Hikmet Bila
MİLLİYET ailesi, 47'nci yıldönümünü kutluyor. Dile kolay... Tam 47 yıl... Bu 47 yılda neler oldu, neler bitti. Kimler geldi, kimler geçti... Daha kuruluşunda ilkeli gazeteciliğin hamuruyla yoğrulan Milliyet, o gün bugündür Türk basınında doğruluğun, dürüstlüğün, gelişimin, yeniliğin simgesi oldu.
"Haber doğru, Milliyet'te okudum" diyen nesiller yetişti Türkiye'de...
Ve Milliyet'te nesiller yetişti. Türk insanına haberi, bilgiyi ulaştırma, Türk insanını aydınlığa kavuşturma yolunda gecesini gündüzüne katan, el emeği göz nuru harcayan, ömür tüketen gazeteciler...
Onların bir kısmı artık yaşamıyor. Bayrağı, kendilerinden sonra gelenlere devrettiler. Eminiz,
"daha yapacağımız çok şey vardı" diye düşünürken hayattan ayrıldılar. Onları kalbimizde yaşatıyoruz.
Bazılarını şehit verdik. Kimini, haberden korkan, bilgiden korkan, aydınlıktan korkan, karanlık güçlerin kör kurşunlarına... Kimini kazalara, kimini amansız hastalıklara... Hepsini şükranla, rahmetle anıyoruz.
Yıllar yılı Milliyet'te çalışmış olmanın onuruyla emekliliğini yaşayan büyüklerimiz var. Onların mağrur ve sevgi dolu bakışlarını üzerimizde hissederek, görevimizi yapmanın, Milliyet'i okuruyla birlikte daha ileriye götürmenin heyecanını yaşıyoruz.
Kuruluş yıldönümümüzü kutlarken, bugün, Milliyet'te 10 yıl, 20 yıl, 25 yıl, 30 yıl, 35 yıl, 40 yıl görev yapmış arkadaşlarımıza plaketlerini veriyoruz. Özverinin, vefanın, sevginin, gazeteciliğin ifadesi olarak.
Evet gazete, gazeteci demek...
Eurovision beste yarışmasında Türkiye tam 22 yıl sonra dereceye girmeyi başardı. Şebnem Paker'in seslendirdiği Levent Çoker'in bestesi
"Dinle" üçüncü oldu. Yıllarca sonuncu olmamayı bile başarı saydığımız bu yarışmada alınan sonuç gurur verici. Konunun uzmanları, uzun süre sonra elde edilen bu başarının nedenlerini anlatacaklardır. Ama herhalde, bu bestede Türkiye'nin kendine has özelliklerini, Anadolu kültürünü sergileyen çizgileri özellikle vurgulayacaklardır. Taklit etmediğimiz, kendimizi anlattığımız gerçeğinin altını çizeceklerdir.
Eurovision başarısıyla sevindiğimiz, Basın Özgürlüğü Günü'nü kutladığımız gün, içimizde bir burukluk vardı. Flash TV'ye yapılan silahlı baskın ve aynı televizyonun apartopar kapatılması çağdaş Türkiye'ye yakışmayan görüntülerdi.
Kınıyoruz. Saldırganların bir an önce bulunmasını istiyoruz.
