Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Meslektaşlarımız Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a dün sordular:
- Uçağımızın füzeyle vurulduğu söylendi? Çıkan parçalarda füze veya başka bir ize rastlandı mı?
- Şu ana kadar rastlanmadı, incelemeler devam ediyor. İlave parçaları da çıkaracağız. Bazılarını çıkardık. Ama inşallah o da çıktığında bilin ki bu millete en doğru, en güvenilir bilgi verilecektir.
Bakan Yılmaz, ayrıca bugüne kadar Genelkurmay’ın açıklamalarında en doğru bilgilerin yer aldığını da vurguladı.
Milli Savunma Bakanı’nın bu açıklamalarından anlıyoruz ki, deniz yüzeyinden ve dibinden çıkarılan parçalardan ve pilotlara ait eşyalardan henüz uçağımızın füzeyle mi veya Suriye’nin iddia ettiği gibi uçaksavarla mı düşürüldüğünü kanıtlayan bir iz yok.

Genelkurmay’ın dikkati
Genelkurmay Başkanlığı, uçağımızın düşürüldüğü andan itibaren yaptığı açıklamalarda çok dikkatli davrandı.
Siyasilerin veya uzmanların yaptığı açıklama ve yorumlara karşın, Genelkurmay’ın açıklamalarında “uçağımızın Suriye tarafından düşürüldüğü” dışında bir ifade yer almıyor.
Ancak Genelkurmay’ın açıklamalarındaki bilgilere dayanılarak emekli generaller veya subaylar tarafından yorumlar yapılıyor.
Suriye’nin uçaksavar iddiasının geçerli olmadığı yine Genelkurmay’ın yaptığı şu açıklamaya dayandırılıyor:
“Uçağımız ikinci test uçuşunda 4 numaralı profile doğru 7.400 feet irtifada seyir halinde iken saat 11.56’da uluslararası hava sahasında aniden irtifa kaybederek saat 11.57’de radarla irtibat/teması kesilmiştir.”
Bu açıklamadan uçağımızın 7.400 feet yükseklikte vurulduğunu anlıyoruz. Bu da Suriye’nin iddia ettiği gibi uçağın çok alçak irtifada (200 feet) uçmadığını gösteriyor. 7.400 feet yaklaşık olarak 2.250 metrelik bir yüksekliği ifade ediyor ki, bu yükseklikte etkili olacak bir uçaksavar topu olmadığı belirtiliyor.
Yine açıklamadan anlaşılıyor ki, uçağımız vurulduktan sonra çok hızlı bir şekilde irtifa kaybederek düşüyor. Bir dakika içinde uçakla irtibatın kesilmesi bunu gösteriyor.
Genelkurmay’ın kamuoyuna aktardığı bilgiler yine de bazı soruların yanıtlarını içermiyor. Acaba bu soruların yanıtlarına henüz ulaşılamadığı için mi yoksa açıklanması sakıncalı olduğu için mi bilgi verilmiyor, sorusu gündemde.

Pilotlarımızla ilgili sorular
Örneğin şehit pilotlarımızla ilgili şu soruların yanıtlarının açıklanmasında bir sakınca var mı:
1- Şehit pilotlarımızın naaşları tam olarak ne durumdaydı? Vücut bütünlüklerinde herhangi bir eksiklik veya deformasyon var mıydı?
2- Pilotlarımıza otopsi yapıldı mı? Yapıldıysa hangi sonuçlara ulaşıldı?
3- Pilotlarımızın botları ve kaskları nasıl su yüzüne çıkabildi? (Bazı yorumcular bu botların yedek botlar olabileceğini söylediler. Ancak F-4 pilotları, yalnız başka bir meydana inecek ve orada kalacaklarsa, uçaklarına bir eşya tankı takıldığını, şehit pilotlarımızın ise havalandıkları meydana dönmek üzere göreve gittikleri için yedek eşya almamış olmaları gerektiğini ifade ediyorlar.)

Uçağımızla ilgili sorular
1- Düşürülen RF-4 uçağımızda füze algılayan sistem var mıydı?
2- Uçağımızda pilotların kendi aralarındaki konuşmaları kaydeden VTR kayıt cihazı bulunuyor muydu? Bu parçaya ulaşıldı mı?
3- Türkiye’nin elindeki görüntülerde ve radar izlerinde uçağımızın bir füzeyle düşürüldüğünü kesin olarak gösteren veya kanıtlayan bir kayıt var mı?
4- Uçağımıza yönelen tehditle ilgili olarak Suriyelilerin konuşmalarına ilişkin GES’ten Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi’ne iletilmiş bir bilgi, uyarı var mı?
5- Aynı şekilde bu merkezden pilotlarımıza iletilmiş benzeri bir bilgi ve uyarı var mı?
Bu bilgiler bir taraftan siyasi alanda Suriye’nin hala savunduğu iddiaların geçersizliğini bir taraftan da pilotlarımızın neden kurtulamadıklarını aydınlığa kavuşturacak öneme sahip.