Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baykal, Merkez Bankası Başkanlığı süreciyle ilgili olarak sorularımızı yanıtlarken, en fazla, izlenen yönteme üzüldüğünü, devletin zedelendiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atamayla ilgili süreç tartışmalara neden oldu. Bu sürece ilişkin en sert çıkış CHP lideri Deniz Baykal'dan geldi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın atamalarda tercih kullanırken "klan" anlayışıyla hareket ettiğini vurguluyor. CHP lideri, Merkez Bankası Başkanlığı'na atanacak kişinin Başbakan tarafından Bakanlar Kurulu üyelerinden bile saklandığını öne sürerek, şu değerlendirmeyi yaptı :"Düşünün ki Başbakan, Merkez Bankası gibi çok önemli bir kuruma atanacak kişiyi kendi bakanlarından bile saklıyor. Bakanlara boş kararname imzalatıyor. Sonra bir bakanla baş başa verip ismi belirliyor. Bundan kimsenin haberi olmuyor. Merkez Bankası Başkanı olacak kişiyi saklamanın anlamı nedir? Çok mu gizli bir göreve atama yapılıyor. MİT'e atama yapılırken bile böyle gizlenmeye, saklanmaya gerek duyulmuyor da, Merkez Bankası için duyuluyor? Garip bir durum. Merkez Bankası bütün dünyanın izlediği, Türkiye'nin dış dünyada itibarını temsil eden bir kurumdur. Dünyanın neresinde böyle bir atama yöntemi görülmüştür?"Baykal, izlenen yönteme çok üzüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:"Türkiye Cumhuriyeti dünyada önemli, saygın, gelenekleri ve ciddiyeti olan bir devlettir. Böyle halkla, kamuoyuyla oyun oynar gibi köşe-bucak kaçarak ve kaçırılarak Merkez Bankası Başkanı atanmaya çalışılması beni çok üzdü. Ülkem adına üzüntü verici bir tablo ortaya çıktı. Çok yazık." Boş kararname Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, atamalarda liyakatten söz ettiğini ama tercihlerini "klan anlayışıyla" yaptığını belirtti. CHP lideri bu nitelemesini şöyle açıkladı:"Atamalara bakıyorsunuz, sanki bir klan yönetimi gibi. Liyakat değil belli bir görüşe, belli bir yaşam tarzına sahip olan, aynı klanın üyeleri arasından seçiliyor. Bu artık gizlenemeyecek bir atama ölçüsü haline geldi. Sanki atama yapılmıyor da devlet kurumları tek tek düşürülüyor. Merkez Bankası gibi bir kuruma faizsiz bankacılıktan aday çıkarılıyor. Faizi günah sayan bir bankacılık anlayışını Merkez Bankası'nın başında düşünün. O Merkez Bankası ki faiz politikasının yürütülmesinde, faizlerin belirlenmesinde en etkili kurum. Ama başındaki zihniyetin faizi günah sayması istenebiliyor.Tercihler bu yönde. Bu bir tür masonik ilişki anlayışı, bir tür klan yönetim anlayışı değil de nedir?" 'Masonik ilişki gibi' Baykal, Başbakan Erdoğan'ın bu anlayışıyla kadrolaşmanın da ötesinde bir gayret içinde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:"Buna kadrolaşma demek bile zordur. Bu anlayış bir kuşatmadır. Devlet kurumlarının kuşatılması, bir anlamda düşürülmesidir. Aynı klana mensup kişilerin devletin stratejik kurumlarının başına getirilmesi hedefleniyor. Bu klasik kayırmacılığın, partizanlığın ötesinde bir anlayıştır." fbila@milliyet.com.tr 'Bu kuşatmadır'