Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara’da hükümet senaryoları gündemden düşmüyor. İstifaların devam etmesi ve güvenoyu sayısının altına düşülmesi halinde Başbakan Ecevit’in çekileceğini açıklamasından sonra senaryolar daha da ön plana çıktı.
Birinci senaryo, "AB hükümeti" olarak anılıyor. Buna göre, ANAP - DYP - Yeni oluşum ekseninde bir hükümet kurulacak ve AB yasalarını çıkaracak. Bu hükümete AK Parti dışarıdan destek verecek. İkinci senaryo ise ANAP’ın hükümetten ayrılmasına dayanıyor. Bu durumda da DYP hükümete girecek.
DYP lideri Tansu Çiller’e bu senaryoları anımsatarak görüşünü sorduk. Değerlendirmesi şöyle oldu:
"Bizim önceliğimiz farklı. Bizim için öncelikli olan hükümet değil, Avrupa Birliği. AB ile ilgili yasaları çıkarmak için de AB hükümeti kurmaya gerek yok. Hükümetin önemi de yok. Hangi hükümet olursa olsun. Önemli olan iş yapmak. Şimdi bıraksınlar hükümet senaryolarını, onu - bunu başbakan yapmayı da sorunun esasıyla ilgilensinler. Nedir bu? AB için süre kalmadı. Türkiye raporu eylülde yazılmaya başlayacak. O zaman oturup eylülden önce bu yasaları çıkarmalıyız. Bizim gündemimizin ilk maddesi budur."
- Bunu sağlamak için öneriniz nedir?
- Biz Meclis’i 22 Temmuz’da toplantıya çağırdık. AB konusunda samimi olan bu öneriyi destekler. Meclis’i 22 Temmuz’da açarız. Hemen seçim kararı alırız. Seçim tarihini de Yüksek Seçim Kurulu’na danışırız. Biz bir yoklama yaptırdık. 3 Kasım’a yetişmeyeceğini, ancak kasım ayının sonuna yetişebileceğini söylüyorlar. Seçim kararı alındıktan sonra AB yasaları için kendimize bir süre tanırız ve yasaları çıkarırız. Çünkü en az 15 - 16 uyum yasası çıkarmamız gerekiyor. Asıl sorun budur. Bu ancak bizim önerimizle aşılabilir. Diğer işler dar ve kısır politikalardır. Birilerini başbakan yapmaya çalışmak, bitmez - tükenmez hükümet senaryolarıyla uğraşmak. Bunlarla hiç ilgili değiliz. Türkiye’nin bu kısır tartışmalarla kaybedeceği zaman yok. Önümüzde en fazla 3 - 4 hafta var. Bunu değerlendirmemiz lazım."
Çiller, haziran ayından bu yana hükümetin ve Türkiye’nin dikkatini bu soruna çekmeye çalıştığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ben zamanımız kalmadığını bildiğim için haziran ayında Sayın Yılmaz’a gittim. 'Meclis’i tatile sokmayın, gelin bu yasaları çıkaralım’ dedim. O da bana 'o zaman hükümet bozulur’ ,dedi. Dolayısıyla, 'AB mi, hükümet mi’ tercihinde 'hükümet’ demiş oldu. Şimdi çıkıp AB bayraktarlığı yapmaları, bu nedenle samimi ve inandırıcı gelmiyor. Keza Sayın Bahçeli’ye de başvurdum ama konunun AB olduğunu öğrenince, randevu bile vermedi. Sayın Ecevit ise rahatsızdı, bu nedenle görüşemedik. Ben hazirandan beri bu vurguyu yapıyorum, ama kimse oralı olmuyor. Varsa yoksa hükümet, hükümet senaryoları. Bunlarla uğraşıyorlar. Türkiye zaman yitiriyor."
Çiller’e göre Meclis, temmuzda açılmazsa, eylül ayında bu yasaların çıkarılması için geç kalınmış olacak. Ondan sonra hükümet de değişse, seçim kararı da alınsa Kopenhag için tren kaçacak.