Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       BAŞBAKAN Yılmaz'la yaptığı görüşmeden sonra CHP lideri Baykal iki önemli konuda Başbakan'la uzlaşmaya vardıklarını açıklamıştı:
       1 - 1999 Mart'ında iki seçimin birden yapılması,
       2 - Ekimde tarafsız birinin başbakanlığında seçim hükümeti kurulması.
       Hatta Baykal seçim için gün bile vermişti: 28 Mart...
       Başbakan Yılmaz'ın da Baykal'ın bu açıklamalarına aynı gün itirazı olmamıştı.
       Ancak, hükümet ortakları Ecevit ve Cindoruk'un itirazları üzerine Yılmaz, altı aylık seçim hükümeti konusunda bir uzlaşma bulunmadığını, konunun ekim ayında ele alınacağını açıkladı.
       Bu açıklamadan sonra da yeniden tartışmalar başladı.
       CHP lideri Baykal, Başbakan Yılmaz'ı eleştirirken, "Bir başbakan bir muhalefet partisinin genel başkanı oturup konuştular. Bazı konularda uzlaşma sağladılar. Ama sonradan konu tartışılır hale geldi. O halde sorun şudur: Siyasetçiye, siyasetçinin verdiği söze güvenilecek mi, güvenilmeyecek mi?" diye sordu. CHP lideri Baykal, bu sözleriyle, açıkça Başbakan Yılmaz'a "bana verdiğin söze güvenecek miyim, güvenmeyecek miyim" demiş oldu.
       Bu durumda ortaya şu sorular çıkıyor:
       "Başbakan Yılmaz, Baykal'la masaya oturmadan önce Ecevit ve Cindoruk'un görüşlerini almadı mı? Aldıysa, ortaklarının düşüncelerini aşan bir uzlaşmaya evet mi dedi?"
       Baykal, Başbakan Yalmız'la uzlaşmaya varmadıkları halde basın toplantısı düzenleyip, "uzlaştık" diyemeyeceğine göre, bu sorulardan birinin yanıtı olumlu olmalı.
       Baykal'ın erken seçim tarihinin şimdiden ilan edilmesi ve altı aylık seçim hükümeti kurulmasına ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı, ayrı bir tartışma konusu. Ancak, ortada tartışılması gereken bir de usul sorunu var. Başbakan Yılmaz'ın bu konuya açıklık getirmesi gerekiyor.
       1999 Mart'ında genel ve yerel seçimlerin birlikte veya birkaç hafta arayla yapılması konusunda görüş birliği sağlanmış gibi. Sorun seçim hükümetinin oluşumu ve süresi konusunda.
       DSP lideri Ecevit'in bu konuda tavrı net. Ecevit, altı aylık seçim hükümetine karşı olduğunu vurguluyor. Ecevit'in bu görüşü Parti Meclisi kararına da dönüştü. Aynı şekilde DTP lideri Cindoruk da seçim hükümetinin süresine karşı çıktığı gibi, oluşumuna da karşı olduğunu açıkladı. Cindoruk bağımsız birinin başbakanlığında bir hükümetten çok, mevcut hükümetin çoğunluk partisi olarak ANAP'tan bir milletvekilinin başbakanlığında seçim hükümeti işlevi görebileceğini savundu.
       Böylece, seçim hükümeti konusunda açık görüş farklılığı doğmuş oldu.
       Bu gelişmeler karşısında CHP lideri Baykal da, Başbakan'a yüklenerek, böyle giderse "hükümeti uğurlar olsun" diyerer rest çekti.
       Böylece Yılmaz - Baykal zirvesi siyasette netleşme değil, tersine belirsizliğe yol açtı.
       Ecevit ve Cindoruk'un tavırları belli oldu.
       Bu belirsizliğin giderilmesi yine Yılmaz ve Baykal'a düşüyor.
       İki liderin yeniden bir araya gelmesi ve durumu netleştirmeleri gerekiyor.


Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr