Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ergenekon davası ve soruşturmasının iki ekseninden birini silahlı eylemler ve eylem hazırlıkları oluşturuyor.
İbrahim Şahin’in evinde bulunan kroki veya krokiler üzerine yapılan kazılar sonucu, Ankara-Gölbaşı’nda yapılan kazıdan silahlar, bomba ve patlayıcı madde malzemeleri çıktı.
Gölbaşı’ndaki kazının bitirilmesinden hemen sonra bu kez Atatürk Orman Çiftliği, Saklıbahçe isimli mesiresi gibi, Ankara’nın ağaçlıklı, görece gözden uzak yerlerinde aramalar yapıldı. Anlaşıldı ki polis, Şahin’in evinden çıkan belge veya alınan bilgilerle yeni cephanelikler arıyor.
Ankara’da dün Gölbaşı’ndaki kazıyla bulunan silahlar, Adapazarı’nda bir yarbaya ait olduğu öne sürülen bir evde bulunan el bombaları, Ergenekon soruşturmasının başlangıcında Ümraniye’de, Eskişehir’de ortaya çıkan el bombaları birlikte düşünüldüğünde, kaos yaratmaya yönelik silahlı eylem ve eylem hazırlığı boyutunun çok ciddiye alınması gerektiğini ortaya koydu.

Ergenekon’un temel iddiası
Ergenekon soruşturmasının temel iddiası, “ülkede silahlı eylemlerle bir kaos yaratıp darbe ortamı hazırlamak ve AKP iktidarını darbeyle devirmek” biçiminde özetlenebilir.
Bu bağlamda yürütülen soruşturmayla ortaya çıkan el bombaları, silahlar, patlayıcılar işin silahlı eylem ve eylem hazırlığı iddiasının ciddi olduğunu gösteren kanıtlar niteliğinde.
Bu yönüyle soruşturmanın çok önemli bulgulara ulaştığı anlaşılıyor.

Şahin faktörü ve sorular
Eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin, Susurluk davasının en önemli aktörlerinden biri olarak hüküm giydi. Şahin’in Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınması ve evinde çıkan krokilerin işaret ettiği yerde silahların bulunması bazı soruları da gündeme getirdi.
1- Şahin’in krokisiyle yapılan kazılarla bulunan silahlar Susurluk davasının kayıp silahları mı, yoksa Ergenekon’la ilgili yeni silahlar mı? İlk gelen bilgiler, bu silahların Susurluk döneminde ortadan kaybolan silahlara benzemediği ve gömülme tarihlerinin Susurluk’tan çok sonra olduğuna işaret ediyor.
2- Şahin, Susurluk’taki işlevinden mahkûm olduktan sonra bu kez Ergenekon’a mı dahil oldu? Veli Küçük, Muzaffer Tekin gibi isimlerle yakınlığı Ergenekon iddianamesine bazı yazışmalar olarak yansımış durumda. Bu da söz konusu kişilere bağlantılı olduğunu gösteriyor.

Şahin ve subaylar
3- Ankara kulislerine yansıyan önemli bir iddia da, İbrahim Şahin’le, gözaltına alınan değişik rütbedeki muvazzaf subayların ilişkili olduğu yönündeydi. Bu iddianın doğru olup olmadığı sorusu da büyük önem taşıyor. Firari olduğu belirtilen subaylardan birinin Adapazarı’ndaki evinde de çok sayıda el bombası bulunduğu haberi anımsanınca, bu sorunun yanıtı daha önem kazanıyor.

2004 tarihi ve darbe iddiaları
4- Dikkat çeken bir yön de Şahin’in krokisiyle Gölbaşı’nda yapılan kazıda ele geçen silahların sarıldığı gazetelerin Temmuz 2004 tarihli olması. 2003 ve 2004 yıllarının önemli özelliği kamuoyuna yansıyan ve darbe hazırlıkları olduğu öne sürülen Sarıkız ve Ayışığı planlarının bu yıllarda hazırlandığı savı. Keza çok tartışılan ünlü “darbe günlükleri” de bu yıllara ait. Acaba gömülen silahlarla bu darbe hazırlığı iddialarının bir ilintisi var mı?

Ve son soru
5- Tabii yanıtı en çok merak edilen sorulardan biri de ortaya çıkan silahlar, bu silahlarla ilgili isimlerle, kamuoyunun yakından tanıdığı sivil ve askeri bürokraside çok önemli üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler arasında nasıl bir bağlantı olabilir sorusu. Savcılık makamının soruşturmanın iki ekseni arasında nasıl bir köprü kuracağı merak konusu.