Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret Bila
LJUBLJANA

SLOVENYA, Avrupa'nın ortasında bir damla ülke. 2 milyon nüfusu, 20 bin kilometrekare yüzölçümüyle minyatür bir devlet. Almanya, Avusturya ve İtalya'nın koruması altındaki Slovenya, bir Balkan devletinden çok, Orta Avrupa devleti niteliklerine sahip. Slav ırkından gelen diğer devletlerin aksine, sıkı bir katolik. Ekonomik olarak Almanya, Avusturya ve İtalya'nın desteğine sahip olan Slovenya, dini açıdan da Vatikan'ın kontrolünde.
Hitler'in, "en kolay," Tito'nun ise "en zor" egemenlik kurduğu Slovenya, Yugoslavya'nın dağılma sürecinde bağımsızlığını "en ucuz" sağlayan ülke. Bir hafta süren "bağımsızlık" savaşı ve 50 şehitle Yugoslavya'dan ayrılmış. Slovenya'nın böyle "sembolik" bir savaşla bağımsızlığını kazanmasının nedeni, Almanya, Avusturya, İtalya gibi güçlü Avrupa ülkelerinin desteği. Almanya'nın Slovenya'yı bir günde tanıması ve bölgede konuşlanmış Sırp ordusunun Bosna'ya gönderilmesi yönünde ağırlık koyması sonucu Belgrad, Slovenya'yı Avrupa'ya bırakmış. Tarih boyunca Osmanlı ve Rus imparatorluklarından çok Almanya ve Avusturya - Macaristan imparatorluklarının egemenliğinde kalan Slovenya, yeniden tarihteki yerine uygun konumunu almış durumda.
Almanya'nın korumasında bağımsızlığını kazanan Slovenya, düşük nüfusu, Avrupa'nın desteklediği üretim ve ihracatı ve kişi başına yaklaşık 10 bin dolarlık ulusal geliri ile Avrupa standartlarına yükselmiş. Türkiye, 40 yıldır Avrupa'nın kapısında beklerken, 5 yıllık bir ülke olan Slovenya fiilen Avrupa Birliği'ne girmiş. Hukuken de Avrupa Birliği'ne alınacak ilk ülke konumunda. Slovenya, "Avrupa isteyince" neler yapabildiğinin en somut örneği...
Cumhurbaşkanı Demirel, Slovenya'nın Avrupa için yeni bir İsviçre olabileceğini görmüş olacak ki, ilk ziyaretinde bu ülke ile hemen serbest ticaret anlaşması imzalanmasını istedi. Slovenya'nın Avrupa, Türkiye'nin Orta Asya için çok işlevli birer köprü olduğunu vurgulayan Demirel, iki ülkenin de bu özelliklerini çok iyi değerlendirmesi gerektiği görüşünü sık sık işledi.
Slovenya, Cumhurbaşkanı Demirel'in ziyareti nedeniyle Türk Haftası düzenlemiş. Bir hafta boyunca Türkiye'yi ve Türk kültürünü tanıtan etkinlikler organize etmiş. Slovenya'daki Türk günleri alışdığımız görüntülerden bir hayli farklı. Kaftan, sarık, dönerden oluşan ve "mehter takımı"yla taçlandırılan geleneksel Türk haftalarına benzemiyor. Cumhurbaşkanı Demirel, Slovenya'ya mehter takımı yerine kendi uçağıyla 3 caz sanatçısı getirerek, imaj değişikliği yapıyor. Kerem Gövsev, Ateş Tezer ve Volkan Hürsever'den kurulu caz üçlüsünün Ljubljana konseri büyük ilgi görüyor.
Ljubljana Büyükelçimiz İlhan Yiğit Başoğlu ve Müsteşar Deniz Kılıçer'in başarılı organizasyonlarıyla Slovenya'ya yansıyan modern Türkiye imajı Cumhurbaşkanı Demirel'i rahatlatıyor.

Yazara Email kulis@milliyet.com.tr