Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Ecevit'in ABD Başkanı Bush'la yaptığı görüşme bir kez daha gösterdi ki, Irak lideri Saddam Hüseyin, BM kararlarına uymaz ve denetçilere kapıyı açmazsa, bir müdahaleyle karşılaşma olasılığı yüksektir.
Ecevit, ABD dönüşünde, Bush'un bu kararlılığını bizzat görmüş bir lider olarak her fırsatta Saddam Hüseyin'i uyaran, toparlanmasını isteyen mesajlar verdi.
Diplomatik çözüme ulaşılmasını önerdi.
Irak'a müdahaleden en fazla zararı Türkiye'nin göreceğini de her fırsatta ve her düzeyde dile getiren Ankara, bir yandan Irak liderini uyarırken, bir yandan da derin, sessiz ama ekili bir diplomasi yürütüyor.
Türkiye açısından sorunun Saddam Hüseyin'in yönetimde kalıp kalmaması değil, Irak'ın parçalanmaması, toprak bütünlüğünün korunması olduğunu vurgulayan Ankara, bu amaca dönük olarak diplomatik bir öncülüğü de üstlenmiş görünüyor.
Bu bağlamda dün Ankara'da dikkati çeken bir ziyaret vardı. Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i ziyaret etti.
Dışişleri kulislerinden gelen bilgilere göre bu ziyaret söz konusu diplomatik atakla ilgiliydi. Bakanlık koridorlarına şu çarpıcı bilgi düştü:
"Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman, birkaç gün önce Suriye'nin başkenti Şam'ı ziyaret etmiş ve bu konuda Dışişleri Bakanı Cem'i bilgilendirmeye gelmişti. Başbakan Ecevit, ABD'deyken Org. Yalman da Suriye'deydi."
Ankara ile Şam arasında Jandarma Genel Komutanı düzeyinde kurulan bir köprü, Irak ve bölge politikası açısından çok değerli. Dışişleri, Suriye ile ilişkilerden dönüm noktası olarak kabul edilen "Adana Mutabakatı"nın mimarı sayılan Org. Yalman'ın Şam temaslarını çok önemsiyor.
Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda Suriye'nin Türkiye ile birlikte hareket etmesini sağlayacak bir köprü olarak görüyor. Ankara, Adana Mutabakatı'ndan bu yana Şam'la gelişen ilişkilerden memnun. Şam da, Irak'ın bölünmesine karşı. Dışişleri, Şam'la üst düzeyde kurduğu bu köprüyü diğer bölge ülkeleriyle de kurmayı hedefliyor. Örneğin İran ve Ürdün'le de bu yönde temas geliştirerek, bir yandan Bağdat'ı, BM kararları çerçevesinde adım atmaya, bir yandan da askeri müdahale riskini azaltmaya çalışıyor. Müdahale önlenemese bile Irak'ın parçalanmasını engellemek yönünde Ankara'nın başlattığı diplomatik atak bölge ülkelerince olumlu karşılanmış durumda.
Dışişleri, Org. Yalman'ın getirdiği havadan çok memnun görünüyor.