Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Bülent Ecevit, sağlığı ile ilgili olarak çıkarılan söylentiler ve bu söylentilerin piyasalar üzerinde yarattığı olumsuz etki nedeniyle çok üzgün.
Başbakan, sağlığı ile ilgili söylentilerin spekülasyon amacıyla çıkarıldığını ve borsa üzerinde alet edildiği kanaatinde.

Başbakan Ecevit, bu kaygı ve üzüntüsünü dünkü görüşmemizde şöyle dile getirdi:
"Borsayı altüst ettiler. Öldüğüm yolunda haber çıkarttılar. Ben televizyona çıkıp ölmediğimi, bu haberlerin kasıtlı çıkarıldığını söylüyorum. Ama ona rağmen spekülasyonu sürdürüyorlar. Bunu o kadar ileri götürdüler ki, televizyondaki konuşmamın banttan verildiğini bile söylediler. Canlı olarak katıldığım televizyon programının bant kaydı olduğu söylentisini yayarak, yine borsayla oynamış oldular. Tabii bu, sonuçta ülkeye çok büyük zarar veriyor. Bu spekülasyonlara son verilmesi lazım. Her gün basında konuşuyorum. Kameraların karşısında soruları yanıtlıyorum. Başbakanlığa geliş - gidiş saatlerim belli. Buna rağmen sağlığımla ilgili spekülasyon yapılmasını anlayamıyorum."

Başbakan Bülent Ecevit, IMF ile yaşanan son gerginliğe ilişkin olarak da geleceğe dönük olumlu mesajlar verdi. Dün yaptığı basın toplantısında konu ettiği IMF Başkanı Köhler'den aldığı mektupla ilgili olarak sorularımızı yanıtlarken, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın Köhler'in mektubunun olumlu bir nitelik taşıdığını söyleyebilirim. Bu mektup da gösteriyor ki, IMF'nin ekonomik programımıza desteği devam edecek. İlkesel düzeyde Köhler'in mektubu bunu ifade ediyor. Olumlu bir hava var. IMF ile aşılmaz bir tıkanıklık olmadığı mektuptan da anlaşılıyor. Genel yaklaşımın olumlu olmasının yanı sıra, ayrıntılar üzerinde bazı sorunlar olduğunu söyleyebilirim. Ama dediğim gibi onlar ayrıntı niteliğinde."

Başbakan Ecevit, IMF'nin hangi konulara takıldığı yönündeki sorumuzu yanıtlarken de, şu bilgiyi verdi:
"Daha çok bankacılık sektörü üzerinde duruyorlar. Özellikle de Bankacılık Üst Kurulu'nun yönetimindeki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile ilgili bazı tereddütleri dile getirmişler. Faizle ilgili bazı eleştirileri söz konusu. Ancak bunlar programın genel olarak desteklenmesine engel oluşturmuyor. İfade ettiğim konularda ayrıntı sayılabilecek eleştirileri var."

Ecevit'ten aldığımız izlenim o ki, IMF ile ilişkilerde temel sayılabilecek konularda büyük bir sorun yok. Ancak IMF'nin öne sürdüğü gerekçeler ortadan kaldırıldıkça, bir yenisinin öne sürülmesi, Başbakan ve hükümeti rahatsız etmiş görünüyor. Yine de, Köhler'in mektubunda programa destek mesajının vurgulanması, uygulamaya dönük bazı anlaşmazlık konularının belirleyici olmayacağını gösteriyor.

Ayrıca Başbakan Ecevit'te özellikle faizlerin yüksekliğinden IMF'nin yakınmasının haklı olmadığı kanaati mevcut. Ecevit, faizlerin yükselmesinde IMF'nin telkin ettiği hatta dayattığı dalgalı kurun da sorumluluğu olduğunu vurguluyor ve buna çözümün birlikte bulunması gerektiğini belirtiyor. IMF'nin borç yüküne yönelik eleştirilerinin de anlamlı olmadığını, çünkü Türkiye'nin zaten bu borç yükünden kurtulmak için IMF ile anlaşmaya vardığını anımsatıyor.
Başbakan Ecevit'in bir dileği de; IMF'nin, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu da gözardı etmemesi, Türkiye'nin anayasal rejiminin gerektirdiği süreçlere saygılı olması. Meclis'in gece gündüz çalışarak programın gerektirdiği bütün yasaları çıkardığını anımsatıyor.

Başbakan, Türkiye'nin IMF ile ilişkilerinde çok özenli davrandığını hatta bu konuda IMF ile ilişkide bulunan diğer ülkelere örnek gösterilecek bir tutum sergilediğini de vurguluyor.
Başbakanın beklentisi, Türkiye'nin bu tutumuna karşılık IMF'nin Ankara'ya haksızlık yapmaması.