Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yaptıkları görüşmelerde iç politikaya girmediklerini açıklamalarına rağmen, Köşk’ten, Cumhurbaşkanı’nın, “İç gerginliklerden uzak durulmalı ve kaosa meydan verilmemeli” diyerek “uzlaşma” yönünde çağrı yaptığı haberlerinin gelmesi çelişki yarattı.
CHP lideri Deniz Baykal’la dün yaptığımız görüşmede bu konuyu sordum. Baykal, Gül’le iç politika konuşmadıklarını tekrarlayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

‘İnisiyatif üstlenmiş değil’
“Sayın Gül’le dış politika ve güvenlik ağırlıklı bir konuşma yaptık. Cumhurbaşkanı iç polikaya girmedi. Terörle mücadele ve Kuzey Irak konusu konuşulurken, terörle mücadelenin zayıflatılmaması bağlamında, genel bir temennide bulundu. Ben Sayın Gül’ün son çağrılar bağlamında inisiyatif üstlendiği yönünde bir izlenim almadım. AKP’nin kapatılma davası, uzlaşma çağrıları, DTP’nin kapatılma davası, Ergenekon soruşturması, AKP’nin mini anayasa değişikliği hazırlığı, toplumun kamplaşması gibi konulara girmedi. Tamamen dış politika ve güvenlik konuşuldu. Nevruz gösterilerinde ortaya çıkan manzara, son sınır ötesi operasyon, ABD’nin tutumu, Talabani’nin ziyareti, Cheney’nin ziyareti, Irak ve Kuzey Irak, PKK ile mücadele konu edildi. Ben ciddi kaygılarımı dile getirdim. Dikkatle dinledi ve bu kaygıları paylaştığı izlenimi aldım.”

Haberin Devamı

‘İçeriği açıklamıştı’
Baykal, Çankaya’nın bir açıklama yaparak, davetlerin AKP’nın kapatılması davasından önce yapıldığı ve içeriğin dış politika ve güvenlik olacağının duyurulduğunu anımsatarak şöyle devam etti:
“Bana yapılan davet yeni değil. Gül’ün Senegal gezisi sırasında yapıldı. Ayrıca Çankaya açıklama da yaptı. Dış politika ve güvenliğin konuşulacağını duyurdu. Öyle de oldu. Gül, sanki AKP’nin kapatılması davası ve son çağrılarla ilgili olarak inisiyatifi ele alıp muhalefet liderlerini çağırarak devreye girdiği gibi bir izlenim verilmek isteniyor. Bu doğru değil. Cumhurbaşkanı’nın böyle bir girişimi ve bu yönde bir konuşması olmadı.”

‘Konumu çok uygun değil’
Baykal, şöyle devam etti:
“Sayın Gül’ün bir inisiyatif üstlenmiş durumu yok. Konumu da uygun değil. Anayasa Mahkemesi’nde yargı süreci başlamış durumda. Cumhurbaşkanı’nın inisiyatif alarak görülmekte olan bir davayı etkilemeyi düşünmesi zaten uygun olmaz. Bu, yargıya müdahale olur. Ayrıca Sayın Gül’ün adı da iddianamede geçiyor. Bir anlamda davanın konusuyla ilgili. Bu nedenle de Sayın Gül, bu konulara girmemeyi daha uygun görmüş olabilir. Kendisiyle ilgili bir girişimde bulunuyormuş izlenimi vermek istememiş olabilir. Ancak, bazı çevreler Sayın Gül’ün böyle bir inisiyatif üstlenmesini, davayı etkileyecek düzenlemelere öncülük yapmasını isteyebilirler. Ancak bu doğru olmaz. Kaldı ki eğer konu uzlaşmaysa Sayın Gül de oraya uzlaşmayla seçilmedi. Bizim 2002‘den bu yana tekrarladığımız uzlaşma çağrıları hiçe sayıldı. O zaman bizim de ‘Bu çağrımızı niye kulak arkası ettiniz, neden uzlaşmayla seçime yanaşmadınız?’ sorusunu sorma hakkımız doğar.”

Haberin Devamı

‘Vadeyle laiklik olmaz’
Baykal, Başbakan Erdoğan’ın, “5 yıl bekledim. Baykal ‘Gündeme gelmesin’ dediği için bekledim. Şimdi geri adım atmam” sözlerine ilişkin sorumu da şöyle yanıtladı:
“Başbakan benim laiklikle ilgili uyarımı söylüyor. Ben 2002’de seçimlerden sonra Başbakan’la görüşmemde ‘Sakın laikliğe dokunmaya kalkmayın, Anayasa ile laiklikle oynamayın’ demiştim. Şimdi diyor ki, ‘Baykal’ın bu sözü için 5 yıl bekledim. Daha beklemem’. Ben laiklik ilkesine 5 yıl dokunmayın, sonra dokunabilirsiniz demedim ki. Laiklik ilkesine hiçbir zaman dokunulmaz. Vadeyle laiklik olur mu? Demek ki Başbakan benim bu sözlerimi 5 yıl geçerli sanmış. Yanılmış.”