Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bütçe görüşmeleri, liderler açısından performans ve vizyon sınavlarıdır. Dün, 2009 bütçesi görüşmelerinde liderleri dinledik. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın DTP’lilerle yaptığı tartışma ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye arka çıkan sözleri dikkat çekiciydi. AKP’ye destek veren liberal yazarların bir süredir milliyetçi çizgiye kaymakla eleştirdikleri Başbakan Erdoğan, dünkü tutumuyla MHP çizgisine yakın bir duruş sergiledi.

Bahçeli’ye destek
Başbakan Erdoğan, “Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan” söylemini yinelerken DTP’lilerin laf atması üzerine, milliyetçi söylemini daha da güçlendirdi. Başbakan Erdoğan DTP’lilere dönerek, “Sayın Bahçeli’nin söylediklerini paylaşıyorum. Farklı düşünmüyoruz, millet kavramını vatan kavramını kimseye yedirmeyiz, kusura bakmayın bu vatanı böldürtmeyiz” dedi.
Başbakan Erdoğan, DTP’li Hasip Kaplan’ın “Ya sev, ya terket diyemezsiniz, Le Pen gibi konuşamazsınız” diye laf atması üzerine de, “Le Pen sizsiniz. Siz bu ülkede Nazizmi hortlattınız” karşılığını verdi. Başbakan Erdoğan bu söylemiyle, Güneydoğu gezisinde sergilediği ve liberallerin eleştirisine neden olan milliyetçi tutumunu MHP’ye yakın bir çizgiye taşımış oldu. Erdoğan, bu duruşuyla liberallerin eleştiri ve uyarılarını dikkate almadığı gibi yerel seçimler öncesinde daha koyu bir milliyetçi çizgiyi yeğlemiş oldu.

Demirel gibi
CHP lideri Deniz Baykal ekonomiyi değerlendirirken grafiklerle konuştu. İhracattan, ithalattan, tarımsal ve sinai üretimden, istihdamdan, büyümeden, kalkınmadan söz ederken rakamları konuşturdu. Baykal’ın konuşma tarzı, özellikle bütçe konuşmalarında kullandığı rakamlarla ünlü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i anımsattı. Baykal, rakamları Demirel kadar ustalıkla kullandı.
Aynı durum Başbakan Tayyip Erdoğan için de geçerliydi. Erdoğan da Demirel gibi rakamlarla konuşarak Baykal’ı yanıtladı. Ayrıca Baykal’ın grafiklerine karşı, eski dönemlere ait gazetelerin birinci sayfalarından oluşturulmuş kartonları kullanarak konuştu. Erdoğan da kürsü hakimiyeti, hitabet ve rakamları konuşturma konusunda Baykal gibi başarılıydı.

New Deal programı
Baykal’ın konuşmasında dikkat çeken bir özellik de ana muhalefet lideri olarak, hükümete ekonomik kriz sürecinde alınması gereken önlemlere ilişkin öneriler sunmasıydı. Baykal’ın önerileri, 1929 krizi sonrasında iktidara gelen ABD Başkanı Roosvelt’in ünlü “New Deal” (Yeni Görüş) programını anımsatan bir netlik taşımasıydı.
1929 Dünya Krizi’nin etkisini tüm şiddetiyle gösterdiği 1932 yılında başkan seçilen Roosvelt, ABD ekonomisini yeniden işler hale getirmek için “New Deal” adını verdiği bir program uygulamıştı. Düzenleyici, yol gösterici ulusal ekonomi politikası ve kamu maliyesi araçlarıyla bir dizi önlem alan Roosvelt, 13 yasa çıkarmış ve kamu harcamaları yoluyla satınalma gücünü destekleyerek, talebi ve buna bağlı üretimi artırmaya yönelmişti. Maliye literatüründe Keynes yaklaşımı olarak da bilinen bu politikalarla krizi atlatmaya çalışmıştı. Bugün de 20 Ocak’ta görevi devralacak yeni ABD Başkanı Obama, benzer bir program üzerinde çalışıyor.

Baykal’ın önerileri
Baykal, dün hükümete, Roosvelt’in New Deal programına benzer bir paket önerisinde bulundu. Baykal’ın önerileri kamu yatırımlarının ve ücretlerin artırılması, satınalma gücü ve özel yatırımları baskılayan vergi yükünün azaltılması esasına dayanıyordu. CHP liderinin “New Deal” paketinde şu öneriler vardı:
1- Altyapı yatırımlarına girişilmesi, (yol, köprü, baraj, ağaçlandırma)
2- Yarım kalmış kamu yatırımlarının tamamlanması,
3- Kamu kaynaklarının milli gelirin yüzde 4’ün altına düşürülmemesi,
4- KDV oranının yüzde 18’den yüzde 13’e indirilmesi,
5- Doğalgazdaki ÖTV’nin düşürülmesi,
6- Mevduat garantisinin artırılması,
7- Gübrede KDV’nin, mazotta ÖTV’nin indirilmesi,
8- Ücretlerin ve emekli maaşlarının artırılması,
9- İşsizlik ödeneğinin artırılması,
10- Vatandaşlara ayni yardım yerine, vatandaşlık yardımı adı altında nakdi ödeme yapılması.