Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu arada, askeri çevrelerde de ilginç bir tartışma gözleniyor. 1997-1999 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığını yürüten emekli Oramiral Salim Dervişoğlunun dün Milliyette yayımlanan "casus belli" politikasından vazgeçilmesi önerisine esnek yaklaşan sözleri geniş bir yankı yarattı.Buna karşılık, 2001-2003 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapan emekli Oramiral Bülent Alpkaya, eski komutanı gibi düşünmüyor.Alpkaya, Yunanistanın Egede karasularını 12 mile çıkarmasını Türkiyenin casus belli saymasının hukuken de haklı nedenlere dayandığını anımsatıyor ve Egede 12 mil sorunu dahil bütün bir çözüme ulaşılmadıkça, Ankaranın bu kararından vazgeçemeyeceğini savunuyor. TBMM Başkanı Bülent Arınçın, Yunanistanın Egede karasularını 12 mile çıkarmasını, Türkiyenin casus belli (savaş nedeni) sayması kararını kaldırması gerektiğine ilişkin görüşüne siyasi çevrelerden değişik tepkiler geliyor. Oramiral Alpkaya, dünkü görüşmemizde, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:"Türkiye, Yunanistanın karasularını 12 mile çıkarmasını kabul ederse Ege bir Yunan gölüne dönüşür ki, bu Türkiyenin bütün haklarından vazgeçmesi demektir. Böyle bir durumda Türkiye, Egede her geçişi için Yunanistandan izin almak zorunda kalır. Bu da Türkiyeyi özellikle askeri açıdan çok büyük sıkıntıya sokar. Böyle bir karar, Egede Türkiyenin yaşam hakkını elinden almak demektir. Bu, Türkiye açısından bir yaşam hakkıdır ve bundan vazgeçemez. Bu nedenle 12 mil sorunu dahil Egedeki sorunların bir bütün halinde çözülmesi gerekir. Bu çözüm içinde, yine de Yunanistanın karasularını 12 mile çıkarmasını kabul etmek yer alamaz. İki ülke çıkarlarını gözeten ortak bir çözüm bulunmadıkça, Türkiye bu kararını kaldıramaz. Bunun çok önemli nedenleri vardır. Ege Denizinin Yunanistanın gölü haline gelmesi yanında, ayrıca deniz dibi kaynaklarının kullanılması, hava sahası ve kıta sahanlığı gibi ulusal çıkarlarından Türkiyenin vazgeçmesi anlamı taşır. Hem askeri, hem ekonomik bütün haklarını Yunanistana vermesi demektir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir." Türkiyenin yaşam hakkıdır Alpkaya, TBMM Başkanı Arınçın açıklamalarını da şöyle değerlendirdi:"Sayın Arınçın konuşması bana göre zamansız olmuştur. Kişisel görüşleri olduğunu düşünüyorum. Hükümetin veya Meclisin casus belli kararını ortadan kaldıran yeni bir kararı söz konusu değil. TBMM, bu kararı, Yunanistan parlamentosunun karasularını 12 mile çıkaracağına ilişkin karar almasına karşılık oluşturmuştur. Ayrıca daha önce hükümet kararı da vardır. Bu konuda 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirelin gazetenizde yer alan değerlendirmesi isabetlidir. Ege sorunu bir paket olarak çözüme kavuşturulmadıkça, Ankaranın kararını değiştirmesi söz konusu olamaz." "Arınçın kişisel görüşü" Atinanın fırsatçı bir yaklaşım içinde olduğunu vurgulayan Alpkaya, Ege Deniziyle ilgili olarak şu yorumu yaptı:"Atina fırsatçı yaklaşıyor. Deniz hukukuna ilişkin bir değişikliği kullanmaya çalıştı. Bu okyanuslar ve açık denizler için konu edilen 12 millik karasularını özel bir deniz olan Egeye de uygulamaya kalkışıyor. Oysa Ege Denizi, dünyada diğer örnekleri gibi özel statüsü olması gereken bir denizdir. Bir oldubittiyle Yunanistan karasularını 12 mile çıkarması, Türkiye için kabul edilemez. Bu, Türkiyenin Ege Denizindeki yaşam hakkına tecavüz anlamı taşır. Türkiyenin casus belli kararının altında yaşamsal önemde nedenler vardır. Ege paket bir sorundur ve çözümün de bir paket şeklinde olması gerekir ki, çözüm içinde de 12 milin yer alması söz konusu olamaz." fbila@milliyet.com.tr "Atina fırsatçı"