Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Grevle sonuçlanan toplu pazarlık sürecinde, TELEKOM yönetimiyle Haber-İş Sendikası arasında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bir çeşit arabuluculuk işlevi gördü.Bakan Yıldırım, dün iddialarla ilgili sorularımı yanıtlarken, "Doğrusu grev beklemiyordum, sürpriz oldu" diyerek, şu bilgileri verdi:"Arkadaşlar bu konuda deneyimli olduğumu düşünerek anlaşmazlıkların giderilmesi için beni de göreve davet etmişlerdi. Ben de hem TELEKOM yöneticileriyle, hem sendika yöneticileriyle ve Türk-İş Başkanı'yla toplantılar yaparak uzlaşma aramıştım. Çok da mesafe almıştık. Artık uzlaşmaya varılmış gibiydi. Bazı detaylar için görüşmeler sürecekti. Anlaşılıyor ki o görüşmeler sonunda yine anlaşmazlık çıkmış ve grev kararı alınmış. Oysa iki taraf da ana konularda ortak noktaya gelmişlerdi. İşte grev kararının alındığı gece yarısından sonra altyapıda bazı arızalar bildirildi ki, bunlar normal arıza ölçüleri içinde değildi." Haber-İş Sendikası'nın TÜRK TELEKOM'da başlattığı grev, fiberoptik kablolara sabotaj yapıldığı iddiasıyla tartışma konusu oldu. Yıldırım, grev kararından sonra sabaha doğru 15 hatta arıza bildirildiğini belirttikten sonra şöyle konuştu:"Bildirilen arızalar ancak 3-4 aylık bir süreçte ortaya çıkabilecek arızalar. Kablolar kesilmiş, yangınlar çıkarılmış. Bu çok vahim tabii. Eğer sabotaj varsa sendika da zan altında kalır ve büyük bir skandal olur. Umarım bunlar gerçekten arızadır. Umarım bir kasıt yoktur." Sabotaj var mı? Ulaştırma Bakanı Yıldırım, grev hakkıyla, kasıtlı olarak altyapıya zarar vermenin çok farklı olgular olduğuna dikkat çekerek, şu yorumu yaptı:"Emek kutsaldır. Grev bir haktır. Hiçbir diyeceğim olamaz. Ama hizmet de kutsaldır. TELEKOM'un altyapısından milyonlarca vatandaşımız hizmet alıyor. GSM operatörleri yararlanıyor. Türkiye'nin internet çıkışı sağlanıyor. Şimdi bu hizmeti sabote etmek hiçbir hakla izah edilemez. Bir günde 15 arıza olmaz, kabloların kesilmesi kabul edilemez. Hem kamu malına zarar verilmesi söz konusu hem de milyonlara sunulan hizmetin aksatılması." Emek kutsal Yıldırım, olayın adli makamlara delilleriyle intikal ettirildiği bilgisini de verdikten sonra şöyle devam etti: "Dediğim gibi, umarım bir kasıt, bir sabotaj olmaz. Tabii ihtiyaç duyulursa, adli makamlar gerek görürse, biz de bakanlık olarak iç denetim yetkimizi kullanarak bir soruşturma başlatırız."Bu iddialara karşılık Haber-İş Sendikası yönetimi ise sabotaj iddialarını reddetti. Sendikanın böyle bir eylemin içinde yer alamayacağını, almayacağını vurguladı. Durum adli soruşturma sonucunda aydınlanacak. İç denetim DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, dün telefon ederek, "Etnik fay hattı" başlıklı dünkü yazımla ilgili bir açıklama yaptı. Türk, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada TSK ve PKK'nın adını geçirmediğini söyledi. Buna karşın sözlerini, "TSK'ya şahin, PKK'ya güvercin, demiş oluyor" biçiminde yorumlamama itiraz etti. Türk, DTP'nin barış ve kardeşlik istediğini, güvercin derken partisinin bu gayretini kastettiğini belirtti. Başbakan ve diğer yetkililerin konuşmaları nedeniyle hedef konuma geldiklerini ve baskı altında kaldıklarını vurgulayarak, bu söylemin "sokak baskısı" oluşturduğunu ve bu baskıyı üzerlerinde hissettiklerini söyledi. Türk, tezkere tartışmaları için "Güvercinlere saldırmak için şahinler hazırlandı" demişti. fbila@milliyet.com.tr Türk'ten açıklama: