Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu düşüncesini daha önce de Cumhuriyet'teki köşesinde dile getirmişti.Selçuk, Demirel'in öneminin neden arttığını şu mantığa dayandırmıştı:Demirel dindardır, Başbakan Erdoğan dinci. Demirel'in önemi buradadır.İlhan Selçuk dünkü yazısında bu konuyu bir kez daha işledi.Diyor ki:"Müslüman halkımız tehlikeyi yeterince göremiyor.Aklı başında din adamları -çoğunlukla devlet memurudurlar- susuyorlar.Meydan tarikat şeyhleri, cemaat üçkâğıtçıları, siyaset numaracılarına kalmıştır.İktidar şerbetiyle sarhoş olanlar bir şeriat devletinin özlemini açıkça dile getiriyorlar.Süleyman Demirel tehlikeyi görmüştür..."Ve devam ediyor:"Halkımız 'İslamcılık'la 'Müslümanlık' arasındaki farkı anlamadan bu ülkede demokrasi kurulamayacaktır...1.5 milyar nüfuslu koskoca İslam coğrafyasında bu yüzden demokrasi kurulamamıştır...""20. yüzyılın ortalarında siyasete giren Demirel, 21. yüzyıldaki tarihsel misyonunun felsefi içeriğini yakalamış durumda mıdır?Öyle sanıyorum ki Süleyman Bey'in yeni hedefi koltuk moltuk hırsının ötesine taşan bir tarih bilincinin kılavuzluğunda oluşuyor."İlhan Selçuk, Demirel'in misyonunun "İslamcılık" ile "Müslümanlık" arasındaki farkı halka anlatmak olarak görüyor. Bir diğer deyişle, laikliği... İlhan Selçuk, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Türk siyasi yaşamındaki öneminin giderek arttığı düşüncesinde. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e dünkü görüşmemizde sordum:- İlhan Selçuk'u okudunuz mu?- Elbette okudum.- Ne diyorsunuz?- Ben kendiliğimden bir şeye talip olmadım. "Talip olmam" dedikten sonra güldü ve şakayla karışık devam etti:- Biliyorsun, bir söz vardır; şeyh uçurmaz müritleri uçurur.Ustamız İlhan Selçuk, Demirel'i uçuruyor mu bilinmez ama şu saptamasında haklılık payı var:"Demirel, son dönemdeki söyleminde laikliğin önemini ve işlevini her fırsatta vurguluyor. Dinin siyasete alet edilmesi konusunda uyarıcı konuşmalar yapıyor."9. Cumhurbaşkanı Demirel'e, "İslamcılıkla Müslümanlık arasındaki farkı" sorduğumda şu değerlendirmeyi yapıyor:- Bu fark, laikliğin tam da ortaya çıktığı yerdir. İşte laiklik budur. Din ve devlet işlerini ayırmaktır. Türkiye bunu yapmıştır, eğer yeniden dinle devlet işlerini birleştirirseniz, dine de zarar verirsiniz devlete de. Benim söylemek istediğim ve 30 yıldır da söylediğim ve yapageldiğim din ve devlet işlerini ayırmaktır. Müslümanlık herkesin hakkıdır. Benim karşı çıktığım, siyasi İslamdır. Siyasetçilerin dini istismar etmeleri onu siyasete alet etmeleridir.- Halk İslamcılık ile Müslümanlık arasındaki farkı bilmiyor mu? Sizin misyonunuz bu farkı anlatmak mı?- Ben zaten 30 yıldır bunu anlatıyorum ve uyguluyorum. Halk da bu farkı biliyor. Bilmeyenler veya bilmezlikten gelenler siyasetçilerdir. Onlara diyorum ki, elinizi dinden çekin. Siyaset elini dinden çekmelidir. Dini rahatsız etmeyin. Kışlaya, camiye, okula siyaset girmemelidir. Ben bunu anlatıyorum. fbila@milliyet.com.tr Demirel'in yorumu