Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çiçek: Yargıtay onarsa dava açılır

Cemil Çiçek

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın AK Parti için yeniden yargılama yolunun açık olduğunu belirtmesinden sonra, dava süresince partinin avukatlığını yürüten TBMM Başkanı Cemil Çiçek de konuyu değerlendirdi.
Kapatılma davasının görüldüğü 2008 yılında Başbakan Yardımcısı ve öncesinde de Adalet Bakanı olan Cemil Çiçek, hukukçu kimliğiyle partinin savunmasını hazırlamış ve Anayasa Mahkemesi’nin karar öncesi oturumunda 7 saat aralıksız savunma yapmıştı.
Ergenekon davasında mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından açılan sitelerin kara propaganda amacıyla yayın yaptığına hükmetmesiyle, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yeniden yargılama başvurusu için harekete geçen Ak Parti’nin hukukçu kurmayları, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı” hükmünün kaldırılmasını hedefliyor.

‘Ağır ve haksız bir yük’
Bu davada partinin avukatlığını yürüten Meclis Başkanı Cemil Çiçek, dünkü görüşmemizde, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “laiklik karşıtı odak” kararının, Ak Parti açısından hem hukuki hem de siyasi olarak ağır ancak haksız bir yük olduğunu vurguladı.
Çiçek, bu görüşünü açarken şöyle konuştu: “Kapatma davası açıldığı gün de tümüyle haksız bir davaydı. Doğru olup olmadıkları bile araştırılmamış gazete ve internet haberlerine dayanıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘laiklik karşıtı odak’ kararı üretilmiş, düzmece haberlere dayanıyordu. Bu karar Ak Parti’nin sırtında hem hukuki hem de siyasi açıdan haksız bir ağır yük oluşturdu. Muhalefet partileri, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını siyasette aleyhimize kullandılar. Bu karara atıf yaparak, Ak Parti’yi laiklik karşıtı odak olarak yaftalamaya çalıştılar. Ak Parti’nin bu haksız yükten kurtulması hukukun bir gereğidir.”

Delillerin sahteliği
Çiçek, Anayasa Mahkemesi’ne sunulan ve kararda etkili olan birçok delilin düzmece olduğunun artık Ergenekon davasında alt derece mahkemesinin verdiği kararla ortaya çıktığını belirterek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Delil diye sunulan ve kararda etkili olan birçok iddia ve belge, aslında gazete haberleri ile internet haberlerinden, Google bilgilerinden oluşuyordu. Ben Anayasa Mahkemesi’nde savunma yaparken tek tek bunların delil olamayacağını kanıtladım. O kadar ki, savcılık hiçbir iddia ve haberi araştırmamıştı. Delil diye kullandığı bilgi ve belgeleri ilgili kurumlara bile sormamıştı. Mesela, bir milletvekili arkadaşımızın bir kitaba yazdığı önsözde laiklik karşıtı propaganda yaptığı kapatılma gerekçesi olarak mahkemeye sunulmuştu. Oysa gerçekte ne öyle bir kitap vardı ne de arkadaşımız öyle bir önsöz yazmıştı. Tümüyle düzmece bir iddiaydı. Veya bir gazetede bir arkadaşımıza atfen bir haber çıkmıştı, milletvekili arkadaşımız o haberi tekzip etmiş, tekzip yayımlanmış. Ancak iddia makamı tekzibi hiç dikkate almadan çıkan haberi delil diye sunmuştu. Keza başörtüsü konusu da öyle. Rahmetli Ecevit, Sayın Demirel de başörtüsü konusunda konuşurlardı, onların partisine dava açılmadı ama Ak Parti’ye dava açılmasının nedenlerinden biri başörtüsü konusuydu. Oysa uygulama farklılıkları vardı ve ben savunmada da söylemiştim; Ankara’da bir üniversitede yasak uygulanıyordu, yolun karşı tarafındaki üniversitede serbestti. Bu çelişkilere dikkat çekmiştim. Şimdi başörtüsü diye bir sorun kalmadı ve bu gerekçeyle laiklik karşıtı odak kararı verildi.”

‘Kapatma davası çöker’
TBMM Başkanı Çiçek, Ak Parti’nin yeniden yargılama başvurusunu ne zaman yapabileceğine yönelik soruma ise şu yanıtı verdi:
“Şimdi kamuoyunda Ergenekon davası diye bilinen davada alt derece mahkemesi kararını verdi. Ak Parti’nin kapatılma davasına sunulan delillerin kaynağı olan internet sitelerinin kara propaganda için kurulduğunu hüküm altına aldı. Bu aşamadan sonra Yargıtay aşaması var. Alt mahkemenin kararının kesinleşmesi Yargıtay’ın vereceği karara bağlı. Eğer Yargıtay alt mahkemenin bu kararını onarsa, kapatma davası tümüyle çöker ve o zaman Ak Parti yeniden yargılama için Anayasa Mahkemesi’ne dava açabilir.”