Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu saptamasının arkasında olduğunu belirterek şöyle dedi:"Ben kendi inandığım doğruları söylüyorum. Ben Türkiye'de her etnik unsurun sorunu olduğu gibi Kürt kökenli vatandaşlarımın da sorunu olduğunu söyledim, bugün de söylüyorum. Ama aynı şekilde diğer etnik unsurların da kendi sorunları var. Var ama az sorunu olan var, çok sorunu olan var."Başbakan Erdoğan'ın bu yaklaşımı, var dediği "Kürt sorunu"na başka etnik sorunlar da ekliyor.Çerkez, Boşnak, Arnavut, Laz sorunları gibi... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tunceli'de, "Kürt sorunu" saptamasını yineledi. Kürtler dışındaki etnik grupların, "ulusal ve siyasal" nitelik taşıyan sorunları var mı?Türkiye gündemine taşınmış bu nitelikte bir sorundan söz etmek gerçekçi olamaz. Bu grupların Atatürk'ün, "ulus anlayışı"na aykırı bir duruşları yoktur. Türkiye Devleti'ni kuran halka Türk milleti denir, tanımına itirazları bugüne kadar söz konusu olmadı.Aksine, bu tanıma sahip çıkan beyanları oldu. Örneğin, TRT'den Kürtçe yayınla birlikte Boşnakça yayının da başlaması üzerine kamuoyuna yaptıkları açıklamada, bu uygulamaya karşı çıktılar. Ayrılıkçı bir konumda gösterilmekten rahatsız olacaklarını, emsalmiş gibi gösterilmeyi kabul etmeyeceklerini ifade ettiler.O halde, diğer etnik grupları, "Kürt sorunu"na eşlik eden sorunları varmış gibi görmek ve göstermek gerçekle bağdaşmıyor. Var mı? "Kürt sorunu"nun varlığını kabul ederken, "diğer grupların da var" demek, sorunu sıradanlaştırmaz, küçültmez. Kaldı ki, "Kürt sorunu" ile diğer etnik grupların "sorunu"nun aynı sorun olmadığı da açık..."Kürt sorunu" ayrı bir ulus iddiası taşıyor. 20-25 yıllık çok ağır bir terör sürecini ve 30 bin can kaybını ifade ediyor. Öz itibarıyla bağımsız bir Kürt devleti hedefliyor. Konjonktürel olarak üniter yapı içinde anayasal ayrıcalık talebi var. Ayrılıkçı terör örgütünün, uluslararası destekle yürüttüğü terör süreci sonunda ortaya çıkmış bir siyasallaşma gerçeği ve meşrulaşma çabası söz konusu. Bu çizginin legal temsilcilerinin hedefi de en azından Türkiye'nin, "iki uluslu" bir devlet olduğunun kabul ve ilan edilmesi ve Türkiye'nin yeni bir anayasayla buna göre yapılandırılması...Bu koşullarda, "Her etnik grup gibi Kürt kökenli vatandaşlarımızın da sorunu var" yaklaşımı, "Kürt sorunu"nu tarif etmediği gibi diğer etnik gruplara da olmayan bir sorun atfediyor.Bu durumda, "Kürt sorunu da diğer etnik gruplardaki gibi bir sorun işte, aynı şey" diyebilir miyiz?Diyemeyiz... Aynı mı? Başbakan Erdoğan, Kürt sorununun varlığını Ağustos 2005'te ilan etti ve daha fazla demokrasiyle çözüleceğini de ekledi...Önce Ankara'da, sonra Diyarbakır'da...Ancak, o günlerden bu yana bu sorunu tarif etmedi. Daha fazla demokrasi olarak formüle ettiği çözümü somut olarak anlatmadı.Başbakan'dan beklenen Kürt sorunu dediği sorunun ne olduğunu ve düşündüğü çözümü net şekilde ortaya koymasıdır. fbila@milliyet.com.tr Tanım