Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Denktaşın morali sadece Ankarada büyük bir konvoy ve binlerce kişiyle karşılanmasından değil akşam saatlerinde Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gülle yaptığı görüşmelerden kaynaklanıyordu.Denktaşa sorduk:- Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, size ne söylediler ki, Kıbrısa memnun ve moralli döndünüz?- Ben Ankaradaki konuşmamda da belirttim gibi olmazsa olmaz dediğimiz konuları önemsiyorum. Nedir bunlar? İki kesimliliğin güçlendirilmesi, bu amaçla Kuzeye geçecek Rum sayısının sınırlandırılması, Türkiyenin garantörlüğü, mal-mülk sorununun adil ve toplu biçimde çözülmesi, yapabilirsek yapacağımız anlaşmanın ABnin değiştirilmeyecek temel hukukuna dahil olması. Bunlar plana geçmezse evet diyemeyiz. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül yaptığım görüşmede, onlar da aynı düşüncede olduklarını söylediler. Beni memnun eden bu oldu.- Size bir güvence verdiler mi?- Eğer bu hususlar plana geçmezse biz de kabul etmeyiz, dediler. Bu bana güç verdi. Tabii şunu da vurgulamak gerekir, sorun kabul edip etmemekten çok nasıl tavır alınacağıdır.- Sizin düşünceniz nedir?- Ben birkaç kez açıkladım. Biz bunları plana geçirmek için uğraşıyoruz. Bunun için çaba harcıyoruz. Ancak, bu sonuç alınamazsa iş otomatik olarak referanduma gidiyor. Önemli olan bu aşamada konulacak tavırdır. Eğer, Annan Planı bu haliyle referanduma gider bizim olmazsa olmazlarımız kabul edilmezse o zaman çıkıp halka bu plana `hayır deyin, demek gerekir. Yoksa bu tavrı ortaya koymadan sonuç ne olursa osun kabulümüzdür diyerek, olmazsa olmazlarımızın yer almadığı bir planı kabullenmek doğru yol olmaz. Benim işaret etmek istediğim budur.Denktaş, Erdoğan ve Gülden aldığı "biz de kabul etmeyiz" güvencesiyle, masaya daha güçlü oturacak. Daha sıkı pazarlık edebilecek. Ancak, bugüne kadar Rum tarafından gördüğü tavrın değişeceği konusunda fazla umutlu değil.Son görüşmede Rum tarafının, görüşmelerin 1 Mayısa kadar yetişmeyeceği, anlaşmazlık konularının geçici olarak bir paket halinde bir kenara konulması, sanki uzlaşma sağlanmış gibi ABye mevcut Rum devletiyle girişin kabul edilmesi, bu amaçla Kuzeyde de Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılması, bu seçime sadece 1963te oy kullananlar ile onların çocuklarının katılması gibi önerilerde bulunmuş olmaları, Türk tarafının umudunu sıfırlamış durumda...Denktaş, bu önerileri, "Rumlar Kuzeyi anahtar teslim istiyorlar" diye nitelendiriyor.De Sotonun Ankarada belirttiği gibi Denktaş da Adadaki görüşmelerden uzlaşma çıkmasını beklemiyor. Rumların çok katı olduklarını vurguluyor. Bu aşamadan sonra devreye girecek olan Türkiye ve Yunanistanın uzlaşmasını da zor görüyor. Yunanistanın da Güney Kıbrısın izlediği tutumu benimseyeceğini tahmin ediyor.Geriye Annan kalıyor. Ankara, Türkiye ve Yunanistanın devreye girdiği aşamada da, Annan aşamasında da ABDnin devreye gireceği ve Türk tarafının istekleri doğrultusunda değişiklik sağlayacağı beklentisinde. Ankara, Washingtona güveniyor. Denktaşda bu güven de yok...KKTC Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs ve Yunanistanın her aşamada direnip 1 Mayısa ulaşmaya çalışacaklarını düşünüyor. fbila@milliyet.com.tr 4 Mart günü, Ankarada çoşkulu bir kalabalıkla karşılanan, ATOda, duygusal ve etkili bir konuşma yapan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs müzakereleri açısından karamsar bir tablo çizdikten sonra Adaya "memnun ve umutlu" döndü.