Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, Washington’dan sonra Ankara’daki temaslarını da bitirdi. Barzani, Ankara’dan ayrılmadan önce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Terör örgütü silah bırakınca operasyonlar durdurulur” açıklamasının ulaştığı saatlerde gazetecilerle bir araya geldi.
Barzani’nin gündeminde öncelikle Irak’taki sorun var. Bağdat’la kopma noktasına gelen ilişkilere odaklanmış görünüyor. Washington ve Ankara temaslarının da ağırlıklı konusunun Irak’ın ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin geleceği olduğu izlenimi verdi.

Bağımsızlık konusu
Barzani, Maliki yönetiminin diktatörlüğe doğru yöneldiğini, Irak’ın şu anda kriz yaşadığını vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Irak’ta bir kriz yaşıyoruz. Biz, krizin çözülmesi için tüm kesimlerle istişare ediyoruz. Çözüm, Bağdat’ın Irak anayasasına dönmesidir. Anayasadan uzaklaşmamasıdır. Biz, bu çözüm için gayret gösteriyoruz. Ancak, kriz böyle çözülmezse o zaman biz de halkımıza sorarız, onun kararını uygularız.”
Barzani’ye, “Irak krizi çözülmezse halkınıza soracağınız, bağımsızlık ilanı mıdır?” diye sordum, şu yanıtı verdi:
“Her milletin devlet kurma hakkı vardır. Kriz çözülmezse biz de halkımıza soracağız. Çünkü başka seçenek kalmıyor. Bize de kararı halkımıza bırakmaktan başka yol kalmıyor.”

Washington’un ve Ankara’nın eğilimi
Barzani, Washington temaslarıyla ilgili soruyu yanıtlarken de ABD’nin Irak sorununa bakışını şöyle ifade etti:
“ABD’nin resmi görüşü federal birliğin devam etmesidir. Biz de Bağdat’ın Irak anayasasına uymasını istiyoruz. Ancak ABD’nin Irak’ın iç işlerinde taraf olmasını istemiyoruz.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak’ın toprak bütünlüğüne ilişkin yaptığı açıklamalar, Ankara’nın Washington’la aynı masajı verdiğini gösterdi.
Bu yanıttan anlaşıldığı kadarıyla, Barzani bağımsızlık için Washington’dan şimdilik yeşil ışık almış değil. Ancak bu yönde yoklamalar yaptığı da hissediliyor.

Kerkük sorunu
Barzani, Kuzey Irak’ın geleceğinin halk oylamalarıyla belirlenmesini ana politika olarak benimsemiş görünüyor. Nitekim, Kerkük’ün geleceği konusundaki bir soruya da şu yanıtı verdi:
“Türkiye, Kerkük konusunda daha anlayışlı. Sonuç olarak Kerkük halkı karar verecektir. Kerkük’ün örnek bir kent olmasını istiyoruz. Anayasanın 140. maddesinde öngörüldüğü gibi önce durumun normalleşmesi, sonra sayım yapılması sonra da halkoylaması yapılması.”
Bu yanıt da, Barzani’nin Kerkük’ün demografik yapısını Kürtler lehine değiştirdikten sonra, halkoylamasıyla yönetimi tümüyle Kürtlere bağlama niyetinde olduğunu gösteriyor.

“PKK’ya silah bıraktırırım demedim”
“PKK’ya silah bıraktırılması konusunda Barzani, arabuluculuk işlevi görüyor mu, görecek mi?”
Barzani, bu konuda temkinli konuştu:
“Ben, ‘PKK’ya silah bıraktırırım’ demedim. ‘Silah bırakması gerekir’ dedim. Silahlı dönem bana göre geride kalmıştır. Sorunun barış yoluyla çözülmesi gerekir. Başbakan Erdoğan, geçen yıl Erbil’e geldiğinde artık Kürtlerin inkâr edilmesi döneminin geride kaldığını söylemişti. Bu bizim için çok önemliydi. Türkiye devletinin bu yeni bakışına PKK’nın ve BDP’nin daha çok destek vermelerinin iyi olacağına inanıyorum.”

Kandil’le temas
Barzani, “Kandil’le temas ediyor musunuz” sorusunu, “Bizim üzerimizden bir görüşme yapılmamıştır” diye yanıtladı. Gazetecilerin, “Siz Kandil’le, PKK ile görüşüyor musunuz, görüşüyorsanız nasıl görüşüyorsunuz?” diye ısrar etmeleri üzerine, “telefonla” diye gülerek yanıt verdi.
Murat Karayılan’ın, “Barzani, PKK’nın tasfiyesine alet olmamalı” sözlerinin hatırlatılması üzerine de, “Benim kendi gündemim var, ben onu uygularım, başkalarının gündemine oy verecek değilim, herkes kendi çevresine baksın” dedi.

“PKK savaş derse sonucuna katlanır”
Barzani, Kürtlerin bir iç savaşa gitmemeleri gerektiğini vurgulayarak, PKK konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kürtlerin iç savaşa yönelmemeleri lazım. Kürtlerin diğer halklarla savaşa da yönelmemeleri lazım. Silah çağının geride kaldığını söylüyorum. PKK bana kulak verirse barışçıl yöntemler aramalıdır. PKK; savaşı, silahı seçerse sonucuna ve sorumluluğuna katlanır. Ben, PKK’nın Irak Kürdistanı’nda hüküm sürmesine izin vermem. Bunun için bütün yöntemleri denerim, artık bu baskı mı olur, harp mı olur, hangisi olursa, ama bölgemde silahlı çatışmaya izin vermem.”

“PKK beni biliyor”
Barzani, şöyle devam etti: “Her zaman Türkiye ile dostane ilişki içinde bulunmak istedik. Ak Parti’nin izlediği politika bizim için gerçekçi politikadır. Biz kesinlikle savaştan yana değiliz. PKK da benim düşüncelerimi çok iyi biliyor. Bundan sonraki süreçte savaş Kürt meselesine zarar verecektir.”

Maliki’nin ordusu
Barzani, Maliki’nin 1 milyonluk bir ordu kurduğu haberlerinin sorulması üzerine de şöyle konuştu:
“Ordu önemli bir konudur. Anayasaya göre bir denge olması gerekiyor. Bu dengenin parlamento üzerinden kurulması gerekiyor. Ordu tekrar bu dengeye dönmeli. Biz, bunun için çaba gösteriyoruz.”
Not: Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la yaptığım söyleşiyi içeren dünkü yazımda bakanlığın müze geliri rakamları yanlış çıkmıştır. Doğrusu şudur; 2007 yılında 70 milyon TL olan müze gelirleri, 2011 yılında 256 milyon TL’ye; 2007 yılında 14 milyon TL olan kazı harcamaları 2011 yılında 48 milyon TL’ye çıkmıştır.