Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bütçeler ülkelerin aynasıdır. Sadece ekonomik ve mali durumu değil aynı zamanda iktidarların siyasal tercihlerini de yansıtır.
Bu nedenle güvenlik tehdidi altında olmayan, terör sorunu bulunmayan, savaş riski taşımayan, ekonomik sorunlarını aşmış, refahı yakalamış bir ülkenin bütçesinin diliyle, bu sorunlara sahip bir ülkenin bütçe dili birbirinden çok farklıdır.
Türkiye’nin bütçe dili de maalesef ikinci gruba giren bir ülke olarak, istihbarat, güvenlik, terörle mücadele, savaş riski, ekonomik ve sosyal sorunlara işaret ediyor.

Öne çıkan sorun
2013 bütçe maratonu dün Meclis’te başladı. Bütçe dilinin verdiği mesaj Türkiye’nin 2013 yılında da öncelikli sorun olarak istihbarat ve güvenliği gördüğünü ortaya koyuyor.
Başta terör sorunu ve bölgede devam eden iç savaşlar dikkate alındığında bu sorunlar doğal olarak öne çıkıyor.
İstihbarat ve güvenlikle ilgili kurumların bütçelerindeki artış bunun göstergesi.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) bütçesindeki artış yüzde 32 oranıyla dikkat çekiyor. MİT dahil olmak üzere güvenlik kurumlarına ayrılan ödenek 22 milyar lirayı buluyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 14 milyar 777 milyon, Jandarma Genel Komutanlığı’na 5 milyar 843 milyon, MİT Müsteşarlığı’na 995 milyon lira, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na 432 milyon lira ayrıldı.
2013 yılı için 22 milyar lira ödenek ayrılan güvenlik alanının Türkiye’nin en önemli sorunu olduğu, Karayolları gibi yatırımcı bir kuruma 6 milyar lira ayrıldığı düşünüldüğünde daha net olarak ortaya çıkıyor.

Savunmada artış
2013 bütçesinde Milli Savunma Bakanlığı’na ayrılan pay da önemli ölçüde artırıldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın 2012 yılında 18 milyar 229 milyon lira olan bütçesi, 2013 yılında 20 milyar 359 milyon liraya çıkarıldı.
Milli Savunma’ya ayrılan bütçedeki artışta Suriye’deki iç savaşın yarattığı riskin önemli bir faktör olduğu gözleniyor.

Örtülü ödenek
Örtülü ödenek artışı da Türkiye’nin istihbarat ve güvenlik önceliğini gösteren bir diğer ölçü.
Örtülü ödenek harcamaları rekor artış göstererek 2012 yılının ilk 8 ayında 587 milyon lira olarak gerçekleşmişti. Örtülü ödenek harcamalarının 2011 yılında 391 milyon, 2010 yılında 383 milyon, 2009 yılında 341 milyon, 2008 yılında 290 milyon lira olduğu anımsanırsa, son 5 yılda dikkat çekecek bir hızla arttığı görülüyor.
Bu artış hızı örtülü istihbarat ve güvenlik faaliyetlerinin de giderek büyüdüğüne işaret ediyor.

Hassasiyet Diyanet’te
Bütçe aynı zamanda hükümetin hassasiyet gösterdiği alanları da belli ediyor.
Bakanlık büyüklüğü dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan payın yüzde 23.1 artırılmasının ardından en yüksek oransal artış yüzde 18.3’le Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğu görülüyor.
İktidarın din hizmetlerine verdiği önem Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin 11 bakanlık bütçesinde daha büyük olmasından da anlaşılıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Avrupa Bakanlığı bütçelerinden daha büyük pay alıyor.
2013 bütçe aynasındaki görüntü böyle...