Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

29 Mart yerel seçim sonuçlarını isabetli tahmin eden Adil Gür’ün yönettiği A&G Araştırma Şirketi’nin seçim sonrası yaptığı anket de önemli bulgular içeriyor. A&G’nin Milliyet için yaptığı seçim sonrası anketi, bütün siyasi liderler için üzerinde durulması gereken mesajlar taşıyor.

AKP’nin kaybı

Anket sonuçları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın neredeyse tek başına yürüttüğü seçim kampanyasında işsizlik, ekonomik kriz ve üsluptan dolayı oy kaybettiğini gösteriyor. AKP’nin yerel seçimlerde, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde aldığı yüzde 47 oydan daha fazlasını alacağı, en azından bu oranı koruyacağı beklentisi yüksekti. Özellikle Başbakan Erdoğan’ın Davos çıkışından sonra bu beklenti daha da yükselmişti. Adil Gür’ün yönettiği A&G dışında yapılan diğer anketlerde AKP’yi yüzde 50’nin üzerinde gösteren sonuçlar da vardı. Ancak, Adil Gür’ün doğru tahmin ettiği gibi, AKP yüzde 40’ın altına düştü ve yüzde 38 oy aldı.
Kuşkusuz, bu oy oranı da AKP’nin tek başına iktidar olmasına yeterli. Ancak oylarında meydana gelen 8 puanlık düşüş, iktidar partisinin önemli ölçüde oy kaybettiğini gösterdi.
Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası boyunca ekonomik krizin en az Türkiye’yi etkilediği ve teğet geçtiği tezini işledi. Ancak sonuç gösteriyor ki yaygınlaşan işsizlikle beraber ekonomik krizin yarattığı ortam AKP’nin oy kaybetmesinin en büyük nedeni.
AKP’nin 2002’de büyük bir oy patlamasıyla tek başına iktidara gelmesinin nedeni de bir önceki hükümet döneminde yaşanan ekonomik krizdi. 2007 seçimlerinde oylarını artırmasını başka nedenleri bulunmakla beraber ekonomik istikrar ortamının da bu artışta faktör olduğunu kaydetmek gerekir.
Seçim sonrası anketin de gösterdiği gibi, Türk seçmenini hâlâ en fazla etkileyen, ekonomik gelişmeler. Türk seçmeni oyunu belirlerken, öncelikle ekonomik koşulları dikkate alıyor.
Bu anketin Başbakan Erdoğan bakımından taşıdığı en önemli mesaj, Türkiye’nin en büyük sorununun yaygınlaşan işsizlik ve devam eden ekonomik kriz ortamı olduğudur.

Başbakan’ın üslubu

Ankette, AKP’ye oy kaybettiren önemli faktörlerden biri de Başbakan Erdoğan’ın kullandığı sert üslup. Seçmenin bu üsluba tepki verdiği ve onaylamadığı görülüyor.
Nitekim Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası boyunca daha önceki kampanyalarda, yönelmediği ölçüde sert bir söyleme yöneldi.
22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra AKP Genel Merkezi’nin balkonundan yaptığı konuşmanın tam aksine, toplumun bütün kesimlerini kucaklamak yerine belli kesimleri dışlayan bir üslupla kampanya yürüttü.
Türk seçmeninin, kavgacı ve sert bir üsluptan hoşlanmadığı ortaya çıkan bir diğer gerçek.

Basınla kavga

Başbakan Erdoğan, seçim kampanyasında muhalefet liderlerinden çok, Aydın Doğan’ı ve Doğan grubu bünyesindeki gazete ve televizyonları hedef alan konuşmalar yaptı. CHP’den ve MHP’den çok, Aydın Doğan’ı ve basını eleştirdi.
Ancak bu tercihinin de seçmen üzerinde olumsuz etki yarattığı, anketin ortaya koyduğu bir başka sonuç. Başbakan Erdoğan’ın, basının sadece kendisini ve partisini destekleyen kesimiyle yürüttüğü seçim çalışmalarında doğru bir yöntem kullanmadığı söylenebilir.
Belki bazı kurmayları, Başbakan Erdoğan’a Aydın Doğan’a ve Doğan grubu bünyesindeki gazete ve televizyonlara yüklenmesi halinde oylarını artıracağı telkininde bulunmuş olabilirler. Ancak kamuoyunun ve Türk seçmeninin bu yöntemi ve tercihi tasvip etmediği anket sonuçlarıyla ortaya çıkmış oldu. Seçmenin bu tepkisinde, iktidarın yandaş olmayan basına karşı, “orantısız güç kullanması”nın da etkili olduğu anlaşılıyor.
Anket sonuçları, Başbakan Erdoğan’ın önceliğinin işsizlik ve ekonomik krizle mücadele, daha yumuşak bir üslup ve basınla ilişkilerin adil bir şekilde yeniden yapılandırılması olduğunu gösteriyor.