Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Başbakan Bülent Ecevit, ABD Başkanı Clinton'la yaptığı görüşmede daha çok ekonomi üzerinde duruyor.
       Bu konuda Ecevit, Clinton'dan ne bekliyor?
       Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu sorumuzu kısa ve özlü bir şekilde şöyle yanıtladı:
       - İç borçlarımızı dış borca dönüştürmek. En çok bu konuda destek bekliyoruz. Bunu Sayın Clinton'a söyledim.
       - İç borç, dış borca nasıl dönüşecek?
       Ecevit, Clinton'a söyledikleri çerçevesinde bu sorumuzu da şöyle yanıtladı:
       - Türkiye'nin yüksek faiz sorunu var. Faizleri aşağıya çekmek için borç yükünü hafifletmemiz lazım. Yüksek maliyetli iç borcu, düşük maliyetli dış borca çevirirsek bunu başarabiliriz. Düşük faizli dış kredi bulup, bu kaynakla iç borçları düşürürsek, faizleri de aşağı çeker, ekonomiyi rahatlatabiliriz. ABD'den beklediğimiz destek bu. Yoksa IMF'nin 4 yıl için sağlayacağı 3 milyar dolar bize yetmiyor. Sayın Clinton'a bunu anlattım.
       - Başkan Clinton bu isteğinizi nasıl karşıladı?
       - Bizi anladığını ve bu konuda elinden geleni yapacağını söyledi.
       Ecevit'in ısrarla istediği bu...
       * * *
       BAŞBAKAN Ecevit, Clinton'ın Ankara'daki mesajlarını nasıl değerlendiriyor?
       Ecevit, bu sorumuzu, "Başkan Clinton, Türkiye için bir şanstır" diyerek yanıtlamaya başlıyor:
       - Türkiye'yi en iyi anlayan liderlerden biridir, diyebilirim. Türkiye'yi böyle anlayan birinin ABD'nin başkanı olması, özellikle önümüzdeki dönem açısından çok önemli. Başkan Clinton, Türkiye açısından çok gerçekçi ve olumlu mesajlar verdi.
       - Başkan Clinton, "Ulus devletlerin sorunu bir yandan birliklerini korumak, bir yandan da farklı kültür ve dindeki insanlarına nefes alacakları alan yaratmaktır" derken, neyi kastetti? Buradan "Kürt sorunu" anlaşılabilir mi?
       - İki türlü de yorumlanabilir. Ama benim anladığım, Sayın Clinton felsefi bir yaklaşım içinde. Medeniyetlerin, kültürlerin, dinlerin birbiriyle kaynaşmasını temenni ediyor. Ulus devletlerin çağımızdaki sorunu derken, etnik kökenin ayrıcalığa yol açmaması gerektiğini, böyle bir halde dünyanın çok küçük devletlere ayrılacağını da söylüyor. Bana göre Sayın Clinton, çağımızın sorunu çerçevesinde felsefi bir değerlendirme yapıyor.
       - Güneydoğu'yla ilgili mesajınız ne oldu?
       - Özellikle ABD Büyükelçisi Sayın Parris'in girişimiyle ABD'li işadamlarının bölgeye yaptığı ziyarete değindim. Bölgeye dönük çıkardığımız teşvik kararlarını anımsattım ve yatırım beklediğimizi vurguladım.
       Ecevit, Clinton'ın ve ABD'nin, Türkiye'yi, Avrupa'ya oranla çok daha iyi anlayıp, değerlendirdiği düşüncesinde...
      


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr