Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


CHP lideri Deniz Baykal, Gül hükümetinin programını bugün Meclis’te eleştirecek.
Baykal, dün, yapacağı konuşma üzerinde çalıştı.
CHP liderinin bugün bir çıkış yapacağını söyleyebiliriz. Baykal, AKP lideri Tayyip Erdoğan ve hükümet programını eleştirirken, dokunulmazlık, yeni Anayasa, türban üzerinde özellikle duracak.
CHP lideri Baykal’la dün konuştuk.
Önce milletvekilliği dokunulmazlığını sorduk.
Değerlendirmesi şu oldu:
- Sayın Erdoğan, milletvekilliği dokunulmazlığının sınırlandırılması için söz vermişti. Şimdi kaçıyor. Bir yıl sonra, diyor. Bu olmaz. En son televizyona birlikte çıkmıştık. Orada da bana destek verdi, halka söz verdi. İlk işlerinden birinin bu olacağını söyledi. Şimdi sözünü tutmayacağını açıkça söyledi. O zaman nerede kaldı yolsuzlukla mücadele, şeffaflık, hukukun üstünlüğü söylemi. Nerede kaldı siyaseti temizleme vaadi. Ben bu konuda Sayın Erdoğan’ı daha ilk görüşmemizde uyardım.
- Sayın Erdoğan dokunulmazlık konusunu bir yıl ertelemekle ne amaçlıyor olabilir?
- Benim aklıma gelen haklarında soruşturma yürütülen, dava açılmış bulunanları korumaya çalışıyor. Buna kendisi ve İstanbul Belediyesi’nde birlikte çalıştığı ve Meclis’e taşıyıp, bazılarını bakan yaptığı arkadaşları var.
- Ancak Sayın Erdoğan milletvekili değil. Dokunulmazlığı yok?
- Şimdilik öyle ama bir yıl süre biçtiğine göre bu sürede milletvekili olması muhtemel. Kendisi ve arkadaşları için dokunulmazlık zırhına sığınmak istiyor, bence. Yolsuzlukla mücadele siyasetten başlamalı. Temizlik siyasetten başlamalı. Bu konuda işbirliği yapacağına söz vermişti. Bundan kaçamazlar.
- Hükümet bir hukuk paketi hazırlıyor, ayrıca yeni anayasadan söz ediliyor. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
- Öncelikle yeni anayasadan ne amaçlıyorlar, bunu açıklamaları lazım. Neyi değiştirecekler? Demek ki, bu Anayasa’nın bazı hükümlerinden de kurtulmak istiyorlar. İnsanın aklına acaba Cumhuriyet’in temel niteliklerine, Anayasa’nın temel ilkelerine karşı bir tehdit arayışı mı var, sorusu geliyor. Anayasa öyle bir partinin sandalye çoğunluğuyla yapılacak bir düzenleme değildir. Ayrıca Sayın Erdoğan da, Sayın Gül de topluma, seçmene bundan söz etmediler. Yeni anayasa yapacağız demediler. Bu tür çalışmaları muhalefetle hatta Meclis dışı muhalefet ve sivil toplum örgütleriyle uzlaşma içinde yapacaklarını vaat ettiler. Ama bana yeni anayasadan hiç söz etmediler. Bu da gösteriyor ki, AKP, halka verdiği sözün aksine Meclis’te sandalye çoğunluğuna, Meclis aritmetiğine dayanarak ülkeyi yönetmeye çalışacak. Bunun işaretlerini veriyorlar.
- Türban yeniden Türkiye’nin gündemine geldi. Cumhurbaşkanı Sezer bu konuda sert bir konuşma yaptı. Siz nasıl görüyorsunuz?
- Ben Sayın Erdoğan’ı uyarmıştım. Erbakan gibi sürüklenmeyin demiştim. Ülkenin çok daha önemli sorunları var, türban benzeri simgelerle gündemi meşgul etmeyin, bu simgelerle politika yapmayı öne çıkarmayın, demiştim. Erbakan örneğini vermiştim. Erbakan da ülke sorunları karşısında çözüm üretemeyince bu tür konulara yönelmişti. Türbanın bu şekilde gündeme getirilmesi, bir inat ve siyasi mesaja dönüştürülmesini çok yanlış buluyorum. Sayın Cumhurbaşkanı gereken konuşmayı ve uyarıyı yapmış oldu. Bugüne kadar yaşadıklarımız gösteriyor ki, AKP maalesef rejim tartışmalarına yol açacak bir yöneliş içinde. Bu tutumlarıyla, olumsuz bir siyaset ortamı yaratıyorlar. Oysa halkın buna tahammülü yok, ülkenin böyle bir siyaset ortamıyla kaybedecek zamanı yok.
Baykal, bu görüş ve eleştirilerini bugün Meclis kürsüsünden de seslendirecek.
Negatif değil pozitif bir siyaset ortamı yaratılması gerektiğini vurgulayacak ve AKP’nin de böyle bir ortamın oluşmasına katkıda bulunmasını isteyecek.