Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP lideri Deniz Baykal, Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un şikâyetçi olduğu konularla ilgili ifadenin tatmin edici olmadığını yineledi.
Baykal, Org. Başbuğ’un, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı asimetrik psikolojik harekât yapılıyor. Bunu Türkiye’nin beka sorunu olarak görüyoruz” şeklindeki sözlerine karşılık, MGK bildirisinde yer alan ifadenin çok zayıf olduğunu belirtti.

Kim tatmin oldu?

Baykal, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Bildiriyi okuduğunuzda MGK’nın bir tavır takınmadığını görüyorsunuz. MGK bu işi ne önemsemiş ne de TSK’ya karşı faaliyetlerin hedefi konusunda bir saptaması ve önermesi var. Beni bu nedenle tatmin etmedi. Kimi tatmin etti, doğrusu merak ediyorum.

“Şaşırırım”

Bildiriye bu sorunu beka sorunu olarak dile getiren, şikâyetçi olanlar açısından baktığınızda tatmin edici bir şey göremiyorsunuz. Eğer şikâyetçi olanlar tatmin olduysa şaşırırım, hayret ederim. Genelkurmay Başkanı beyanlarında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen bu kampanyanın arkasında ne var, kim var açığa çıkarılmalı, aydınlatılmalı, diyor. Ama bildiriye bakıyorsunuz, bu yönde en küçük bir işaret dahi yok. Bildiriye yansıyan hava MGK’nın bunu ciddiye almadığı biçiminde.”

İki mesaj

CHP lideri Baykal, MGK bildirisinde yer alan bu konuyla ilgili ifadenin iki mesaj taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu ifadeye baktığınızda iki şey söylüyor:
1- Tepki ve düşüncelerini dile getirdiler,
2- Türkiye’ye yararı olmadığı teyit edildi.
İfadenin özü bu. Tepki ve düşünceler dile getirilmiş ve ülkeye yararı olmadığı teyit edilmiş. Hepsi bu. MGK bildirisinde TSK’nın adı bile geçmiyor. Bu faaliyetlerin TSK’ya ve ülkeye zarar vereceği dahi söylenememiş. Bu kadar zayıf bir ifadeden ben nasıl tatmin olayım? Böyle bir ifade kimlerde tatmin duygusu yaratmış, anlayabilmiş değilim.”

‘Yasa için önceden çalışılmalıydı’

CHP lideri Baykal, asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören tek kelimelik yasa değişikliğinden sonra gözlenen gelişmelerin, “tuhaf bir manzara” yarattığını savunarak şöyle dedi:
“Başbakan ve Genelkurmay Başkanı, bu gece yarısı operasyonuyla yapılan yasa değişikliğinden sonra bir araya geldiler. Değişiklikle ilgili hukuki durumu inceletme kararı aldılar, şimdi hukukçular bunun üzerinde çalışıyor. Benim sorduğum şu: Bu çalışmayı kanun çıkmadan önce niye yapmadınız? Bu kadar önemli bir konuda bir gece yarısı bir kelimelik bir değişiklikle işi niye oldubittiye getirdiniz? Benim görevim bunları söylemek, halka anlatmak.
Böyle önemli yasa çalışmaları çok önceden ilgili kurumların görüşü alınarak ilgili komisyonda tartışarak hazırlanır.”

“Gül niye alınıyor?”

Baykal, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisine yönelttiği eleştirileri de şöyle yanıtladı:
“Benim grup toplantımızda, ‘Cumhurbaşkanı da birkaç saat sonra yasanın yanlışlığını anlar’ sözlerime Sayın Gül alınganlık göstermiş. Benim bunu söylememden daha doğal ne var? Cumhurbaşkanı bu yasanın yanlışlığını kısa sürede takdir eder, demenin neresi yanlış? Biz Sayın Cumhurbaşkanı’ndan yasaların objektif biçimde Anayasa’ya, hukuka, ülke yararına olup olmadığını incelemesini bekliyoruz. Bu zaten Cumhurbaşkanı’nın görevidir. Ama bu hassasiyeti göremiyoruz.
Örneğin mayın yasasında da bunu çok söyledik. Şimdi ortaya çıkan manzara çok daha garip. İstanbul Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma ortada. Albay Dursun Çiçek, MGK toplantısı sırasında tutuklanıyor, 24 saat geçmeden serbest bırakılıyor.
O zaman niye tutuklandı, niye serbest bırakılıyor, diye kamuoyu merak ediyor. Tabii, hangi gerekçelerle tutukladınız, 24 saat dolmadan hangi gerekçelerle serbest bıraktınız, sorusu gündeme geliyor.
Ayrıca bu soruşturmanın iddialarına baktığınızda Genelkurmay’da cunta var, örgüt var iddiası ortaya atılıyor. Genelkurmay Başkanı, böyle bir oluşum, böyle bir belge yok, bu düşüncede olanlar TSK’da barınamaz, barındırmam, diyor. Hiçbir şey değişmiyor. Bu ortam içerisinde MGK bildirisindeki ifadenin yetersizliğini vurgulamak ve eleştirmek muhalefetin en doğal hakkı ve görevidir.”