Nazi yanlısı, ırkçı Özgürlük Partisi, Avusturya'nın ikinci büyük partisi haline gelip, iktidara yönelince, Avrupa,
"hop" dedi.
- Ne oluyoruz?
- Irkçı lider Haider ve partisi, Avusturya'da iktidar ortağı olamaz.
- Niye?
- Faşisttir de ondan..
- Allah, Allah, meşru bir parti değil mi?
- Meşrudur.
- Meşru yoldan seçime girip seçim kazanmadı mı?
- Kazanmıştır.
- Avusturya'da demokrasi yok mu?
- Var.
- Avrupa Birliği'nde demokrasi yok mu?
- Var.
- Düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğü yok mu?
- Var.
- Haider ve partisi, halkın bir bölümünün siyasi tercihlerini temsil etmiyor mu?
- Ediyor.
- Eee.. O halde sorun ne?
- Efendim, Haider ve partisi ırkçıdır, Nazi yanlısıdır, faşisttir. Haliyle iktidara ortak olursa, Avrupa'da aşırı sağ meşrulaşmış olur. Demokrasi tehdit altına girer.
- Hayda... Demek öyle?
- Evet, öyle. Haider iktidar olamaz, biz müdahale ederiz, bu da bir ülkenin iç işlerine müdahale sayılmaz.
Buyrun özgürlükler diyarı, demokrat Avrupa'ya!
* * *
PEKİ sizin demokrasiniz bu kadar
"çıt kırıldım" da alemden ne istiyorsunuz?
Örneğin Türkiye'den...
Seçilmiş Haider ve partisini sadece Avusturya için değil, bütün Avrupa ve demokrasi için tehlikeli görüyorsunuz da, Türkiye'de bölücü ve köktendinci akımların hamiliğini yapıyorsunuz?
Irk esasıyla Türkiye'yi bölmeye çalışan terör örgütü ve siyasi temsilcileri, demokrasi anlayışınıza sığıyor da, Haider niye sığmıyor?
Türkiye'yi çarşafa sokup, demokratik laik Cumhuriyet'i tarihe gömmek isteyenleri teröristiyle, siyasetçisiyle, demokrasi anlayışınıza sığdırıyorsunuz da, Avusturya'nın ikinci büyük partisi
"Özgürlük" Partisi'ni niye sığdıramıyorsunuz?
İşin ucu Avrupa'ya dokununca
"demokrasi, düşünce özgürlüğü, insan hakları" bir başka oluyor değil mi?
Ne oldu size Allah aşkına?
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
