Yön AKP ve MHP'nin bu girişimi, Anayasa Mahkemesi'nin iki kararını gündeme taşıdı. Bu kararlardan birincisi, YÖK Yasası'na eklenen, "Yükseköğretim kurumlarında, dershane, laboratuvar, klinik, poliklinik ve koridorlarında çağdaş kıyafet ve görünümde bulunmak zorunludur. Dini inanç sebebiyle boyun ve saçların örtü veya türbanla kapatılması serbesttir" hükmünü taşıyan ek 16. maddeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal eden 1989 tarihli karardır.İkincisi ise YÖK Yasası'na ek 17. madde olarak eklenen, "Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile: Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir" hükmünü Anayasa'ya aykırı bulmayan, ancak 1989 tarihli karar gereğince türban yasağının sürdüğü yorumunu yapan, 1991 tarihli karardır.Anayasa değişikliği girişimi nedeniyle bu kararlar ve bu kararlarda kimin nasıl oy kullandığı da merak edilen konular arasında. Üniversitelerde türbanı serbest bırakmayı amaçlayan anayasa değişikliği ilk tur oylamada 400 civarında bir oyla kabul edildi. Cumartesi yapılacak ikinci tur oylamadan da benzeri bir sonuç çıkacaktır. Anayasa değişikliğinin ardından YÖK Yasası'nın ek 17. maddesinde başın nasıl örtüleceğini hüküm altına alan bir değişiklik yapılması bekleniyor. YÖK Yasası'na ek 16. madde olarak getirilen, örtü ve türbanı serbest bırakan hükmün, Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin 1989 tarihli kararın altında 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de Anayasa Mahkemesi üyesi olarak imzası var. Sezer de bu hükmün Anayasa'nın başlangıç hükümlerine, 2, 10, 24 ve 174. maddelerine aykırı olduğu görüşüne katılmış bir üye.Bu karar 1'e karşı 10 oyla alınmış. Karşı oy kullanan bugünkü Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olduğu yönünde yanlış bir ifade kullanılıyor. Oysa o tarihte Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi üyesi değil. Karşı oy kullanan, o tarihte -Haşim Kılıç'tan önce Sayıştay kontenjanından üye olan- Mehmet Çınarlı.Çınarlı, dini inanç nedeniyle örtü veya türban kullanılmasının Anayasa'ya aykırı olmadığını belirterek, bu karara katılmamış. Karşı oy yazısında da gerekçelerden biri olarak, "Atatürk'ün yaptıklarına baktığımız zaman O'nun kadın giyimiyle ilgili hiçbir düzenlemeye, hiçbir yasaklamaya gitmediğini görürüz. Kendi eşinin dahi başörtüsünü çıkarmamıştır. Hal böyleyken başörtüsü veya türban kullanmayı serbest bırakmanın Atatürk ilke ve inkılapları ile medeniyetçiliğine ters düştüğünün ileri sürülmesi yanlış olur" ifadesini kullanmış. Sezer'in kararı "Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile: Yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir" hükmünü Anayasa'ya uygun bulan 1991 tarihli karara ise 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in karşı oy kullandığı ve bu hükmün de iptal edilmesi gerektiğini görüyoruz.Sezer, bu görüşünü savunduğu karşı oy yazısında, Anayasa Mahkemesi'nin 1989 tarihli kararı karşısında, kılık kıyafeti serbest bırakan hükmün de iptali gerektiğini ifade etmiş. Gerekçe olarak, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı ve zaman sınırı tanımayan etkisini göstermiş. Sezer, ayrıca "dini inanç sebebiyle" sözcüklerinin yeni hükümde yer alıp almamasının işin niteliği açısından önem taşımadığının 1989 kararında vurgulandığına değinmiş.Sezer'le birlikte aynı gerekçeyle Selçuk Tüzün ve Güven Dinçer de karşı oy kullanmışlar. Üye Mustafa Şahin de başka gerekçeyle karşı oy kullanmış. Bu kararda Haşim Kılıç ise (türban yasağının devam ettiği yorumuna) karşı çıkarak çoğunluk görüşüne katılmış.Bu iki karar, YÖK Yasası'na eklenmesi düşünülen örtü tarifiyle ilgili hükmün Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesi sırasında büyük önem taşıyacak. fbila@milliyet.com.tr Sezer'in karşı oyu
