Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD’nin Irak’a müdahalesi silah denetçilerinin vereceği rapora ne kadar bağlı?
Rapor, büyük olasılıkla ABD’nin istediği veya beklediği gibi olmayacak. Bugüne kadar yapılan açıklamalar, denetimlerde kitle imha silahı bulunamadığı yönünde oldu. 26 Ocak’a kadar da denetçilerin kitle imha silahı bulmaları beklenmiyor.
Ancak, silah denetçilerinin Irak lehine rapor vermeleri halinde bile ABD ve İngiltere’nin müdahale etmeye niyetli oldukları biliniyor.
Bu beklenti içinde Türkiye’nin konumu nedir?
Hükümet ve Genelkurmay’ın hazırlıkları hangi aşamadadır?
ABD’nin taleplerine henüz siyasi bir yanıt verilmedi. Siyasi otorite bir karar almadı. Sadece havaalanlarının ve bazı limanların incelenmesi için izin verildi. Bu incelemeyi yapacak ABD’li subayların tabi olacakları hukuk sorunu da aşıldı.
Bu konuya girmeden önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hazırlıklarına değinmek yararlı olacaktır.

Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün, basın kokteylinde, "siyasi otorite karar verdiğinde hazır olmanız lazım, yoksa askeri olarak geç kalmış olursunuz" şeklinde özetlenecek sözlerinin üzerinde durulması gerekiyor. Org. Özkök’ün bu mesajından da anlaşıldığı gibi, Genelkurmay, müdahale olacakmış gibi hazırlıklarını sürdürüyor. Bu hazırlıklara harekat planlaması da dahil. Bu planlama çalışmalarının, ABD’li subaylarla müşterek yürütülen kısımları da var. Siyasi kararın beklenmesi sürecinde Türk ve ABD’li askeri yetkili ve uzmanlar, bir müdahale olması halinde kimin nerede olacağı ve kimin neden sorumlu olacağını saptayan planlama çalışmaları yapıyorlar. Müdahale kararı alınır veya alınmaz, ABD fiilen müdahale eder veya etmez, yapılan müşterek planlama çalışmaları uygulanır veya uygulanmaz. Ancak, müdahale kararı alındığında veya eylemi başladığında askeri açıdan geç kalınmaması için bütün hazırlıklar yapılmış durumda.
Bu ortam içinde askeri kanat, hükümetin siyasi karar oluşturmakta geç kaldığını düşünüyor. ABD’nin, siyasi otoritenin karar vermekte zorlanması karşısında Türkiye’siz seçenekler üzerinde durmaya başladığı, bunun maliyetinin de hesaplanması ve Ankara’nın devre dışı kaldığı bir durumda, doğabilecek askeri ve siyasi risklerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyorlar. Bu nedenle de hükümet ve Meclis’in siyasi kararı oluşturması, daha fazla sürüncemede kalınmaması gerektiğini belirtiyorlar. Ankara kulislerine sızan bilgilere göre hükümet, Meclis’e başvurmak üzere hazırlıkları başlatmış durumda.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD Silahlı Kuvvetleri’nin müşterek yürütecekleri bir çalışma da havaalanları ve limanlarda yapılacak inceleme. Bu konudaki hukuki sorun aşıldı. Bu incelemeye katılacak 150 ABD’li subayın hangi hukuka tabi olacakları belirlendi. Varılan mutabakatın özeti şu:
"İnceleme yapacak ABD’lilerin kendi aralarında ihtilaf çıkması halinde ABD hukuku, ABD’liler ile Türkler arasında ihtilaf çıkması halinde Türk hukuku geçerli olacak."

Pazartesi, Türkiye’ye gelecek olan 150 ABD’li subay ile Türk subayları karma heyetler oluşturacaklar. Ev sahibi (TSK) heyetine Türk komutan, konuk (ABD) heyetin komutanı ABD’li subay olacak. Komutanların rütbesi eşit olacak ve en yüksek rütbe albay seviyesinde bulunacak. İnceleme, sadece Güneydoğu’daki havaalanları ile Mersin ve İskenderun limanlarında yapılacak. İnceleme sonrasında havaalanı veya limanlarda ek inşaat ve bu inşaat için yeni askeri personel getirilmesi söz konusu olursa, hükümetten yeniden izin almak gerekecek.
Askerlerin hazırlıkları bu aşamada. Beklentileri ise, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hukukuna, işleyişine, disiplin mekanizmasına siyasi hesaplarla müdahale edilmemesi, yıpratılmaması ve özenle tartışmaların dışında tutulması...