Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

       Güneydoğu sorunu ile ilgili olarak kamu kesimine yöneltilen en yoğun eleştirilerin başında devletin bölge ile ilgili detaylı ve uygulanabilir bir planı olmadığı yönündedir.
       Değişik kurumların, değişik açılardan hazırladıkları projeler ve programların dağınık uygulamaları da hep eleştiri konusu olmuştur.
       Terörle mücadelede çok önemli bir mesafe alındıktan sonra devletin tüm kurumlarıyla bu konuyu ele aldığı ve "Doğu ve Güneydoğu Eylem Planı" adı altında geniş kapsamlı bir çalışma yaptığı anlaşıldı.
       Çalışmanın hareket noktası Aralık 1999'da yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı. Bu toplantıda alınan karar uyarınca devletin bütün kurumlarının katkısıyla hazırlanan ve bir çeşit "bölgesel kalkınma planı" niteliği taşıyan çalışma, şimdi hükümetin önünde ve uygulama aşamasında. Devletin hazırladığı eylem planı, mayıs ayında Başbakan Bülent Ecevit'in imzasıyla resmiyet ve yürürlük kazanmış durumda.
       Eylem planı, "durum saptaması" ve "öneriler" olmak üzere başlıca iki bölümden oluşuyor.
       Planın bir diğer özelliği de, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görevi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e devrederken ve hükümete başkanlık ettiği veda toplantısında bıraktığı ve mutlaka uygulanmasını istediği 4 önemli dosyadan birini oluşturması.

Kadınlar okumuyor, doktor yok

       DOĞU ve Güneydoğu Eylem Planı'nın ilk bölümünde bölgenin sosyo - ekonomik bir fotoğrafı çekilmiş bulunuyor. Bu bölümde Güneydoğu sorununa "teşhis" konuluyor.
       Bölgedeki durumla ilgili temel saptamalar, eylem planında şöyle yer alıyor:
      
  • Doğu ve Güneydoğu'da karşılaşılan sorun, `sosyal' nitelikli bir sorundur.
           Sosyal nitelik arz eden bu sorunun kaynakları ise şöyle özetlenebilir:
           a) Terör olayları bölgede geniş ölçüde bir güvenlik sorunu yaratmıştır.
           b) Kamu yönetimindeki eksik ve aksaklıklar, sorunu beslemektedir.
           c) Ekonomik sorun çok önemli bir ağırlık oluşturmaktadır.
           d) Eğitim sorunu, büyük boyuttadır.
           d) Sağlık sorunu, temel sorunlardan biridir.


           Terör yanlıları saf değiştirir
          
  • 1984'ten bu yana devam eden 16 yıllık süreçte, `bölgede bir kimlik duygusu' uyandırılmaya çalışılmıştır. Bu duygu, kısmen uyanmış gibi görünmekte ancak yaygın ve temel bir sorun olarak gözlenmemektedir.
           Terör ortamı içinde etkilenmeye çalışılan bölge halkı, gruplandırılacak olursa;
           a) Bir grup PKK sempatizanı olarak görülmekte,
           b) Bir grup protestocu niteliği taşımakta,
           c) Bir grup ise PKK kimliği taşımaktadır.
           Her üç grubun toplamı bölge halkı içinde çok yüksek bir yer tutmamaktadır. İlk iki gruptaki vatandaşların ekonomik ve sosyal sorunları ön plandadır. Bu sorunların çözülmesiyle bu gruptaki vatandaşların PKK etkisinden kurtarılmaları mümkündür. Üçüncü gruptakiler ise bilinçli şekilde PKK kimliği taşımaktadır.

          
  • Bölgede yapılan bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu verilere göre bölge halkının yarısına yakını, `güçlü, adil, sevecen' devlet istemektedir.
           Güçlü devletten kastedilen kamu yönetimindeki eksikliklerin giderilmesidir.

          
  • Kamu yönetiminde çok büyük eksiklikler vardır. Yönetici kadro açığı yüksektir. Örneğin Tarım Bakanlığı yüzde 28, Sağlık Bakanlığı yüzde 46, Milli Eğitim Bakanlığı yüzde 66 kadroyla çalışabilmekte ve işlerin çoğu vekaleten atanan görevliler tarafından yürütülmektedir. Vekaletle yönetim yüzde 50 düzeyindedir.
           Eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın çok gayretleri gözlenmekle birlikte, kapasite kullanımı açısından önemli bir açık söz konusudur. Yatılı bölge okullarının güçlendirilmesi ve özendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Örneğin, 10 bin kişilik bir öğrenci kapasitesi boşluğu vardır. Okul var ancak öğrenci yok. Birleştirilmiş sınıf uygulaması önemli bir sorun olarak gözükmektedir. Öğretmen açığı, 1998 - 1999 yılında 12 bin iken, bu açık yüzde 37 azaltılarak, 7 bin 453'e kadar indirilmiştir.
           Eğitimde en önemli sorunlardan biri kadınlardır. Okuma - yazma bilen kadın oranı yüzde 38 düzeyindedir.
          
  • Sağlık sorunu da çok önemli boyutlarda gözükmektedir. Türkiye'de bir uzman ekibe 2 bin 141 hasta düşerken, Güneydoğu'da bir uzman hekime 7 bin 600 hasta düşmektedir. Türkiye ortalamasında bir diş hekimine 5 bin 400 kişi düşerken, Güneydoğu'da bir diş hekimine 21 bin kişi düşmektedir.

           Tarımda kağnı devri
          
  • Ekonomik göstergeler de sorunun önemli ölçüde ekonomik kaynaklı olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye'de istihdamın yüzde 54'ü tarım kesiminde iken, Güneydoğu'da bu oran yüzde 70, Doğu'da ise yüzde 73'tür. Tarımda istihdam yığılmasına rağmen, bu bölgede verimlilik çok düşüktür. Arazilerin küçük ölçekli olması, girdi yetersizliği ve kooperatifçiliğin gelişmemesi, verimliliği düşürmektedir.
          
  • Hayvancılık alanına bakıldığında ise Türkiye genelinde yüzde 36 oranında iyi cins büyük hayvan kullanılırken, bölgede bu oran yüzde 12'dir. Bölgede 50 bin hayvana bir veteriner düşmektedir.
          
  • Yatırım teşvikleri çok düşük düzeydedir. Türkiye geneline oranlandığında, kullanılan teşvikin tutarı, Doğu'da yüzde 2, Güneydoğu'da yüzde 8'dir."

    Önerilen önlemler

           Korucular memur olacak
           DOĞU ve Güneydoğu Eylem Planı, ilk bölümünde bu saptamaları yaptıktan sonra ikinci bölümde alınması gereken önlemleri sıralıyor. Plan, 30'u kamu yönetiminde, 47'si ekonomide, 17'si eğitimde ve 13'ü sağlıkta olmak üzere toplam 107 önlem önerisi içeriyor.
           Bu önlemlerin bazıları şöyle sıralanıyor:
          
  • "1- Kamu yönetiminin güçlendirilmesi. `Valilik teminatı' müessesesi getirilerek vali ve kaymakamların güvence altında çalışmalarının sağlanması. Bu amaçla, birinci sınıfa ayrılmış mülki idare amirleri uygulamasına geçilmesi ve valilerin bu grup içerisinde atanması.
          
  • Vali ve kaymakam seçiminde objektif kriterlerin esas alınacağı bir atama sistemine geçilmesi.
          
  • Geçici köy korucularının mağdur edilmeden istihdamının veya emekliliklerinin sağlanması. Bu görevlilerden Orman Muhafaza Memuru, kamu kurumlarında koruma görevlisi işlerinde yararlanılması.
          
  • Bölgeye dönük, Türkiye İş Kurumu kurulması. Bu kurumun hem meslek edindirme, hem de iş bulma işlevini üstlenmesi.
          
  • Arazi toplulaştırılmasına gidilerek, tarım yapılan arazilerin rantabl ölçülere yükseltilmesi.
          
  • Sulu tarımın teşvik edilmesi ve bu konuda bölge halkının eğitilmesi.
          
  • Kooperatifçiliğin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması.
          
  • Sağlık elemanlarının rotasyona tabi tutularak bölgeye atanmalarının sağlanması.
          
  • Kamu görevlilerinin bölgede belli bir dönem hizmet vermelerinin zorunlu hale getirilmesi ve terfilerinde bu husususun dikkate alınması.
          
  • Bölgede sözleşmeli personel istihdamına yönelinmesi.
          
  • Bölgede öncelikle, bölge insanının istihdamının teşvik edilmesi.
          
  • TRT'nin eğitici ve öğretici yayınlarının artırılması."

    4 bin PKK'lı K.Irak'ta

           SÖZ konusu eylem planı çalışmaları yürütülürken, PKK'nın mevcut durumuna ilişkin saptamalar da yapılmış görünüyor. Bu saptamalara göre PKK'nın bölgede yürüttüğü çalışmaların niteliği değişmiş durumda. Terör örgütünün çabası, kaybettiği silahlı mücadeleden siyasi mücadeleye geçebilme yönünde. Ancak, yapılan saptamalara göre örgüt, silahlı gücünü dağıtmış değil. 4 bin kadar silahlı gücü Kuzey Irak topraklarında eğitimlerini sürdürüyor. İran'dakilerle birlikte toplam sayılarının 5 bin olduğu tahmin ediliyor. PKK'nın bu silahlı güce, "Halk Savunma Kuvvetleri" adını vererek, sempati toplamaya çalıştığı da bir diğer saptama. "Potansiyel ordu" gözüyle bakılan bu silahlı gücün her an harekete geçirilebileceği de devletin saptamaları arasında. Bu nedenle, terörün tümüyle bittiği sonucuna varmanın yanıltıcı olabileceğinin altı çiziliyor.

    Sonuç

           Mayısta düğmeye basıldı
           HAZIRLANAN eylem planı, partilerüstü bir yaklaşımla yürütülen geniş kapsamlı ve katılımlı bir çalışmanın ürünü niteliğinde görülüyor. Uygulamasının da böyle bir yaklaşımla yapılması gerektiği, plana emeği geçenlerin ortak beklentisi.
           Planda, önerilen önlemlerin bazıları kısa vadeli, bazıları ise uzun vadeli çalışmalar gerektiriyor.
           Mayıs ayında yürürlüğe giren eylem planının gerektirdiği çalışmalar, 57. hükümetin en önemli gündem maddelerinden biri olacak.
           Planın amacı bölgedeki ekonomik ve sosyal sorunların çözüme kavuşturulması ve başta PKK olmak üzere bölücü ve irticacı örgütlerin sempatizan edinmelerine uygun sosyal ortamın ortadan kaldırılması.


    Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr