Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkökün basın toplantısında açıkladığı görüşlerinden Kıbrısla ilgili olanları ön plana çıktı. Gündemin en sıcak konusu ve sorunu Kıbrıs olduğu için ilk gün diğer konuları gölgelemesi doğaldı.Org. Özkök, Kıbrısın yanı sıra, laiklik, üniter devlet yapısı, Atatürk milliyetçiliği, bilginin önemi gibi konularda da önemli mesajlar verdi.Kara Harp Okulunun düzenlediği ve dün başlayan "Uluslararası Liderlik Sempozyumu"nda konuşan Kara Kuvvetleri komutanı Org. Aytaç Yalman da, Atatürkçülük ve değişim, bilgi ve yeni liderlik anlayışıyla ilgili üzerinde durulması gereken bir konuşma yaptı.Org. Özkökün, Kıbrıs dışındaki mesajlarından başlarsak... Genelkurmay Başkanı, devletin üniter yapısı açısından gelecekte olumsuz etkiler yaratabileceği kaygısıyla tartışılan temel kamu yönetimiyle ilgili yeni düzenlemelere ilişkin girişimleri anımsatan, izlenen yöntem açısından biraz eleştiri yüklü şu değerlendirmeyi yaptı:"Milli güç unsurları açısından güçlü bir ekonomi ile güçlü Silahlı Kuvvetler arasında doğrudan ilişki vardır. Bunun yanı sıra milli gücümüzün en önemli unsurlarından birini de güçlü devlet yapımız ve devlet geleneklerimiz oluşturmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin köklü bir devlet yapısı, engin bir devlet deneyimi vardır. Bu devlet yapısında değişiklik gerekiyorsa; bu değişiklik yine sahip olunan deneyimler göz önünde bulundurularak, ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte, toplumun tüm kesimlerinin mutabakatına dayandırılarak gerçekleştirilmelidir." Devlet yapısı ve mutabakat Org. Özkök, din ve TSK üzerinden siyaset yapılması ve dini kullanarak TSKya karşı kampanya yürütülmesi konusunda da şu net mesajı verdi:"TSKya karşı yürütülen bir diğer kampanya da, mensuplarının dini inançları ve başkalarının inançlarına kaşı tutumu konusundadır. Bilinen bazı kimselerin ve kesimlerin bu konuyu menfur amaçları istikametinde istismar etmeleri asla kabul edilemez.TSK halkımızın dini inançlarına, ibadetine ve yaşama biçimine saygılıdır. Bu gerçek TSKnın Cumhuriyetin temel niteliklerinin ve özellikle laiklik ilkesinin koruyucusu olarak taraf olması gerçeği ile zıtlık oluşturmamaktadır." Laiklik ve inanç Org. Özkökün, laiklik ve Atatürk milliyetçiliğinin Türkiyenin önünü tıkadığı, değişime engel olduğu yolundaki görüş ve eleştirilere yanıtı da şöyleydi:"Yurtiçinde ve dışında yapılan bazı tartışma ve değerlendirmelerde, TSKnın yılmaz savunucusu olduğu ve Cumhuriyetin temel niteliklerinden olan laiklik ve Atatürk milliyetçiliği anlayışının Türkiyenin önünü tıkadığı, gelişimi engellediği anlayışı sıkça gündeme getirilmektedir. TSK da değişimin önünde en büyük engel olarak gösterilmektedir. Bu çevrelere göre yapılacak tek şey her önüne çıkan veya çıkarılan fırsatı kullanarak, TSKnın etkisizleşmesine ve zayıflatılmasına çalışmaktır. Böyle bir gücün yıpratılması kimin işine yarar?" Atatürkçülük engel değil Org. Özkökün, aklın ve bilginin rehberliğine inanan bir nesle komuta ettiğini vurguladığı, Atatürkçülük ve TSKnın değişime engel olmadığını vurguladığı konuşmasından, iki gün sonra, dün, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, bilgi ve değişimin önemini vurgulayan paralel bir konuşma yaptı.Org. Yalman, Kara Harp Okulunun düzenlediği Uluslararası Liderlik Sempozyumunda şöyle konuştu:"Büyük Atatürk; Dünya korkunç bir hızla ilerliyor, biz de bu hızın dışında kalamayız diyerek, değişim karşısında Türk ulusunun alması gereken aktif tavrı açıklıkla belirtmiştir. Böylece Atatürk değişime öncülük etmek için öncelikle kendi fikirlerinin değişmez hususlar olmadığını vurgulamıştır."Org. Yalman, bilgi, değişim ve yeni liderlik anlayışını şöyle vurguladı:"Bilgi çağı olarak da anılan içinde bulunduğumuz ortam; tehditle - fırsatın, kaosla - gelişmenin, evrensellikle - özgünlük veya bölgeselliğin aynı pencereden değerlendirildiği bir dönemdir. Bugün, ancak, bilgi çağının yönelimlerine uyum sağlayan kurum ve liderler, bu kaotik yapıyı fırsatlar haline getirebileceklerdir. Uyum sağlamaya öncelikle kendimizden başlamamız gerektiğini düşünüyorum. İçinde bulunduğumuz çağ birçok konuda olduğu gibi özellikle yönetim ve liderlik anlayışında da önemli paradigma değişimlerini kaçınılmaz kılmaktadır. Örneğin bilgi teknolojilerinde meydana gelen gelişmeler, geleneksel yönetimi ifade eden tek adam anlayışının sorgulanmasına neden olmaktadır."Org. Özkök ve Org. Yalmanın, Atatürkçülüğün değişimi esas alan bir bakış açısı gerektirdiğini; bilgiye, akla, bilime, değişime, gelişime dayalı anlayışa sahip olduğunu vurgulayan mesajları, Atatürk ve TSKnın "engel" oluşturduğu tezlerini çürütmektedir.Atatürkün ve TSKnın bu anlayışının engel olduğu doğrudur. Ama ileriye doğru değişime ve gelişime değil, demokratik - laik Türkiye Cumhuriyeti yerine, "ılımlı" da olsa din ve din kurallarının rejime damgasını vurduğu yeni "model" arayışında olanlara engel oluşturduğu doğrudur. fbila@milliyet.com.tr Org. Yalmanın konuşması