Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a Annan belgesinde itiraz ettiği noktaları sormadan önce Kıbrıs’ta mücadeleye ne zaman ve nasıl başladığını soruyoruz. Denktaş’ın yaşam öyküsü Kıbrıs Türklerinin mücadele tarihi aynı zamanda.
"Ben, 1924’te Baf’ta doğdum" diye söze başlıyor: "2.5 yaşında annemi kaybettim. Dört kardeşin en küçükleri benim. Babam, yargıçtı. Baf’tan Lefkoşa’ya geldi. İngiliz kolonisi döneminde yargıçlık yapıyordu. Bana da hukuk oku, iyi bir avukat ve iyi bir gazeteci ol, dedi."

Annan belgesi Türkiye’yi sıfırla çarpıyor
KRALİÇE’NİN SAVCISI
Denktaş, babasının bu isteğine karşı asker olmayı hedeflediğini belirttikten sonra devam ediyor: "Babam beni İstanbul’a gönderdi. O zaman Fevziye Mektepleri’nde bir yıl okudum. Bir Kıbrıs lirası, on Türk lirasıydı. Sonra bir Kıbrıs lirası sekiz Türk lirası oldu. Babam da beni Kıbrıs’a geri çağırdı. İngiliz lisesini bitirdim. 1944’te Londra’ya gittim ve üç sene hukuk okudum. Niye derseniz? 17 yaşında babamı kaybetmiştim. O zaman vasiyetini tutayım diye hukuk okudum. 1947’de Ada’ya geldim ve avukatlığa başladım. İyi de para kazanıyordum. Ama yargıda Türklerin işleri açısından bir şube bile yoktu. Bir daire kurulması için başvurular yaptık. O zaman savcılıkta bir yer açtılar. Ben de o görevi üstlendim. Savcı oldum. O zaman tabii davaları İngiltere Kraliçesi adına açardık. Kraliçe’nin savcısıydık yani. 1957 sonuna kadar bu görevde kaldım. Bu sürede Dr. Küçük’le mücadeleyi başlatmıştık. Kendimi gizleyerek savcılıkta mücadeleye yardım ediyordum. Sonra artık anlarlar diye Dr. Küçük’ün de telkiniyle istifa ettim ve 1957 sonunda TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı)’nı kurduk. Mücadeleyi örgütledik. İşte o gün bugündür mücadelem sürüyor."
Denktaş’a yarım asırlık bu mücadele sonunda ortaya çıkan Annan belgesi üzerinden bir anlaşmaya varma umudunun ne olduğunu sorduk. Denktaş, Klerides’le yaptığı iki görüşmenin özetini anlatarak şu bilgileri verdi: "Belgede ve Klerides’le yaptığım görüşmede kabul edilmesi mümkün olmayan noktalar ortaya çıktı. Bir kere şunu söyleyeyim, adamın (Klerides’in) oturuşundan belli ki taleplerimizi kabul etmeye niyeti yok. Belge Türkiye’nin garantörlü-ğünü sıfırlıyor. Diyor ki, Türk askerinin sayısı, Yunan askerinin sayısı 7 bin 200 olsun. Ama bununla kalmıyor. Diyor ki, 30’dan fazla Türk askeri bir kamyona binemez, 3 kamyondan fazla araç da hareket edemez. Bunlar BM’ye bildirilir. Bu Türk askerinin güvencesini de, güvenliğini de, Türkiye’nin garantörlüğünü de bitirir. Buna nasıl imza atayım? Bununla da kalmıyor Klerides, Türk toprakları içinde 6 tane Rum kantonu istiyor. Ayrıca Annan’ın iki haritasını da birleştirip kabul etmemi istiyor. Bu haritaları kabul edeceğim, ayrıca bizim topraklarda 6 tane de Rum kantonu kurulmasını kabul edeceğim. Bunun neresine imza atabilirim? Benim halkıma anlatmaya çalıştığım bu."

TAPU SORUNU VAR
Denktaş, Rum tarafının tapu konusunda da ağır hükümler öngördüğünü vurguluyor: "Müzakerede diyorlar ki, Kuzey’den göç eden Rumların tapuları geçerlidir. Ama KKTC’nin Türklere verdiği tapular geçerli değildir. Bu Türklerin malını, mülkünü elinden almak demektir. Buna nasıl imza atılır? Halkım bu gerçekleri bilerek karar vermeli. Ben buna imza atarsam, ortada Türk’ün malı, mülkü, tapusu kalmaz."

Denktaş, Klerides’in Karpaz Burnu’nu da istediğini anımsatarak, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Karpaz’ı vermemiz mümkün olamaz. Karpaz Burnu, İskenderun’a uzanmış bir parmaktır. Burnu almaları Türkiye’nin güvenliği için de, KKTC’nin güvenliği için de büyük tehlike oluşturur."

Denktaş’ın itiraz noktalarından birini de Annan belgesine göre Kuzey’e gelecek Rumlar oluşturuyor: "Belge bu Rumlara Kuzey’de oy hakkı tanınmasını istiyor. Ayrıca Türkiye’den gelip KKTC’ye yerleşmiş olan Türklerin de geri gönderilmesini istiyor. Bu hükümleri kabul edersem egemenlik dengesi bozulur. En fazla 10-15 yılda Kuzey’de Türk kalmaz." Denktaş, ayrıca Klerides’in adil bir çözüme ulaşma niyeti taşımadığını, bunun Kıbrıs Türkleri ve Türkiye’deki bazı kesimler tarafından göz ardı edildiğini vurguluyor. Denktaş, belgede yapılmasını istediği değişiklikleri, resmi bir yazıyla Klerides’le bugün yapacağı görüşmede masaya getirecek. Denktaş-Klerides müzakeresi asıl bugün başlayacak.