Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "içeride 5 bin dışarıda 500 terörist var, önce içeriyi halledelim" biçiminde özetlenecek sözlerini eleştirirken, hükümetin terörle mücadelede yanlış bir zeminde olduğunu kaydetti.Baykal, dünkü görüşmemizde Başbakan'ın bu yaklaşımının terörle mücadeleye engel oluşturacağını öne sürerek görüşlerini şöyle özetledi: CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terörle ilgili sözlerine sert tepki gösterdi. "1- Türkiye'nin terörle mücadelesinde en büyük engel bizzat Başbakan'dır.2- Artık Barzani bir karar vermelidir: PKK mı, Türkiye mi?3- Bağdat yönetimi artık bir karar vermelidir: PKK mı, Türkiye mi?4- ABD artık bir karar vermelidir: PKK mı, Türkiye mi?" 'Erdoğan engel oluyor' CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın söylemini değerlendirirken, şu yorumu yaptı:"Başbakan'ın yaklaşımı, Barzani'nin yaklaşımını andırıyor. Başbakan, Barzani'nin ağzıyla konuşuyor. Bu, Türkiye'nin terörle mücadelesini önemli ölçüde zaafa uğratacak bir söylemdir. Askerimizin ve güvenlik güçlerimizin moralini bozacak bir yaklaşımdır. Başbakan'ın bu sözleri, terör konusundaki teşhislerinin yanlış olduğunu da gösteriyor. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan, ABD'yi ve Barzani'yi karşısına almaktan kaçınıyor. Ayrıca, AKP içinde etkin olduğu anlaşılan bu kesimlere yakın çevrelerden de çekiniyor. Başbakan'ın son yaptığı değerlendirme terörü ve terörle mücadeleyi ciddiye almadıklarını gösteriyor. Partisi içindeki etnik damarın da bu çizgide etkili olduğu görülüyor." 'Barzani ağzıyla konuşuyor' Baykal, terörün Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu vurguladıktan sonra bu konuda ulusal bir politika izlenmesi gerektiğini belirtti.CHP lideri, Başbakan'ın şehit cenazelerinde ortaya çıkan tepkiye karşı sözlerini de yanlış bulduğunu belirtti. Baykal, terörle mücadelenin partilerüstü ve ulusal bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini, güvenlik güçleriyle de uyum içinde davranılmasının şart olduğunu kaydetti. Terörle mücadele Ufuk Güldemir'i de son yolculuğuna uğurladık. Turan Yavuz'u kaybettikten kısa bir süre sonra Ufuk Güldemir'i de aynı amansız hastalıktan yitirdik. Türk basını iki parlak mensubunu kaybetti. Ufuk Güldemir'le Milliyet'te kısa bir süre de olsa birlikte çalışmıştık. Ufuk, sürekli yenilik arayan, yerleşmiş kalıpları kırmaya çalışan, gazeteciliğe yeni bir anlayış kazandırmak için çaba gösteren, yaratıcı bir kişiliğe sahipti. Yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımını televizyonculuk ve televizyon haberciliğinde başarılı bir biçimde yaşama geçirdi. Türk medyasına Habertürk gibi yayın kalitesi yüksek bir televizyon kazandırdı. İzlediği yayın politikasıyla Türk medyasının özgürlük alanını genişletti. Sürekli olarak okuyucu ve izleyici neyi merak eder sorusuyla hareket etti. Bu soruya yanıt veren bir gazetecilik anlayışıyla mesleği sürdürdü. İnternet gazeteciliğinde de öncülük yapan Ufuk Güldemir'di.Ufuk'un ve Turan'ın kaybı Türk medyasında yerleri zor doldurulacak boşluklar yaratacaktır. Ufuk Güldemir'e Allah'tan rahmet, yakınlarına, dostlarına ve tüm meslektaşlarımıza başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. fbila@milliyet.com.tr Ufuk Güldemir için