Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bugün Cumhuriyet Bayramı.
Kutladığımız ama üzerinde pek düşünmediğimiz Cumhuriyet’imizin 79. yılına giriyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde yükseldiği üç temel taşı laiklik, üniter yapı ve demokrasidir. Bu üç temel direkten birini çekerseniz bu Cumhuriyet sarsılır, yıkılma tehlikesiyle karşılaşır.
80 yıl boyunca bu üç direğin de örselendiği, kırılmak istendiği biliniyor. Çoğu kez laiklik ve üniter yapı karşıtlarının "rejim karşıtlığı" ortak paydasında birleştiklerini ve Cumhuriyet’e saldırıda iş ve güç birliği yaptıkları da biliniyor. Hele bunu yaparken demokrasinin olanaklarından yararlanmaları etkilerini daha da artırıyor.
20. yüzyılı ayakta tamamlayabilmiş nadir devletlerden biri olan ve temelleri Atatürk tarafından atılmış bulunan Cumhuriyet’imiz ve karşılaştığı, karşılaşacağı tehlikeler üzerinde durup düşünmek gerekiyor.
Demokratik, laik Cumhuriyet’in korunması sadece askerlerin görevi ve sorumluluğu değil. Onlardan daha fazla siyaset kurumunun görevi ve sorumluluğu. Demokratik laik Cumhuriyet’i korumak, geliştirmek başlıca amaçları olmalı. Oy için, iktidar için laiklik karşıtı, üniter yapı karşıtı akımları taklit etmek düşebilecekleri en büyük hatadır. Ki bu hatanın yaygın şekilde yapıldığını bugün gözleyebiliyoruz.
Siyaset, ne pahasına olursa olsun oy almak değildir. Göz göre göre Cumhuriyet’in temellerine dinamit döşemek değildir. Bunu yapanları taklit ederek, onlara şirin görünerek güç toplamaya çalışmak değildir. Tam aksine siyasi mücadeleyle Cumhuriyet’in temellerine dadanmış bu akımları etkisiz kılmak, halk desteğinden mahrum edebilmektir. Demokrasinin araç, Cumhuriyet’in hedef tahtası olmadığını kanıtlamaktır.
Cumhuriyet’in altını oyanlara alkış tutanlar, bunu demokrasinin gereği gibi sayıp gösterenler, çağdaş demokrasiyi, demokratik, laik Cumhuriyet’i, anlamayan veya anlamak istemeyenlerdir.
Anlamak istemeyenlerin amaçları bellidir. Anlamayanlar ise aymazlık içindedirler...