da bulundu. AB’nin Türkiye Raportörü bayan Ria Oomen Ruijten’e “rüşvet” anlamına gelecek çok pahalı hediyeler verildiğini, söyledi. AB Temsilcisi, Türkiye’de kimlerle görüştü, altına Limuzin’i kim verdi, Kapalıçarşı’ya kimler götürdü ve ne hediye alındı, diye sordu.
Kılıçdaroğlu, temsilcinin referandumda “evet”i destekleyen tutum almasını, olumlu raporunu, bu ağırlamaya ve hediyelere bağlayan imalarda bulundu. Bununla da kalmadı, bu durumu AB’nin Türkiye Temsilciliği’ne de ilettiğini, ayrıca Brüksel’e gittiğinde oradaki yetkililere de aktaracağını söyledi.

Çok pahalı çanta
Kılıçdaroğlu, canlı yayında bayan raportöre ne hediye alındığını açıklamadı. Elinizde belge var mı, soruma ise tebessüm ederek “bakarız” yanıtını verdi. Yayın sonrasında ısrarlı sorularımız karşısında Bayan Ruijten’e Kapalıçarşı’da çok pahalı bir çanta alındığını belirtti. Bu alışverişin araştırılmasını istedi. Bu alımın örtülü ödenekten karşılandığını tahmin ettiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun bu iddiası Avrupa Birliği ülkelerinde bakan düşüren türde bir iddia. Ayrıca diplomatik sorun yaratabilecek nitelikte.
Bu iddianın ciddi biçimde araştırılması gerekiyor.