Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

12 Eylül referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinin gerektirdiği yasa çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaların biri de askeri yargıyla ilgili.
CNN-Türk’teki Ankara Kulisi programında Murat Yetkin’le birlikte konuk ettiğimiz Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bu konudaki sorularımızı yanıtlarken, askeri yargıyla ilgili yapılan hazırlıklar hakkında bilgiler verdi. Çiçek’in bu konudaki sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Komutanların yargılanması
Referandum sonrasında askeri yargıyla ilgili bir çalışmanız oldu mu?
- Askeri ceza mevzuatıyla ilgili de 84 maddelik bir düzenlemeyi aşağı yukarı bitirdik. Bir-iki konuyu Sayın Başbakan ile görüşmemiz gerekiyor.

Ne tür düzenlemeler öngörülüyor?
- Askeri yargı anayasada var. Anayasada olmasına rağmen mevzuata uymayan maddeler vardı; bunları düzeltiyoruz. Diyelim ki, eskiden Genelkurmay Başkanı’nın herkesin suç işleyeceği peşin hüküm değil ama diyelim bir suç işledi, kim yargılayacak? Meclis Başkanı suç işledi, kim yargılayacak? Bunlar hukukumuzda yoktu. Askeri mevzuatta Genelkurmay Başkanı’nın, kuvvet komutanlarının nasıl yargılanacağı, yargılanacaksa kimlerin izin vereceği, hazırlık soruşturmasını -Yüce Divan, kovuşturma kısmı- soruşturmayı kimin yapacağı belirsizdi.

Kim yapacak?
- Kesin olarak belli değil, ama ben kişisel kanaatim olarak söyleyebilirim; kuvvet komutanlarının yargılanmasına ilgili bakanlık izin verir. Yani Jandarma Genel Komutanı için İçişleri Bakanı, diğer kuvvet komutanları için Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı için de Başbakan’ın izin vermesi yetecek. Meclis Başkanı’yla ilgili soruşturmayı da bu yasayla ilgili değil ama Meclis yapabilir.

AYİM kalacak
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’yle (AYİM) ilgili düzenleme olacak mı? Kaldırılması tartışılıyordu?
- AYİM’in anayasal dayanağı var. Ama bizim daha evvelki düşüncemiz bunun kalkmasıydı. Hatta bana kalırsa daha ileri, uç bir şey söyleyeceğim ki birtakım sıkıntılar da bu çok parçalılıktan kaynaklanıyor, yargı birliğinin esas olması gerekir. Ama benim söylediğim bu fikir Türkiye realitesine her zaman uyuşmuyor. Daha önce askeri ceza mevzuatında düzenleme yapalım dedik, işte gece yarısı filan diye Türkiye’de kıyamet koptu. Yani bazı düzenlemeler yapılırken, söylendiği kadar da kolay olmuyor. Bana kalırsa, ayrı mahkemelerdense mesela Danıştay’ın iki dairesi askeri davalara bakabilir. Yargıtay’ın diyelim beş dairesi askeri mevzuata bakabilir.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da AYİM kalkabilir diyordu?
- O münferit bir anayasa değişikliğidir. Zaten şu anda 12 Haziran’da yapılması düşünülen seçimin arkasından bir anayasa gelecek. O talebi memnuniyetle karşılarız, not ederiz, o gün geldiğinde -ki onlar da yeni anayasaya ‘varız’ diyorlar- o zaman hepsini birlikte değerlendirme imkânı olur.

35. madde kolay değil
Darbelere gerekçe yapılıyor diye eleştirilen TSK İç Hizmet Kanunu’nun koruma-kollamayla ilgili 35. maddesinin kaldırılması söz konusu mu?
- Türkiye’de neyi yapacaksanız, çuvalı patlatmadan yapmak lazım...

Bu sözünüzü biraz açabilir misiniz?
- Yani her laf, her teklif, her söz sanıldığı kadar kolay değil. Bu 8 yıldır olup bitenlere bir bakın. Bakın, istinaf mahkemelerini herkes çözüm olarak kabul ediyor ama halen kuramadık. Karşılaştığımız dirençleri de hesaba katın. Çok kolay değil bu işler. Ama herkes bu işler kalksın diyorsa, bu sözün arkasında dursun.

Uzlaşma gerekir
Anayasa değişikliği gerektirmiyor, Meclis’ten kolayca geçirebilirsiniz?
- Mesele anayasa, yasa değişikliği değil. Türkiye’nin içinden geçtiği bir süreç var. Her şeyi, her zaman yapma imkânı yok. Neyi yapacaksanız, uzlaşarak yapacaksınız.

Ne engelliyor sizi?
- Cevabını bildiğiniz soruyu bana sormayın.

“Özel koruyucuya ihtiyaç yok”
Askeri mi kastediyorsunuz? Asker mi engelliyor sizi?
- Ailenin sorunu bile hemen o gün çözülemez. Türkiye demokratik süreçten geçiyor, demokratik olgunluğu her geçen gün artıyor. Türkiye’de mesele yasa değil, o yasanın düzenlediği alanın, konunun artık geride kalmış olmasıdır. Demokratik olgunluk, demokratik kültür, seçimle gelenin seçimle gitmesi... Artık cumhuriyetin özel bir koruyucuya, kollayıcıya ihtiyacı yok. Çünkü cumhuriyeti bu ülkenin insanları özümsemiştir. Cumhuriyet bizim temel tercihimizdir, demokrasi bizim temel tercihimizdir. Milletin kendisi bu işi teminat olarak ortaya koyuyor.