Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fikret BİLA

ENFLASYON, "Kardelen" gibi Körfez krizi örtüsünü delip kış ortasında başını yukarı çıkardı: Yüzde 101
Körfez krizi kargaşası içinde Yılmaz hükümetini bekleyen en önemli sorun, üç haneli enflasyon. Nitekim, bir yandan hükümet ortağı DTP lideri Hüsamettin Cindoruk, diğer yandan CHP lideri Deniz Baykal enflasyon konusunda hükümete sert uyarılarda bulundular.
Cindoruk, Başbakan Yılmaz'a verdiği ve ekonomi ile ilgili önerilerini içeren mektupla Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner'in görevi bırakması gerektiği mesajını iletiyor. Taner'in 1991'de olduğu gibi Körfez krizini gerekçe göstererek, bu kez "durumu kurtarma" yoluna başvurmaması gerektiğini vurguluyor.
CHP lideri Baykal ise, Taner'in görevi bırakmasının çözüm olmayacağı kanaatinde:
- Güneş Taner gitsin! Peki gitsin. Keşke Güneş Bey'in gitmesi işi çözse. Ama iş öyle değil. Güneş Bey'in değişmesi enflasyonu değiştirmez ki.
Baykal, Başbakan Yılmaz'ın uyarılarına kulak asmadığını anımsatıyor ve şöyle diyor:
- Başbakan Yılmaz'ın artık enflasyonla ciddi bir mücadele yürütmeyeceği anlaşılmıştır. IMF ile görüşmelerin kesilmesi de bunun kanıtıdır. IMF de umudu kesti. Ben, Sayın Başbakan'a, `herşeyi göze al enflasyonla ciddi mücadele et' önerisinde bulunmuştum. O da bana, `Şimon Perez olmam' demişti. Ben, `enflasyonu düşür, tarihe geç' demiştim, o bana, `ben tarihe geçeyim, sen de iktidara öyle mi' karşılığını vermişti. Yani, Sayın Yılmaz, `Ben, enflasyonu düşürmek için sıkı program uygulayıp seçimi kaybedecek kadar enayi değilim' demek istemişti. Bugün enflasyon 3 haneli düzeye geldi. Bu da gösteriyor ki, Yılmaz, enflasyonu düşürmek için ciddi bir önlem alma niyetinde değil.
Baykal'a, "peki siz Şimon Perez olmayı kabul eder misiniz?" diye soruyoruz:
- Elbette. Sadece benim, Şimon Perez olmam da yetmeyebilir. Enflasyonla mücadele için belki bir değil, birkaç hükümetin sıkı mücadele etmesi gerekli. Bir bayrak yarışı gibi, bundan sonraki bütün hükümetler seçim kaygısı düşünmeden enflasyonla mücadele etmeli. Ben buna hazırım. Ayrıca, enflasyonla mücadele etmenin, enflasyonu düşürmenin, seçim kaybettireceğine de inanmıyorum. Enflasyonu yenen hükümet, mutlaka halk desteğini kazanır. Üç haneli enflasyon yaratan hangi hükümeti halk destekler? Sayın Yılmaz, burada da yanlış yapıyor.
CHP lideri Baykal, enflasyona karşı Yılmaz hükümetinin takındığı kayıtsız tavrın, "seçim işareti" olduğu görüşünde:
"Hükümet, kendini bir an önce seçime atmayı kafasına koymuş görünüyor. Yoksa, enflasyon gibi ciddi bir soruna böyle yaklaşamaz. Bana göre hükümetin eli işte, gözü oynaşta. Kendisi iktidarda, gözü seçimde. Hükümet, aklını seçime takmış durumdadır. Yılmaz, enflasyonla mücadeleden korkuyor. Öyle bir mantık yürütüyor ki, neredeyse `ben enflasyonla mücadele ederim ama iktidarda kalacağıma dair noterden tasdikli güvence verin' demek istiyor. Bu kafayla enflasyonla mücadele edilir mi? Dünyanın gelir dağılımı en kötü 5 ülkesinden biri olan Türkiye'nin, gelir dağılımı sorunu çözülür mü?"
Baykal, ekonomik göstergeleri özetlerken, şöyle diyor:
"Borsa reel olarak yüzde 27 düştü. Merkez Bankası 1 milyar dolar satmak zorunda kaldı. Başbakan, 1998 enflasyon hedefimiz yüzde 50'dir, diyor ama yüzde 141'le borçlanıyor. Enflasyon yüzde 101'e vurdu. Yılmaz, kendi söylediğine kendi inanmıyor. Bu ortamda da `ben enflasyonla mücadele edecek kadar enayi miyim?' yaklaşımı içinde. Bu hükümetin artık sorumluluk taşıyamayacağı belli olmuştur."
Cindoruk'un ültimatomu ve Baykal'ın bu yaklaşımı, Yılmaz hükümetini, Körfez krizinden çok, ekonomik krizin sarsacağını gösteriyor.


Yazara Email F.Bila@milliyet.com.tr